Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Kişisel
  • Kitaplık
  • Ara
  • Menu Menu

A. Kadir (Abdülkadir Meriçboyu) Şiirleri

Şunun için etiket arşivi: A. Kadir

admin

A. Kadir – Çile

in Şiir

Bizim hiç bir hürriyetimiz yok,
Hiç bir hürriyetimiz,
Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek,
Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi,
Ben burda en büyük çileyi doldurayım,
Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç.
Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,
Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım

admin

A. Kadir – Açılır Kapılar

in Şiir

Alır seni korum damla damla
suyuma, ekmeğime, aşıma,
kaygıma, sevincime, acıma,
umuduma, sabrıma, gücüme
Alır seni bölerim parça parça,
dağıtırım topraklara, denizlere, geceye.
Açılır her sabah kapılar gözlerinde,
girerim ışıltılı, yemyeşil bir bahçeye

admin

A. Kadir – Yaşamak

in Şiir

Niye gözlerinde bu kadar yanlış adam
Çiziyor sancılı boyalarla resmimi

Yaşamak o senin saçlarını
Akşamlardan akşamlara alıp götüren sudur
Yaşamak bir çocuğun oyuncaksız uykusudur
Söndürerek umutların derin ışıklarını

Ve düşünceler gömerek karanlığın ortasına
Yoksul sesler örneği duvarlara çarparak
Kendini çorak toprakta ölümlere adayarak
Yaşamak sürüklemektir düşlerin tortusunu

admin

A. Kadir – Benim En Küçük Hakkım

in Şiir

birazdan ılık, tatlı uykular sarar bakarsın,
bakarsın sırtıma bir sıcaklık gelir,
birdenbire bakarsın,
karanlıklar ortasında başlar tutuşmaya
benim anadan doğma insan tabiatım.

birazdan ılık, tatlı uykular sarar bakarsın,
bakarsın sırtıma bir sıcaklık gelir,
bakarsın ne böyle sessiz sedasız yaşamaya mahkumum
ne böyle sensiz yaşamaya mahkum.

sen ve ben,
bir de kocaman güneşleri
ve aydınlık denizleriyle
o sarışın, mavi şehir.

ben cigara içerim,
kitap okurum,
sana bakarım ben.
sen oturmuş yemek hazırlarsın.

birazdan ılık, tatlı uykular sarar bakarsın,
bakarsın sırtıma bir sıcaklık gelir.
birdenbire bakarsın,
senin yanan saçlarında ve ellerindedir
benim ağlayan elim.

sanki ne lüzum vardı böyle uykulara,
sanki ne lüzum vardı, güzelim?

benim en küçük hakkımdı seni sevmek,
ellerinden, çenenden tutmak senin,
beraber yemek yemek,
beraber bakmak sulara,
yürümek geceleyin.

admin

A. Kadir – Deme

in Şiir

Bu ne bitmez yolmuş, deme
bitmedik yol yok.
Bu ne aşılmaz dağmış, deme
aşılmadık dağ yok.
Bu ne erişilmez ülkeymiş, deme
erişilmedik dağ yok.

Kendini kapıp koyverme.

admin

A. Kadir – Ayrı Ayrı

in Şiir

Kaçamak bakışlarımız dokunurdu birbirine
suçlu suçlu yürürdük
gülmeyi konduramadan dudaklarımıza
acılarla delik deşik
bir olgunluk izlerdi gölgelerimizi
yağmur ıslatırken kaçak evi
kimsesizliğimiz ayrı ayrıydı.

Aslında yakamıza yapışmasaydı aşk
sahtekarlar cennetinde çakışmasaydı yollarımız
sen ve ben
pekala kandırabilirdik kendimizi
mutluluk oynayarak ayrı ayrı
yas
içimizde uzun yolculuğa çıkmış olurdu
ve bitmemiş olurdu takas.

admin

A. Kadir – Ben Sensiz Burda

in Şiir

Yaslanıp omuzuna gecenin
sabahı karşılar gibi,
ama dünyaya günaydın diyemeden.

Yatar gibi çimenler üstünde,
ama çimenlerin kokusunu alamadan.

Koşar gibi denize doğru,
ama denizde kulaç atamadan.

