Necati Cumalı – Şiirin Attıkları
I. U z u n B i r A r a d a n S o n r a
Uzun bir aradan sonra
İlk şiirimi yazdım bitirdim
Elim ayağım kırık kesik
Uzun bir hastalıktı geçirdiğim
Gömleğim yırtık alt yanım çıplak
Sokağa çıkmış kadar ürkeğim
II. Ş i i r l e r i m B e n i m
Şiirlerim benim
Doğuştan yetimlerim…
III. E l Y o r d a m ı d ı r Ş i i r . . .
El yordamıdır şiir
Büyük Homer elinde lir
Gör ulu ağaçlar arasında bir bir
Kır perilerinin dans ettiği alanları
Geyiklerin su içtiği pınarların yerini
Dağların ardını denizlerin dibini
Tellerine dokunmakla bilirdi
Parmakları öyle ince antenlerdi ki
Bir daha eşine varılamadı
O yüzden kör kaldı adı…
IV. U l y s s e G i b i . . .
Uzun bir yoldan geldin çocuk
Kale kapısı önünde atından indin
Deste deste güllerin vardı tomurcuk
İncik boncuk doluydu heybelerin
Düşün başlamadan önce aklındaki yolculuk
Haritada ince bir çizgiden başka neydi
Okuduğun tüm kitaplarda satırlar soluk
Şiiri yazmadan önce doğruyu kim bilirdi ki
Yıllanmış kentler eski kemerler geçtin
Tattın denizlerin tuzunu ormanların serinliğini
Ansı bir gün mısır serptiğin güvercinleri
Nasıl mutluydun ölümsüzdün cömerttin
Toz toprak üstün başın gözlerin ışık
Sesin bir yağmur hışırtısıdır şimdi
Uzun bir geceden dönen bilge Ulysse gibi
Gerçeğin buruk tadına erdin bitirdin şiirini…
V. Ş i i r i n A t t ı k l a r ı
Biten bir şiirin ardından
Yenmiş içilmiş portakallardan
Kalan kabuk gibi posa gibisin
Söyle o güneşleri ne ettin?
Bungun dolanırken boş kıyıda
En çok kendine düşman
Sensin ayaklara bulanan katran
Batan gemiden kurtulan tahta…