• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
Öykü

Sabahattin Ali – Bir Konferans

Büyük şehirlerimizden birine yakın bir köyde yeni bir yatılı okul açılıyordu. Açış törenine maarif müdürü, müfettişler, şehrin mühimce adamları ve -köycü-ler, bir kafile halinde otomobillerle gittiler. Köy halkı, bu golf pantolonlu, kasketli, kara gözlüklü, boyunları fotoğraf makineli kalabalığı, yolun iki yanına dizilerek, derin bir sükutla karşıladı. Gelenler derhal yeni yapılan okulun önündeki meydanda toplandılar. Henüz kapatılmamış kireç kuyularının, inşaattan sökülmüş tahtaların, kum ve çakıl yığınlarının etrafında geniş bir halka oldular. Bunların arkasında, herhalde tahsil çağında oldukları için, köyün küçük yaşlı sakinleri birikmişti. Asıl köylüden, civar damlardan bakan birkaç kadından başka, kimse görünmüyordu. Gelenler birbiri arkasına birçok nutuklar verdiler, atılan dev adımlardan, köylerin nurlanmasından bahsettiler ve alkışlandılar. Sıra okulun gezilmesine geldi. Misafirler, henüz badana kokan binanın içini dolaştılar. Maarif müdürü davetlilere, binanın şurasında, burasında görülen sıva dökükleri, çatlaklar hakkında izahat verdi; henüz kati tesellümün (teslim alma) yapılmadığını, bütün bu kusurların müteahhide tamir ettirilmesine çalışıldığını söyledi. -Efendim!- diyordu, -Nafıa mühendislerine meram anlatamıyoruz… Bakın, koridorlara döşenen parkeler daha okul açılmadan yerinden oynamaya başladı. Kontrole gelen mühendisler, amele fazla gezindiği için böyle olmuştur, müteahhidin kabahati yoktur, diye rapor verdiler… Yarın talebe bunların üzerinden uçarak gidecek değil ya, onlar da gezinecek, koşacak… Bu müteahhitlerle başa çıkamıyoruz efendim…-

Misafirler köy ve civarını da beş on dakika içinde iyice gezip dolaştılar. -Köycü-ler yolda ve kahvede rastladıkları bazı köylülerle lafa girişmek teşebbüsünde bulundular. Aralarında köycülük tahsili için Paraguay’a gidip senelerce kalmış biri vardı, sesini tatlılaştırıp yumuşatarak türlü şeyler soruyor, hiçbir şey ifade etmeyen kısa cevaplar alıyordu. Bütün gayretlere rağmen, konuşmalar birkaç sual ve cevaptan ileri gidemedi. Soran karşısındakinin acaba ne diye bu kadar her şeyden habersiz, vurdumduymaz olduğunu, sorulan ise ötekinin neden böyle ipe sapa gelmez şeyler sorduğunu düşünerek birbirlerinden ayrıldılar.

Bu aralık, şehirden gelenlerin arasında bulunan bir -iktisatçı-, köylüye daha faydalı olmak isteğiyle, kooperatifçilik alanındaki bilgilerini kullanmayı akıl etti. Maarif müdürüne ve köye beraber gelmiş olan nahiye müdürüne: -Tam fırsattır, şunlara kooperatifçilik hakkında bir konferans vereyim!- dedi. Kendisi, memleketi sadece bu nevi şirketlerin yükselteceğine inanmıştı. Böyle bir teklifi kabul etmemeye imkan yoktu. Herkes: -Pek güzel olur… Biz de istifade ederiz!- diye samimi fikrini beyan etti.

Yalnız, konferansı asıl dinleyecek olanların mütalaası (düşüncesi) alınmadı. Köyde adam dolaştırılarak halk yeni okulun boş sınıflarından birine toplandı. Hatip duvarın dibinde yerini alarak boynunu ileri geri uzattı; mendilini çıkarıp gözlüğünün camları arkasındaki çipil gözlerini sildi. Köylüler henüz pek kurumamış olan çimento döşemenin üzerine oturmuşlar, şehirliler de sağ ve soldaki duvarların kenarına dizilmişlerdi.