Uzanır gibi bir çocuğun başına,
ama çocuğun başını okşayamadan.

Tırmanır gibi gürbüz bir ağaca,
ama ağaçtan bir meyve koparamadan.

Kavuşur gibi eski bir dosta,
ama eski dosla kucaklaşamadan.

İş başında türkü söyler gibi,
ama sesimi ben bile duyamadan.

admin

A. Kadir – İnsan

in Şiir

İnsan kuş kanadında gelen yazı.
İnsan arı su, insan ak süt.
İnsan yemyeşil uzanan bahçe.
İnsan kum, insan çakıl taşı.
İnsan yiğit, insan dost, insan sevdalı.
İnsan kancık, insan ödlek, insan hergele.
İnsan kocaman, dağ gibi.
İnsan parmak kadar, küçücük.
İnsan alın teri, insan lokma, insan kan.
İnsan solucan, insan sülük.

İnsan kuş kanadında gelen yazı.
İnsan gül fidanında yanan konca.
İnsan umutların kapısı.

admin

A. Kadir – Koru Kendini

in Şiir

Kaldırınca tabancasını
Nişan almak için sarı saçlıya
Parıldayıverdi gözleri
Koru kendini
Kırlangıçlar uçuştular
Korkudan çığrışıp
Kanat çırparak koru kendini.

Hadi söyle bana müziği seversin sen
Nasıl çalar insan hapishanede
Ağrılardan, sızılardan sonra
Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle.

İşte nişan aldı tam
Kemanının üstüne
Iskalamaz iyi nişancıdır
Koru kendini
Ama teller gene şakıdılar
Doldular havayı titrek titrek hiç umursamadan.

Hadi söyle bana müziği seversin sen
Nasıl çalar insan hapishanede
Ağrılardan, sızılardan sonra
Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle.

“Havasız bir delikte
Gıcırdayan somya üstünde yatakta
Yakalanmışsın berbat bir öksürüğe
Gel de şarkı söyle.
Ama yine de sarı saçlı adam
Devam etti kemanı çalmaya
Dirildi içimizde ölü düşler.”

admin

A. Kadir – Gece İçinde

in Şiir

Sıcacık bir yağmur siner
kara gecenin içine,
toprak somun gibi kabarır.
Tak tak vurulur kapıma,
kişner kapımda kır atım,
dünyam gümüşler kuşanır.

admin

A. Kadir – Siperde

in Şiir

“Cephedekilere ithaf ederim.”

Şimdi sen;
yolda yolcu,
denizde rüzgar,
gökte ay yürürken,
kimbilir neler düşünürsün:
Elinde ağ,
başında kasket,
— bir tasavvur et
ufuklarda hürsün.

Anan;
değneğine dayanmış,
kolunda bir bağ sepeti,
kilise yolundadır.

Baban;
dudaklarında gemici türküsü,
saçlarında rüzgar,
birşeyle meşgul.

Bakarak başı üstünde uçan martılara,
hiç kimsenin düşünmediğini söyler
mavi göklere doğru bağıra bağıra,
yuvarlak yüzlü bir çocuk.

Ve karın;
deniz suyu ile taranmış başı,
rüyalı bir gecenin sabahında
siler evinin camlarını
güneşe karşı.

admin

A. Kadir – Nöbette

in Şiir

Gece saat on.
Nöbetteyim.
Toprağın üstünde geceyi
kara bir kabuk gibi hissetmedeyim.
Ve kuşlar kadar hafif vücudum,
içerim rahat.
Yorgun bir asker gibi serildi uykuya hayat.

Gece saat on.
Nöbetteyim.
Ne olur uzatsalar nöbetimi aylarca!
Böyle ta barışa kadar,
ihtiyar anacığımı düşünmeden,
memleketimin türkülerini söylesem
içimden!

admin

A. Kadir – Adagio

in Şiir

yaşamın vişne rengi dudakları vardır sevgilim
öpüşün kadar sıcak ve tatlı
özgürlük türküleri de söylenir bu dudaklarla
sevda türküleri de
vişne rengi dudakları vardır sevdanın
gülümser dudakların gibi titrek ve dokunaklı
okyanus olur sarar dünyayı
ölümün vişne rengi dudakları kimi kez
dudaklarınca içten ve inançlı
ölüm asude bahar ülkesi değildir o zaman

