Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Kişisel
  • Kitaplık
  • Ara
  • Menu Menu

Akgün Akova Şiirleri

Şunun için etiket arşivi: Akgün Akova

admin

Akgün Akova – Birbirine Karışsın Diye Saçlarımız

in Şiir

sigarasını söndüren berber
darman duman dinliyor söylediklerimi
elindeki makası nerdeyse dünyaya düşürecek
yani biz ayrılınca dünya nereye gittiyse
“kökünden kesin saçlarımı” diye yineliyorum
“sonra toplayıp verin bana, bir ayrılığın andacıdırlar”
dokunurken saç tellerime parmakları titriyor
her zaman özene bezene taradığı
siyah, kıvırcık bir sel boşanıyor ardından
gözlerini yumarken aynalar
yalnızca makasın sesi duyulan
ve kanat çırpışı
kafesinde çılgına dönen sakanın

sevgilim
açtığında postacının getirdiği paketi yarın
içinde senin yüreğini kaldıran dağlar
benim gözlerimi dolanan sis
ve sevişirken çam ağaçlarına takılan saçlarımız
birden herşey, herşey, bir gölde bir sabah ansızın açılışı
gibi
yüzlerce nilüferin
ayrıldığımız gün üzüntüden bayılan zaman
kendine gelince olmadık anda
vapurlar yağacak yüreğinin adalarına yeniden
yeniden dalgalar
yeniden limanlar
yeniden sonu olmayan şarkılar
hepsi
yine birbirine karışsın diye saçlarımız

o zaman yine saçlarını topla sevgilim
ve yüreğinde beklettiğin martıları sal

admin

Akgün Akova – Bir İnsan

in Şiir

Seni bir gün
çekip aldılar topraktan,
benzedin köksüz bir ağaca.
Önce öğrettiler sana uygun adımı,
sonra büyük şehirlerini gösterdiler Avrupa’nın.
En muazzam saraylar karşısında bile sen
evini unutmadın.

Varşova’da kaputun kaldı,
Dunkerk’te arka çantan.
Düştü bütün fotoğrafların Sivastopol’da.
Bir şafak vakti Paris’te bıraktın zavallı yüreğini,
kurşuna dizilenler karşısında.

Lanet okusunlar sana bırak,
iyi bir asker olamadın diye.
Ölmesini bildin ya sen arkadaş kurşunuyle,
iki çürük patatesi
ekmek torbanda unutarak!

admin

Akgün Akova – Barış Nedir Sevgilim

in Şiir

barış nedir sevgilim
biliyor musun
bir köprü müdür üstüne gölgeler düşünce çöken
halka açılamadan batan bir şirket
iki savaş arasında verilen çay molası mıdır barış
yoksa
hurdacıya söylediği son sözler mi
bisikleti vurulan bir çocuğun
söyle sevgilim
Einstein’ın Roosevelt’e yazdığı mektup mudur barış
Lozan’dan gelen telefon mu Mustafa Kemal’e
çöplerini bilimin süpürdüğü bir sokak mıdır barış yoksa

söyle sevgilim
de ki
tünediği balkon uçuruma düşen yavru bir kuştur barış
saatçiyi hapse attıkları için kurulamayan bir meydan saati
ayağımızdaki paslı çiviyi bacağımızı keserek çıkaran bir melek
de ki
aptalların türküsü
oyuna getirilenlerin ülküsüdür barış
dişleri sökülmüş Asya kaplanıdır kapitalizmin sirkinde

de ki sevgilim
içine bayat pil konmuş el feneridir barış
fosforlu izleridir bayrakların üzerinde gezen salyangozların
barış düşsel beyaz buluttur bir kaleye çarpıp dağılan
kör bir toplumun tehdit dolu yazılarla kirlettiği bir defterdir
barış
kendinde bulamayıp başkalarında aradığıdır insanın
barış
halkının üzerine devrilen bir devlettir zor dönemeçlerde
açılmadığı için posta kutusunda ölen bir mektuptur barış
patlayıp seyircileri öldüren bir futbol topudur son dakikada

bunların hiçbiri
hiçbiri değilse barış
söyle sevgilim
savaşın düş kurduğu yerlerde
hangi yüzsüzün uydurduğu bi’ sözcüktür
şu dillerden düşmeyen barış

admin

Akgün Akova – Kanat Terzisi

in Şiir

her şeyi
anladılar
sevgilim
seviştiğimiz
yatakta
unutulmuş
bir çift
kanat
bulunca

terzilerine
gidiyor
kentteki
kadınlar
kendilerine
kanat
diktirmek
için
o günden
beri

admin

Akgün Akova – Saçıma Dokunma

in Şiir

“saçıma dokunma” diyorsun masal saçan bir sesle
ekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize,
bırakmak istemiyor
kasıklarını öperken “saçıma dokunma” diyorsun
dilimde gezdirirken seni,
“saçıma dokunma, n’olur”
kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir daha
anılar dökülüyor göksarmaşıktan

