Faruk Nafiz Çamlıbel – Dolu Sokak
Ne korkuyorsun
Uyanıp geceleri
Ölüm yaşayacağını yokedebilir
Yaşadığını değil
Ne korkuyorsun
Uyanıp geceleri
Ölüm yaşayacağını yokedebilir
Yaşadığını değil
Namluya dayanır yola dalarsın
Duruşun bakışın yaman be Ali
Boşuna tetiği ne kurcalarsın
Var daha ateşe zaman be Ali
Yıllanmış bir çınar pusuluk yerin
Neredeyse gelecek beklediklerin
Var iki atımlık canı kederin
Desene işleri duman be Ali
O’nu sen büyüt de söğüt boyunca
Kendini ellere versin o gonca
Sözüne kanmadın bunu duyunca
Gönlündü gözünü yuman be Ali
Geldiler beklenen çiftler ormana
Duruyor iki genç ne hoş yanyana
Bir kurşun kadına bir de çobana
Çınlasın yıllarca orman be Ali
Görünce uzanmış yar kucağına
Boynunu dolamış zülfü bağına
Kurşunu kahpeye atacağına
Kendine çevirdin aman be Ali
Caddeden sokaklara doğru sesler elendi,
Pencereler kapandı kapılar sürmelendi.
Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar,
Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar…
Son yolcunun gömüldü yolda son adımları,
Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları.
Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda:
Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda,
Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye,
Yollarını bekledim görüneceksin diye,
Senin için kandiller tutuştu kendisinden,
Resmine sürme çektim kandillerin isinden.
Saksıda incilendi yapraklar senin için,
Söylendi gelmez diye uzaklar senin için…
Saatler saatleri vurdu çelik sesiyle,
Saatler son gecenin geçti cenazesiyle,
Nihayet ben ağlarken toprağın yüzü güldü,
Sokaklardan caddeye doğru sesler döküldü…