ölüm:
yiğit ve sevecen bir yaşamın mutlu günlere
sunulmasıdır
canlı bir gül gibi somut
ayrılık yoktur artık zaman içinden
yaşamın ve sevdanın, ölümün kimi kez de
öpüşün kadar sıcak ve tatlı
vişne rengi dudakları vardır sevgilim…

admin

A. Kadir – Seni Arıyorum

in Şiir

Hasretim sana
Tam üç koca kış geçti aradan,
koskocaman üç asır.
Önca Aydın, Muğla, Balıkesir.
Önce bizim yiyemediğimiz bal gibi üzüm, incir.
Önce bizim yemeğimize girmeyen bal gibi zeytinyağı.
Sonra gene bir sıra dağ.
Sonra Konya ovası, Adana.
Sonra hiçbir vakit gülmemiş olan Orta Anadolu toprağı.

Bilmem, tanır mısın yanında olsam,
taş gibi sertleşti yüzüm,
bıyıklarım uzadı.

Hasretim sana.
Ilık bir su,
bir demet gül
ve bir lambanın ışığnı arar gibi arıyorum seni.
Bazen yüreğim kabarıyor,
sanki yüzünü bir daha hiç görmeyecekmişim.
Bir anda dünyadan çekilip,
bir nada yoksun kalmak düşünmekten,
geldiği yollardan insanın
bir daha geçememesi.
Elimin hiç dokunamaması eline.

Taze yaprak kokusu dolar genzime birdenbire.
Bakarım birdenbire karşımda başaklar insan boyu.
Ayağımın altında toprak boyanır çağla rengine.
Birdenbire çıkıyorum yalnızlıktan,
giriyorum birdenbire beraberliğe.

admin

A. Kadir – Sen Bensiz Orda

in Şiir

Kim anlatacak sana akşamları,
dışarıda nasıl geçti günüm,
Cağaloğlu pazarında nasıl atlatılıyorum,
kimlere rastladım yolda, neler konuştum,
kim anlatacak sana?
Arada bir kim tutup sıkacak o minik pembe burnunu senin,
o bembeyaz çileli saçlarını kim okşayacak geceleri?
Kim şakalaşacak seninle sabah kahvaltısında,
seni kim ağlatacak şiir okurken?

Hele bir süre daha
bensiz baksın dursun
acı aydınlık yüzün
orda karanlıklara.

admin

A. Kadir – Bu Su Çoğala Çoğala

in Şiir

Yaşlılara saksılar dizdim, bahçeler yaydım.
Yorgunlara diri beden verdim, taze yürek.
Döşekler serdim hastalara, rahat, yumuşacık.
Nerde yalan dolan gördüysem kızardım.
Yiğit yüreklere, dedim, canım armağan.
Ardına kadar açtım çocuklara kapıları.
Dostluklar boy attı yeryüzünde,
dostluklar orman orman.
Ebemkuşakları gökyüzünde fır dolandı.
Yürüdü dağlardan ovalara doğru
gümbür gümbür bir deli su,
yıktı bu su önüne geleni,
bu su, çoğala çoğala.
İnsanlar insanları aldı götürdü.

Ne kavga kaldı, ne zulüm, ne korku.

admin

A. Kadir – Cibali

in Şiir

Cibali dendi mi
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar,
kiminizin beş çocuğu,
kiminizin nar gibi yanakları var,
kiminiz kocasız kalmış,
kiminiz ihtiyar,
kiminiz daha körpe henüz.
Bana umulmadık,
eskimiş türküler düşündürür
siyah başörtüsü altında yüzünüz.

Parmaklarda tütün kokusu.
Tütün kokusu pazen entarilerde.
Biriniz ekmek alır fırından,
biriniz durmuş öksürüyor ilerde,
geçiyor bizim mahalleden biriniz.

Cibali dendi mi
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar.
Çarpık ayakkaplarınız gelir
ve kahraman elleriniz.

admin

A. Kadir – Gittin İçimde Kaldı Ayrılık

in Şiir

Gittin
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin
Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı
Dudaklarımızda sıradan sözcükler
Vedalaşmayı bile beceremedik
Son bir bakış kaldı arkanda
Kalabalığa karışan
Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü
Gittin.

