• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
Şiir

Edip Cansever – Çember

I
Vardır ya, hepimiz bir yerde olmak
Ben işte onu..
Tutulmuş gözlerinden ağaç altlarıyla
Bir turuncu bahçeye yürüyorken ustaca
Bir karınca küçümenliğe yerleşiyorken
Siyah olarak
Bir güneş şemsiyesi göğe öykünüyorken arada bir
Dönüyorken ve
Bir anı geldiği yere
İşte pek fazla kurcalamazsak dünyanın orta yerindeyiz
Ben
Yani çok değişik bir sokağı yakalamış bulunan
Kullanmak için yaşayıp ölmeye.

II
Bir kadın evine girer ellerimden
Bir adam tıraşı uzar ellerimden
Şöyle bir dururum, bunu hepiniz yaparsınız
Daha çok görünmek için yaparsınız bunu
Ve biliyorsunuz ki bu yüzden
Bir köpek bulanıklığa uğradı
Karanlığa yazıldı bir dülger
Biriyse “hişt” diyerek yanındakine
Kolunu dürter
Evet, bakalım insan nereye gidecek
Ben omuzlarımı alıp sıkıntıya giderim
Bir asker kışlaya döner
Sonra çok olağan bir şeymiş gibi
Yerine yer koyarak biraz
Bir şehir kendine ilerler
Böylece
Ama böylece
Gittikçe daraltır bizi o siyah
O büyük milyonerli çember.

III
Şunu şuraya koymalı Bili
— Ne kötü bir İngilizce —
Ya da ben
Gene mi yenildim Bili
Odada, adamın içindeki odada
Radyoyu açıyor Bili
Radyoda isterik bir sesle Amerika
Ne kötü bir hava
Ne kötü bir yaşantı
Kadehimi doldur Bili
“Seni seviyorum” de uşak olarak
Pencere korkunç kapa Bili
Radyoyu kapa
— Bili kalbini tutar, elbette çünkü Bili —
Kapa, ama kapasana Bili
Çünkü nasıl anlamalı dünya dönüyor
Hep aynı yerde mi dönüyor Bili
Hangi yıldız biraz mavi
Hangisi biraz yeşil
Hiç paran oldu mu Bili
Bozdurup harcamak kadar
Bana bir sevme yarat Bili
Bana bir sevme yarat
Ya da ben
Gene mi yenildim Bili
Ağlama
Ama ağlama Bili
Bili!
Hey!
Bili!

IV
Ben, aslına bakarsanız gücenmeyin
Bir melon şapkayı durdurdum diye
Çarpık bir masanın üzerinde
Dengeyi kurtarmak için
Çünkü ben hiç mi hiç etkisi olmayan bir adamım
Mesela hiç unutmam bir pazartesiye
Yüzümün birazıyla benim
Elimle, elimi parklardan sayarak
Bir ayrılık öncesini getirdim
Bunu ben yaptım o pazartesiyi hiç unutmam
Çünkü ben sizin bütün alışkanlıklarınızda varım
Bir duvar bakıra çalar akşama doğru
Olanca kırmızılarımla koşarım
Martısı olurum en kadınsı çığlıklarınızın
Kumaşlara girerim bir çizgiler uyumunda
Bitmeyen şekeri çocuklarınızın
Sabahlarınızda çay içme önceleri
Sizi alma, sizi götürme havası duraklarınızda
Ne zaman bir sevgili bekliyorsunuz — çünkü bu olabilir —
En önce ben koşarım
Bunalıp sıkıldınızdı bir toplulukta
Açık havada, evde, baloda
Benimdir bir sıcaklık serin
Bekleyen yatağınızda

Çünkü biliyor musunuz?
Ben her şeyim.

V
Bugün de başlamayı unutuyoruz
Herkes birbirine bakıyor
Bulan bulana kendini
Sapsarı bir kedi geçiyor hızlanarak
Sanki yüzümün bir kenarı dünya
Bir kenarı?
Duvarda akşam yemeği gibi hindiler olmalı
Bir ibik, az kırmızı, giderek tanrıyı kurmalı
Belki de
Bir avuç kanamak üzere
Yüz kiloluk bir çiçek büyüyor aramızda
Belki de aynı zamanda iki kişi
Aynı sözü kullanıyor
Ben seni bir avluya bakarak
Ama ne tuhaf!
Bir çocuk bulutu mendil sanıyor
Yüzünü biçimliyor ona göre
Her bakış bir serüven sayılıyor belki
Belki de
Salt başlamayı tekrarlıyoruz işte
Bir güzellik eri de kuşanarak
Kımılda diyor çarşıya
Bize değerler ver
Dengeyi sağla
Çocuğa çocuğa
Düdüğü öttürme olanakları
Bir güneşlik eri de gölgeyle anlaşıyor
Kirazla votka içiriyor
Bir milyoner ağzına
Güneş de bir parlıyor ki
Adam da öyle bakıyor ki garsona
Garson
Güneşle mutluluk bakımından anlaşıyorlar.

VI
Kim ne derse desin en iyisi
Gözleri durduramıyoruz
İşte bu kadar!
Üstelik ne de çok şey istiyor onlar
Üç aşağı beş yukarı biri
Bir uzaklığı istiyor
Oysa tam istediğimiz gibi uzaklar
Bir şey sonsuz mu, elbette istediğimiz gibi
Çünkü istediğimiz gibi aşk
Çünkü biz sadece
Maviler çalıyoruz doğadan
Elimiz değdi mi bir nehir kıyısını
Bir yüzük taşının parıltısını çalıyoruz biraz
Balolar, gökler, süvari boyunları
Kadınlardan ağız ıslağı, saçlar
Kıllı göğüsleri erkeklerden
Daha dün gibi bir martının süzülmesini
Çalıyoruz.

