Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Kişisel
  • Kitaplık
  • Ara
  • Menu Menu

Edip Cansever – Aşklar İçinde

in Şiir

Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor
Yürüyorum kumların çakıllarin yanı sıra
Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan
Avuçlarımda bir yanma
Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın
Oldu olacak
Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize
Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden
Bir çocuğun gülüşü gibi
Aşkların, nice aşklarin ayrılık günü gibi
Bir sokağın ucunda kaybolup solan
Daha çok solan, aşkların solgunluğu suyun üzerinde
Korularda yoğun bir erguvan sisi.

Hisarlı balıkçı ağlarını ayıklıyor
Ağları pembeden hüzne giden
Dip sularında mercanlar gibi koyulaşan
Kirpiksiz gözleri böyle daha güzel
Çil basmış yüzünü bütün
Parmakları capcanlı, pavuryalar gibi
Merhaba, desem bir kucak balık atacak önüme
Biliyorum atacak
Böyledir memleketimin yoksul halkı
Bir onlarda rastladım bu cömertliğe
Istavritler kıpır kıpır dibinde sandalının
Balık dedin mi, oynamaz gözleri hiçbirinin, tertemiz bir resim gibi
bakarlar insana
Günlerce bakarlar, bıraksan yıllarca bakarlar belki
Gözlerin gibi senin, yıllardır unutamadığım
Ve bu yüzden olacak düşünmedim şimdiye kadar bir balığın ölebileceğini.

Hızar sesleri geliyor yakından, güneşin döndüğünü görüyorum
Çınar yapraklarının arasında yeşil yeşil
Yeşille sarı birlikte dönüyor
Denize düşüyorlar kırıla kırıla
Bir örtü oluyor düşündügüm her şey denizin ve asfalt yolun üstünde
Gözyaşları bir örtü, onurla cesaret bir örtü
Senin upuzun gövden -kapkara saçlarınla-
Daha da uzun şimdi bir örtü olarak
Denizin kıvrımlarında aşka hazırlanıyor
Göğe düğmeler gibi yapışmış kirazların altında
Yıllar var ki unuttuğumu sanırdım bu örtüyü ben
Sevgiyi bilmezdin de ondan, sevişmeyi bilirdin yalnızca
Birtakım sözler de bilirdin, niye saklamalı, en ustalıklı sözlerdi onlar

Ama bak
Kaybolup giderdi herbiri, karşılaştılar mı bir yerde şiirle
Aslına bakarsan en güzel aldanmaları yaşadık seninle biz
Hatırlıyorum da öyle.

Tepelerde otlar yakmışlar, kuzular dolaşıyor dumanların arasında
Bir kızla oğlan geçiyor, birbirilerine iyice sarılmışlar
Kızın ağzında ince bir dal parçası
Dalın ucunda bir tomurcuk, ağzıyla dudaklarıyla beslemiş sanki onu
Öylesine bilmek istiyorum ki ne konuştuklarını, ama duymaktan
korkuyorum gene de
Söyle, en son nerde görmüştüm seni
Böyle dumanlar vardı gözlerinde, boynunda bir de
Şimdi gene var
Bileklerinde, bileklerinin renginde
Dudaklarında, dudaklarının
Gözlerinin dolar gibi olması renginde ve
Yorgunsan bir kıyı kahvesinde dinlenirkenki
Üşüdügün, başını omzuma koyduğun, sonra elele
Bir aşkı yaşamak, bir aşkınn bilinmesinden bambaşka değil miydi
Ve bu ikisini ayıran duman, yani bir aşkı bizim yapan
Bu dumanların hepsi gibi varsın şimdi de
Acele etme yoksun belki
Ben herşeyin bir bir yok olmasına o kadar alıştım ki
Ve her şeyin bir bir varolmasına o kadar alışacağım ki
Bilirsin neler için çarpmıyor bir yürek.