İçimde
Yığınlarca kitap kaldı uçuşan
Sözcükler beynimin köşelerinden
Çıkıp korkuttular gecelerimi
Peşimden geldi gölgeler
Aynalara bakamaz oldum
Hiçbir oyun avutmadı beni
Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı
İçimde.

Kaldı
Yeni bir kent işkenceye hazır
Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle
Belleğimi silkeleyip anılardan
Tik tak çaldın uzun zaman
Alışamadım yarımlığa
Düşlerimde intihar tutkuları
Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk
Kaldı.

Ayrılık
Çoğalarak giriyor günlerime
Senden başka kim bilebilir
Geçmişin dökümünü yaptığımı
Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler
Sonbahar hüznüne benziyor pencerede
Artık konuk beklemeyen gözlerim
Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı
Ayrılık.

admin

A. Kadir – Dön Geri Bak

in Şiir

Kaç bu kokudan, kaç bu pislikten, bu sürüden kaç,
insan mısın, bu pazarda mısın, iki pula mısın,
kaç bu kokudan, kaç bu pislikten, bu sürüden kaç.
At denize kendini, git boğul.
Düş bir kör kuyuya, ordan çıkama.

Bir kere dön ama, bir geri bak,
şu kolu gör bir kere, şu kolu,
pisliğin, sürünün içinden uzanan şu kolu,
durur dimdik, bembeyaz havada,
budaklı bir ağaç gibi güzel.

admin

A. Kadir – Sana Geliyorum

in Şiir

I.

Benim sabah keyfim
yeni açmış bir gülü
insanların gülücüklerine yerleştirmektir.

II.

Sana karlı bir günde geleyim
saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla
üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula
uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan
sobanın çıtırtılarına dalalım
sana küçük törenlerimizde şarki söyleyeyim
içki içelim güneşle başbaşa
saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim
gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar
bir gece şelalesi gibi
damarlarıma akıp yankılan yüreğimde.

III.

Sana yağmurlu bir günde geleyim
parkta ıslanalım birlikte
gürültüler toprağın kokusunda erisin
kentin görüntüsü değişirken bulutlarla
duraksamadan parlayan gözlerin
ve ıslaklığınla sar beni
en koyu kızıllığında dudaklarının
kıralım demir parmaklı pencereleri
önlerine ortanca saksıları yerleştirelim
ağız dolusu sobe diyelim dudaklarımıza.

IV.

Sana güneşli bir günde geleyim
ışıklı yollara halılar serelim
birlikte aşkınlığa yükselelim,
okyanus sularının ortasında altın kumsallarıyla
mücevher gibi parlayan adada,
ben hep iskeleye demir atmış
beyaz bir yelkenlinin düşünü gördüm
tuzlu dudaklarını yakmak için
sana kendi yaptığım güneşleri getireyim.

admin

A. Kadir – Tutsağın Olmazsam

in Şiir

Tutsağın olmazsam senin
bu gece de tüm geceler gibi
kıyısız okyanuslara düşerim
dalgasız denizlere.

Tutsağın olmazsam senin
kanayan kanatlarımla
enlemsiz boylamsız gezerim
ülkesiz atlaslarda.

Tutsağın olmazsam senin
yaşadığım uçlar arasında
çılgınlığı ararım
sığamam küçük kalıplara.

Tutsağın olmazsam senin
çıktığım yazılarda
ismini ve ismimi kazırım
duvarlara yanyana.

Tutsağın olmazsam senin
yaşayamam
tutsak et beni
yoksa savaşamam.

admin

A. Kadir – Çiçekleri Umudumuzun

in Şiir

Çok olun, çocuklar, çok olun,
yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce.
Daha çok olun, daha çok olun,
yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.

Bu dünya ne tek tek yaşamakta,
bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde,
bu dünya ne parada, ne pulda,
ne kalleşlikte, ne zulümde.
Bu dünya aşkın içinde, alın terinde.

Çok olun, çocuklar, çok olun,
el ele verin, çocuklar, el ele,
yaşayın dünyayı doya doya,
açın kapıları, camları güneşe,
ne yeise kapılın, ne korkuya,
çok olun, çocuklar, çok olun,
el ele verin, çocuklar, el ele.