Ama hiçbiri istediğimiz gibi değil
Eve dönünceye kadar bitiriyoruz
Çaldığımız her şeyi
İşte bunun içindir ki bir yere gitme isteği içimizde
O sonsuz
Ve her zaman bir sokak yaratıyor karşısı
Rahata büyütülmüş bir oda
Yeni açmış akasyalarıyla
Bir bahçe bir bahçe
Genişe gülmek gibi
Avunuyoruz onlarla
O kadar avunuyoruz ki avunmak bile değil
Anlaşıyoruz çaresiz
—Bizi karşıya geçirin bay polis!

Etiketler: Edip Cansever
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Edip Cansever – Alüminyum Dükkan
Edip Cansever – Aaaa
Edip Cansever – Ölüler Şimdi
Edip Cansever – Seniha’nın Günlüğünden 6
Edip Cansever – Ben Bu Kadar Değilim
Edip Cansever İle

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Deniz Durukan – Refik Durbaş İle
  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif

Site istatistikleri

  • 5
  • 1.925
  • 1.418
  • 8.980.715
  • 3.943.075

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Dünya Bu Kadar
  • Sapiens: a Graphic History, Volume 1 - The Birth of Humankind
  • Kara Yarısı
  • Atta
  • Gaip
  • Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
@ufukluker'i takip et

Etiketler

Louis Macneice Ingeborg Bachmann Ahmet Erhan Liana Daskalova Konstantin Simanov Behçet Kemal Çağlar Behçet Necatigil Adnan Yücel Hasan İzzettin Dinamo Refik Durbaş Şükrü Erbaş Asaf Halet Çelebi Özdemir Asaf Miguel Hernandez Tove Ditlevsen Gabriel Celaya Süleyman Çobanoğlu Kutsiye Bozoklar İlhan Berk Celal Sılay Ümit Yaşar Oğuzcan Melih Cevdet Anday Bedri Rahmi Eyüboğlu Hasan Biber Salah Birsel Kahraman Altun Fazıl Hüsnü Dağlarca Suat Vardal Yaşar Nabi Nayır Hasan Basri Alp Vladimir Mayakovsky Cahit Külebi Gülseli İnal Jose Marti Metin Eloğlu Asım Bezirci Paul Eluard Sandor Petöfi Orhan Veli Kanık Mehmet Yaşin Vasko Popa Heinz Kahlau Federico Garcia Lorca Nihat Behram Suat Derviş Pablo Neruda Necati Cumalı Sabahattin Ali Kemalettin Kamu Sun Yu-T'ang Adnan Özer Oktay Rifat Metin Altıok Resul Rıza Altay Öktem Orhan Murat Arıburnu Sinan Kukul Ahmet Ada Yannis Ritsos Yılmaz Odabaşı Faruk Nafiz Çamlıbel Attila İlhan Yi Men Arif Damar Turgay Fişekçi Louise Gareau Des Bois Hilmi Yavuz Kostas Kleanthis Feyzi Halıcı Yılmaz Güney Cahit Zarifoğlu Akgün Akova Murathan Mungan Tevfik El Zeyyad İbrahim Karaca Fang Vei Teh Suat Taşer Ahmet Necdet Talip Apaydın Ülkü Tamer Vedat Türkali Nazım Hikmet Özkan Mert Enver Gökçe Conrad Aiken E. E. Cummings Gülten Akın Oğuz Atay Blas De Otero Cemal Süreya İsmet Özel Vecihi Timuroğlu Vyaçeslav Ivanov Erdal Öz Sait Faik Abasıyanık Can Yücel Goethe Orhan Kemal Aziz Nesin Birhan Keskin Behçet Aysan Ahmet Telli Ömer Bedrettin Uşaklı Rıfat Ilgaz Guy de Maupassant Kenneth Rexroth Berin Taşan Eugene Guillevic Afşar Timuçin Ahmed Arif A. Kadir Hasan Hüseyin Korkmazgil Kemal Burkay Turgut Uyar Cahit Irgat Adalet Ağaoğlu Türkan İldeniz Füruğ Ferruhzad A. Hicri İzgören Sezai Karakoç Neşe Yaşın Konstantinos Kavafis Bertolt Brecht Yaşar Miraç Halim Şefik Güzelson Ziya Osman Saba Bejan Matur Ece Ayhan Şükran Kurdakul Nikola Vaptsarov Ozan Telli Metin Demirtaş Adnan Binyazar Yorgo Seferis Sabri Altınel Mehmet Başaran Ercüment Behzat Lav Kerim Korcan Müştak Erenus Erdal Alova Sennur Sezer Cahit Sıtkı Tarancı Arkadaş Z. Özger Süleyman Nesip Mehmed Kemal Ahmet Oktay Enis Batur İsmail Uyaroğlu İlhami Bekir Tez Yaşar Kemal Philippe Soupault Cevat Şakir Kabaağaçlı Özdemir İnce Ahmet Muhip Dranas Abdülkadir Budak Edip Cansever Lale Müldür Sabahattin Kudret Aksal Günter Kunert Bilgin Adalı Peter Abrahams Barış Pirhasan Cevdet Kudret Nahit Ulvi Akgün Bekir Yıldız Fakir Baykurt Abdülkadir Bulut Haydar Ergülen Memet Fuat Seyhan Erözçelik Jesus Lopez Pacheco Kemal Özer Sandor Forbath Cengiz Bektaş Nicolae Dragos Fethi Giray Dido Sotiriou Veysel Öngören Özge Dirik Oruç Aruoba Oktay Taftalı Ataol Behramoğlu Zafer Ekin Karabay
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Edip Cansever – Amerikan Bilardosuyla Penguen!Edip Cansever – Umutsuzlar Parkı
Sayfanın başına dön