ikimiz de biliyoruz
bir çözsem saçlarını
bir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktan
saatlerin saçları olsaydı sevgilim
bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman
ah sevgilim ne diyecektim ben sana
aç pencereyi ve dışarıya bak
son gecemizde kar altında kuğular

admin

Akgün Akova – Bak Fena Olur

in Şiir

bir gün ayrılırsak
sevilmekten eskimiş bir renk sanırım kendimi
gözbebeğime bakarım senin yüzüne özgü
gece gece
abone olduğumuz o parkta bulurum kendimi
köşe bankta sırt üstü yatıyorumdur
söylemem gerek mi bilmem, zırlıyorumdur
rıhtımlar dolusu narçiçeği sen
birkaç ton körkütük ben
bir öyle bir böyle sanıyorumdur kendimi

bir gün ayrılırsak
gülkurum, çılgın diye an beni
de ki bulutlanarak, onu sevdim gibi
kellesi kulağı düşüktür şimdi ayrılmışlıktan
göğün beline keman teli sarıyordur
her zamanki gibi
de ki
kulağına doldurduğu denizler seslenip gidiyordur
sözcükleri muz gibi soyuyordur ortalık yerde
yine Şiirzade Akgün Efendi sanıyordur kendini

bir gün ayrılırsak
dövünen çok olur, sevinen daha da çok
takla atanlar olur haber üstüne
göbek atanlar
ülseri azanlar olur
bir gün ayrılırsak
bak fena olur

admin

Akgün Akova – Yalnızca Kanatlarına Güven

in Şiir

aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibi
bir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız
sevgilim
yalnızca kanatlarına güvenkendi yarattığımız
boşluğun ucunda
sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur
yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman
yürüdüğümüz yollar daralırken
çökerken altımızdaki merdivenler
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven

sevdalılar bilir
bir kuş yağmurudur ilkbahar
sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar
çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın
ve ağzımızın içinde dağılır aşk
sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar
bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven

elimi uzattığımda sana gemileri göstermek için
dümende kan kokusuyla bayılmış bir kaptan
ateşin yüreğine sürüklenen bir ülke ufukta
ve çekirge sürüleri yolcu bavullarından çıkan
sevgilim
dökülürken tüyleri
savaş uçaklarına çarpan güvercinlerin
her gün değişen atlasların içinde tara
saçlarını
ve yalnızca kanatlarına güven

götürürlerse bir gün beni ellerim iplerle bağlı
şiirlerimin bilmediği yerlere ve hiç kimsenin
alnımdan fırlayacak göçmen bir kuş gibi dur
dünyanın paslanmış
sırtında
ve bensizliğe havalanırken
korkma sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven

admin

Akgün Akova – Sevgilim

in Şiir

sevgilim
ecza dolabının raflarında bekle beni
bir tüp diş macunu, bir şişe siyanür
ve zambak kokulu sabunlar

sevgilim
Büyük Millet Meclisi’nde bekle beni
kürsüdeki yerimi ısıt
Güzel Konuşma Dersi vereceğim hiç ağzımı açmadan

sevgilim
iki bilinmeyenli bir denklemde bekle beni
matematik tanrısının sonsuzluk evi
ve akıl hastanesinin sisli bahçesi

sevgilim
bir kedi pençesinde bekle beni
yüreğinde deltalı tırmık izleri
ve karikatür saraylar

sevgilim
polis otolarının fırıl mavi ışığında bekle beni
sakallı kaldırımlar, guguklu saat suçları
ve tarçın kokulu şizofren

sevgilim
Çocuk Kalmışlar Derneği’nde bekle beni
‘hepsi pekiyi’ süt dişlerin, korsan gemilerin
ve altını ıslatmış bez bebeğin

sevgilim
bu şiiirin çıkışında bekle beni
saat kulemizi geçenlerde yıktılar

admin

Akgün Akova – Geriye Dönmeyecek

in Şiir

Birden duruyor, “yola her çıkışımda” diyor
“bir kız vardı gözleriyle beni bekleyen
Bir kız topsuz tüfeksiz çıkartma yapan yüreğime
Bir kız vardı tıpkı uçuçböceği kanatlarından ürken”

(Derinde Fenike gemileri
Kanadı kopuk uçaklar gibi andaç oldu ayrılık
Solgun olsa da
Yere düşen bir gül nasıl gene bir gülse
Boşadır ayrılığı anlatmaya çalışmak
Anlarsa ancak yüreği anlar bir çocuğun
Annesinden ayrılmışsa)

Çıkıp gidiyor şiirden, yollarda bir suskunluk
Hele kutup yıldızını görseniz o nasıl suskunluk