Mutlu olmak varken bu dünyada,
geceler geldi dayandı kapımıza,
olduk acımızla sarmaş dolaş,
bekledik düşümüzle koyun koyuna.

Çok olun, çocuklar, çok olun,
yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun,
el ele verin, çocuklar, el ele,
bütün gündüzler sizin olsun,
yaşayın dünyayı doya doya.

Çocuklar, çiçekleri umudumuzun.

admin

A. Kadir – Bir Bir

in Şiir

Sevdiğim ne çok insan var,
özlediğim ne çok insan.
Hepsinin bir bir ayağına varsam,
bir acı kahvelerini içsem,
hatırlarını sorsam.

admin

A. Kadir – Yol

in Şiir

Tekmil haklar alınır.
Tekmil hürriyetler kısılır.
Tekmil köşe başları, tekmil kapılar tutulur.
Gökyüzü tıkılır dört duvar içine.

Bütün bunlara karşı,
dümdüz, apaydınlık kalır
seni bana getiren yol.

admin

A. Kadir – Tebliğ

in Şiir

Ömrümde görmedim böyle bir gün
Yarım dilim ekmek önümde
Düşünüyorum alevden ülkeleri
Boğazında kalsın yedikleri
Ve zehir zıkkım olsun
Bir anda düşünmeyen varsa eğer

Sen benim
Memleketimin şarkılarında bile varsın
Sen o korkunç
Sen o uykusuz gecleer altında bir kere olsun
Umudunu kaybetmeyen şehir
Ben de bilirim, bu umuttur bu
Bağlanamaz kıskıvrak dört bir yanından
Bir umuttur ki daha haşin, daha merhametsiz, tank ordusundan düşmanın
Bir umuttur ki
Sokaklarında sırtüstü yatan
Henüz buluğa ermemiş yaralı çocukların
Mavi gözlerinde okunur
Ve sonuncu kalede
Mazgallardan bakanların yumruklarında

O insanlar bitmedi mantar gibi yerden
Anaları doğurmuştu onları bir zamanlar
Tıpkı dalda bir çiçek açar gibi

Ve şimdi kimi kurtuldu ölümden
Kimi yapıştı toprağa yüzükoyun
Step kokan elleriyle

Kimisi de verdi kendini dalgalara
Bir kuş kadar rahat
Erkekçesine ve hazin

Püfür püfür esen
En yumuşak rüzgarlarına bile
Düşman oldum Karadeniz’in

Ve sen güzel şehir
Sen artık hiçbir şarkıya sığmazsın
Seni yarın, ilk defa bir şafak vakti
Mükellef bir sofraya oturan
Bütün dünya insanlarının
Bulutsuz ve taze yürekleri
Bir türkü gibi değil
Bir sevgi gibi değil
Fakat bir ağlamak ihtiyacı duyacaktır
Giderilmez bir ağlamak ihtiyacı gibi

admin

A. Kadir – Ellerin

in Şiir

Ellerimden çıkmıyor ellerinin izi
Yalnızlık çalarken sirenlerini,
Sensiz duygular da anlamsız
Nasıl yığdın aramıza
Bunca dağı ovayı denizi
Ayaklarıma dolaşıyor gözyaşlarım
Özlem yine dizi dizi
Sular akmıyor
Sevişmeler yakmıyor tenimizi.

Ben hüzün avcısıyım bilirsin
Bu yakınmalar kendime
Sen üstüne alınma
Yalnız da çoğaltırım gizi
Gece beni çağırıyor bak
Şimdi dalarım cadde sokak
Yüreğimde gecikmiş boşluk
Ellerimde ellerinin izi.