Küçüksu çayırını şantiye yapmışlar
İşçiler beton döküyor, demir eğiyor, zift kaynatıyor
Vakit öğleyi geçti çoktan, yemeklerini yemiş olmalılar
Coca-Cola’ya doğrayıp ekmeklerini
İşçilerimiz, yarını kuracak olan işçilerimiz
Ben görür müyüm bilmem, ama kuracaklar mutlaka
Coskuyla çakacaklar her çiviyi, türkülerle dökecekler betonu
Ve onlar
Onlar, diyorum sadece
Bir yolculukta karşılıklı konuşan adamların
Parmak uçlarındaki sigaralar gibi şaşkın
Bilmeden ne yapacaklarını
Anlayacaklar ne kadar güçsüz
Ne kadar zavallı olduklarını
Vakit öğleyi geçti çoktan.

Bir tanker geçiyor şimdi de tam akıntının ortasından
Baştanbaşa gül rengi
Kimseler görünmüyor içinde
Neden görünmüyor, bilmiyorum
Yolcu uçaklarına, yük kamyonlarına, fabrikalara petrol taşıyor
Tanklara, savaş gemilerine, roketlere de
Yılların, yüzyılların
Bitmeyen vahşetini ateşlemek için
Sanki bu yüzden kimseler görünmüyor ortalıkta, utançlarından
Utancı bilerek yaşamak korkunç
Daha korkuncu da var:utancı bilerekten yaşatmak
Gördük hepsini işte, daha da görüyoruz.

Pembeye dönük bir aydınlık, yağıyor usul usul
Bir poyraz çıktı hafiften, kuzeye çevrildi teknelerin burnu
Ve güneş kaydıkça kayıyor batıya doğru, birazdan kan kırmızı bir gök
buğulanacak
Birazdan kan kırmızı bir akşam yağmuru da dökülebilir
Neler olabilir birazdan
Bir uçak geçiyor yaldızdan bir iz birakarak
İçindeki mutlu yüzleri düşünüyorum
Bir hüzün basıyor gene, ne kadar istemesem de
Çabuk geçiyor
Nerede okumustum, hatırlamıyorum şimdi, biri mi anlatmıştı yoksa
Mahpusunu kıskanan bir gardiyani
Ve düşün sevgilim, mahpusunu kıskanan bir gardiyan düşün
Ne kadar acı bunlar
Kıskanıyorlar hepimizi ve kıskanacaklar
Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak
Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir
Birazdan akşam olacak sevgilim
Bütün heybetiyle akşam olacak
Sevgilim, diyorum, oysa kimsecikler yok yanımda
Bilmiyorum kime sevgilim dediğimi
Bildiğim bir şey varsa
O kadar yeni bir anlamda söylüyorum ki bu kelimeyi
Unutup birden zamanı ve yeri
Onunla bir günü kutluyorum coşarak
Onunla bir günü kutluyoruz sanki.

Etiketler: Edip Cansever
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Edip Cansever – Seniha’nın Günlüğünden 7
Edip Cansever’de Şiir Ve İnsan
Edip Cansever Şiirinde Anlam Arayışları
Edip Cansever – Gül Kokuyorsun
Edip Cansever – Yılkı
Edip Cansever – Ölü Sirenler
Edip Cansever – Aşkın Radyoaktivitesi
Edip Cansever – Sevda Bir Ateş Buldu Sende

Site içerisinde ara

@ufukluker'i takip et

RSS Son okuduklarım

  • Çeviri Hikâyeler (Masallar, Hikâyeler 2)
  • Bay Düdük
  • Dipten Gelen Dalga — 2. Cilt
  • Dipten Gelen Dalga — 1. Cilt
  • The Complete Grimm's Fairy Tales
  • George Dandin veya Bir Koca Nasıl Rezil Edilir?