Suskunluk, geriye dönmeyecek diye

Site içerisinde ara

@ufukluker'i takip et

RSS Son okuduklarım

  • Küskün Kahvenin Türküsü
  • Basit Bir Olay
  • Dördüncü Protokol
  • Kırmızı Han (La Comédie Humaine #82)
  • Şeytan
  • The Death of Ivan Ilyich

Site istatistikleri

  • 3
  • 413
  • 336
  • 7.742.698
  • 3.071.802

Etiketler

Pablo Neruda Metin Demirtaş Özkan Mert Goethe Miguel Hernandez Yi Men Ahmet Oktay Faruk Nafiz Çamlıbel Yılmaz Odabaşı Refik Durbaş Dido Sotiriou Yorgo Seferis Gülseli İnal Enis Batur Suat Vardal Rıfat Ilgaz Yannis Ritsos Turgut Uyar Salah Birsel Erdal Öz Enver Gökçe Orhan Murat Arıburnu Kemal Burkay Conrad Aiken Vasko Popa Tevfik El Zeyyad Peter Abrahams Bejan Matur Neşe Yaşın Suat Taşer Kemalettin Kamu Resul Rıza İsmet Özel Abdülkadir Budak Feyzi Halıcı Heinz Kahlau Akgün Akova Mehmet Başaran Müştak Erenus Melih Cevdet Anday Yaşar Miraç Oğuz Atay Kemal Özer A. Hicri İzgören Ece Ayhan Nikola Vaptsarov Memet Fuat Günter Kunert Özge Dirik Mehmed Kemal Ziya Osman Saba Ingeborg Bachmann Orhan Kemal Oruç Aruoba Adnan Özer Nicolae Dragos Ahmet Erhan A. Kadir Attila İlhan Füruğ Ferruhzad Adnan Yücel Afşar Timuçin Sabahattin Ali Kostas Kleanthis Hasan Biber Şükran Kurdakul Can Yücel Lale Müldür Vedat Türkali Kerim Korcan İbrahim Karaca Vyaçeslav Ivanov İlhan Berk Aziz Nesin Kenneth Rexroth Vecihi Timuroğlu Bekir Yıldız Sun Yu-T'ang Cevdet Kudret Gabriel Celaya Yılmaz Güney Birhan Keskin Metin Eloğlu Süleyman Nesip Ahmet Ada Sennur Sezer Fazıl Hüsnü Dağlarca Barış Pirhasan Sait Faik Abasıyanık Turgay Fişekçi Louis Macneice Bertolt Brecht Eugene Guillevic Bedri Rahmi Eyüboğlu Sabri Altınel Federico Garcia Lorca E. E. Cummings Hasan Basri Alp İsmail Uyaroğlu Blas De Otero Şükrü Erbaş Berin Taşan Hasan Hüseyin Korkmazgil İlhami Bekir Tez Konstantin Simanov Oktay Taftalı Haydar Ergülen Altay Öktem Asım Bezirci Murathan Mungan Ozan Telli Özdemir Asaf Behçet Necatigil Sandor Forbath Ülkü Tamer Necati Cumalı Behçet Aysan Cevat Şakir Kabaağaçlı Cahit Zarifoğlu Hasan İzzettin Dinamo Hilmi Yavuz Ahmet Necdet Yaşar Nabi Nayır Fakir Baykurt Vladimir Mayakovsky Sinan Kukul Nazım Hikmet Suat Derviş Louise Gareau Des Bois Cahit Külebi Cengiz Bektaş Özdemir İnce Orhan Veli Kanık Asaf Halet Çelebi Yaşar Kemal Adalet Ağaoğlu Talip Apaydın Fang Vei Teh Paul Eluard Arif Damar Ercüment Behzat Lav Jose Marti Cahit Sıtkı Tarancı Nihat Behram Edip Cansever Cahit Irgat Ahmet Muhip Dranas Zafer Ekin Karabay Süleyman Çobanoğlu Bilgin Adalı Fethi Giray Ahmet Telli Sabahattin Kudret Aksal Türkan İldeniz Konstantinos Kavafis Halim Şefik Güzelson Philippe Soupault Nahit Ulvi Akgün Cemal Süreya Mehmet Yaşin Ümit Yaşar Oğuzcan Kutsiye Bozoklar Oktay Rifat Tove Ditlevsen Jesus Lopez Pacheco Erdal Alova Abdülkadir Bulut Sezai Karakoç Kahraman Altun Ahmed Arif Ömer Bedrettin Uşaklı Gülten Akın Celal Sılay Metin Altıok Ataol Behramoğlu Seyhan Erözçelik Behçet Kemal Çağlar Arkadaş Z. Özger Sandor Petöfi Liana Daskalova
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Sayfanın başına dön