Site içerisinde ara

@ufukluker'i takip et

RSS Son okuduklarım

  • Küskün Kahvenin Türküsü
  • Basit Bir Olay
  • Dördüncü Protokol
  • Kırmızı Han (La Comédie Humaine #82)
  • Şeytan
  • The Death of Ivan Ilyich

Site istatistikleri

  • 2
  • 207
  • 182
  • 7.741.521
  • 3.070.889

Etiketler

Hasan İzzettin Dinamo Ümit Yaşar Oğuzcan Cevat Şakir Kabaağaçlı Cahit Irgat Lale Müldür Günter Kunert Attila İlhan Yaşar Miraç Kahraman Altun Altay Öktem Abdülkadir Bulut Memet Fuat Oktay Taftalı Nahit Ulvi Akgün Sandor Petöfi Sabahattin Kudret Aksal Müştak Erenus Hasan Basri Alp Pablo Neruda Cahit Sıtkı Tarancı Goethe Özkan Mert Aziz Nesin Tevfik El Zeyyad Dido Sotiriou Murathan Mungan Nazım Hikmet Adalet Ağaoğlu Cahit Külebi Salah Birsel Jose Marti Türkan İldeniz Asaf Halet Çelebi Kenneth Rexroth Süleyman Çobanoğlu Ataol Behramoğlu Yılmaz Odabaşı Sait Faik Abasıyanık Sennur Sezer Bilgin Adalı Orhan Murat Arıburnu Oktay Rifat Ahmed Arif E. E. Cummings Arkadaş Z. Özger Hasan Hüseyin Korkmazgil Refik Durbaş Barış Pirhasan Sabri Altınel Resul Rıza Konstantinos Kavafis Oğuz Atay Bertolt Brecht Ahmet Telli Asım Bezirci Yi Men Louis Macneice Paul Eluard Louise Gareau Des Bois Necati Cumalı Kemal Burkay Hilmi Yavuz Cemal Süreya Haydar Ergülen Conrad Aiken Sezai Karakoç Vyaçeslav Ivanov Fang Vei Teh Sun Yu-T'ang İlhan Berk Ziya Osman Saba Yaşar Nabi Nayır Ülkü Tamer Cahit Zarifoğlu Akgün Akova Enver Gökçe Ozan Telli Ece Ayhan Behçet Necatigil Berin Taşan Cevdet Kudret Edip Cansever Afşar Timuçin Halim Şefik Güzelson Kerim Korcan Gülseli İnal Eugene Guillevic Adnan Yücel Gülten Akın Liana Daskalova Turgay Fişekçi Hasan Biber Ingeborg Bachmann Seyhan Erözçelik Tove Ditlevsen Yaşar Kemal Ercüment Behzat Lav Füruğ Ferruhzad Vedat Türkali Can Yücel Erdal Öz Kutsiye Bozoklar A. Hicri İzgören Suat Derviş Sabahattin Ali Yannis Ritsos Mehmet Başaran Ahmet Muhip Dranas Behçet Aysan Orhan Kemal İlhami Bekir Tez Faruk Nafiz Çamlıbel Bedri Rahmi Eyüboğlu Bekir Yıldız Şükran Kurdakul Birhan Keskin Federico Garcia Lorca A. Kadir Enis Batur Adnan Özer Fazıl Hüsnü Dağlarca Fethi Giray Celal Sılay Ömer Bedrettin Uşaklı Blas De Otero Ahmet Oktay Yorgo Seferis Kemal Özer Kemalettin Kamu İbrahim Karaca Zafer Ekin Karabay Abdülkadir Budak Arif Damar Vladimir Mayakovsky Konstantin Simanov Ahmet Ada Bejan Matur Özdemir Asaf Fakir Baykurt Metin Demirtaş Nikola Vaptsarov Metin Altıok İsmet Özel Miguel Hernandez Mehmet Yaşin Cengiz Bektaş Talip Apaydın Sinan Kukul Vasko Popa Behçet Kemal Çağlar Gabriel Celaya Kostas Kleanthis Oruç Aruoba Suat Vardal Nicolae Dragos Ahmet Erhan Melih Cevdet Anday Feyzi Halıcı Turgut Uyar Rıfat Ilgaz Peter Abrahams Suat Taşer Mehmed Kemal Vecihi Timuroğlu Heinz Kahlau Neşe Yaşın İsmail Uyaroğlu Jesus Lopez Pacheco Metin Eloğlu Süleyman Nesip Özdemir İnce Erdal Alova Şükrü Erbaş Sandor Forbath Nihat Behram Orhan Veli Kanık Philippe Soupault Ahmet Necdet Özge Dirik Yılmaz Güney
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Sayfanın başına dön