Site istatistikleri

  • 1
  • 124
  • 96
  • 7.838.979
  • 3.144.628

Etiketler

Mehmet Başaran Kerim Korcan Abdülkadir Budak Paul Eluard Gabriel Celaya Erdal Öz Turgay Fişekçi Peter Abrahams Günter Kunert Cahit Irgat Tevfik El Zeyyad Behçet Kemal Çağlar Afşar Timuçin Yi Men Mehmet Yaşin Bertolt Brecht Resul Rıza Orhan Murat Arıburnu Memet Fuat İsmet Özel Ahmet Ada İsmail Uyaroğlu Abdülkadir Bulut Zafer Ekin Karabay Eugene Guillevic Ziya Osman Saba Hasan Hüseyin Korkmazgil Dido Sotiriou Miguel Hernandez Hasan Biber Mehmed Kemal Sun Yu-T'ang Conrad Aiken Cemal Süreya Barış Pirhasan Ahmet Oktay Adnan Özer Talip Apaydın Ahmed Arif Gülseli İnal Ümit Yaşar Oğuzcan Akgün Akova Cengiz Bektaş E. E. Cummings Vasko Popa Metin Demirtaş Nikola Vaptsarov Kenneth Rexroth Arif Damar Metin Eloğlu Vedat Türkali Adalet Ağaoğlu Vyaçeslav Ivanov Özkan Mert Ahmet Muhip Dranas Ingeborg Bachmann Melih Cevdet Anday Özdemir İnce Oğuz Atay Bedri Rahmi Eyüboğlu Goethe Ozan Telli Enver Gökçe Fang Vei Teh Edip Cansever Sabahattin Kudret Aksal Ece Ayhan Erdal Alova Yaşar Miraç Liana Daskalova Ülkü Tamer İbrahim Karaca Oktay Rifat Fakir Baykurt Bejan Matur Bekir Yıldız Kutsiye Bozoklar Seyhan Erözçelik Faruk Nafiz Çamlıbel Şükrü Erbaş Arkadaş Z. Özger Neşe Yaşın Sandor Forbath Konstantinos Kavafis Cevdet Kudret İlhami Bekir Tez Orhan Veli Kanık Refik Durbaş Sennur Sezer Louise Gareau Des Bois Yaşar Kemal Necati Cumalı Hasan İzzettin Dinamo Sait Faik Abasıyanık Cevat Şakir Kabaağaçlı Yılmaz Odabaşı Yaşar Nabi Nayır A. Kadir Salah Birsel Özge Dirik Suat Vardal Aziz Nesin Suat Taşer Orhan Kemal Turgut Uyar Süleyman Nesip Fethi Giray Adnan Yücel Berin Taşan Oktay Taftalı Ahmet Erhan Oruç Aruoba Behçet Necatigil Jesus Lopez Pacheco Metin Altıok Yılmaz Güney Süleyman Çobanoğlu Kemalettin Kamu Birhan Keskin Asım Bezirci Feyzi Halıcı Rıfat Ilgaz Ahmet Necdet Heinz Kahlau Yannis Ritsos Kemal Özer Vecihi Timuroğlu Celal Sılay Nahit Ulvi Akgün Gülten Akın Murathan Mungan Nazım Hikmet Hilmi Yavuz Ercüment Behzat Lav Tove Ditlevsen Sezai Karakoç Sandor Petöfi Nicolae Dragos Cahit Zarifoğlu Hasan Basri Alp Fazıl Hüsnü Dağlarca Haydar Ergülen Konstantin Simanov Philippe Soupault Louis Macneice Suat Derviş Vladimir Mayakovsky Enis Batur Halim Şefik Güzelson Özdemir Asaf Yorgo Seferis Kemal Burkay Lale Müldür Jose Marti Şükran Kurdakul Müştak Erenus Kahraman Altun Blas De Otero Sabahattin Ali Can Yücel Cahit Külebi Sabri Altınel Federico Garcia Lorca Ahmet Telli Sinan Kukul Asaf Halet Çelebi Altay Öktem Attila İlhan Ömer Bedrettin Uşaklı Türkan İldeniz İlhan Berk Pablo Neruda Ataol Behramoğlu Behçet Aysan A. Hicri İzgören Bilgin Adalı Nihat Behram Füruğ Ferruhzad Cahit Sıtkı Tarancı Kostas Kleanthis
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Turgut Uyar – Kesiksiz ÖvgüCan Yücel – Çaya Kaç Şeker
Sayfanın başına dön