-İktisatçı- sözüne başlamadan evvel dinleyicilere, üst üste birkaç defa: -Aman, sözlerimde anlamadığınız bir yer olursa hemen sorun!- diye ihtar etti. Ondan sonra kooperatifçiliğin kısa bir tarihçesini yaptı ve tam kırk beş dakika, hiç durmadan, sözüne devam etti. Ara sıra dinleyicilerin yüzüne şüpheyle bakarak: -Nasıl, anlıyor musunuz?- diye soruyor, köylülerin evet makamında başlarını salladıklarını, bazılarının -anladık, anladık!- dediklerini görüp işitince emniyetle sözüne devam ediyordu. Karşısındakilere ancak bir kısmını verebildiği büyük ilim denizine dalmıştı. -İstihsal (üretim) kooperatiflerine gelince…-, -İstihlak (tüketim) kooperatiflerine gelince…-, -Kooperatifçiliğin memleketin ekonomik bünyesi üzerinde yapacağı şifakar tesirlere gelince…- diyerek meseleyi her tarafından ele alıyor, tüketmeden bırakmıyordu.

Nihayet, ağzı kurumuş, fakat gözleri kendi sözlerinin heyecanıyla yaşarmış bir halde, ve: -Söyleyin bakalım, şimdi aklınız yattı mı? Beni iyice anladınız mı?- sorusuyla konferansını bitirdi.

Bütün köylü dinleyiciler, derin bir uykudan uyanır gibi kımıldadılar.

-Çok doğru dedin!.. Hepimiz anladık!- diyerek hatibi mükafatlandırdılar, sonra hep birden yerlerinden kalkıp bir kenara çekilerek misafirlere yol verdiler.

Herkes çıktıktan sonra içerde beş on köylü ile nahiye müdürü, bir de şehirden gelenler arasında bulunan eski bir köy öğretmeni kalmıştı. Bu sonuncusu, şüpheyle dolu gözlerini, kabahatli gibi hepsi önlerine bakan köylülere çevirdi:

-Ülen, ne anladınız o efendinin dediklerinden?- diye sordu.

Köylüler cevap vermeden birbirlerinin yüzüne baktılar. Nahiye müdürü, öğretmenden cesaret almış gibi, gülümseyerek:

-Hadi canım, doğrusunu söyleyin… Ben bile bir şey anlamadım da, siz ne anlayacaksınız?- dedi.

Bunun üzerine köylülerin birkaçının yüzünde hafif bir gülümseme dolaştı. Nihayet içlerinden orta yaşlı biri genç nahiye müdürünün ve yaşlıca öğretmenin yanına sokuldu:

-Aslını ararsan biz de bir şey anlamadık amma, müdür bey…- dedi, -ne idelim, dinledik işte!..-

Öğretmen, bir talebesini paylar gibi:

-Peki, ne diye anlamadık demediniz öyleyse? Adamcağız kaç defa sordu da!..- dedi.

Köylü, içinden gelen bir gülüşü zapt etmek istiyormuş sandıracak kadar ciddi bir çehre ile:

-Aman beyim!- dedi, -Anlamadık diyelim de bir daha baştan mı anlatsın?-

(Sabahattin Ali, 1941)

Etiketler: Sabahattin Ali
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Sabahattin Ali – İki Kadın
Sabahattin Ali – Çilli
Sabahattin Ali – Asfalt Yol
Sabahattin Ali – Candarma Bekir
Sabahattin Ali – Arap Hayri
Sabahattin Ali – Çocuklar Gibi

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Deniz Durukan – Refik Durbaş İle
  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif

Site istatistikleri

  • 0
  • 182
  • 126
  • 8.996.543
  • 3.953.981

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Öbürküler
  • Dünya Bu Kadar
  • Sapiens: a Graphic History, Volume 1 - The Birth of Humankind
  • Kara Yarısı
  • Atta
  • Gaip
@ufukluker'i takip et

Etiketler

Ingeborg Bachmann Gabriel Celaya Sait Faik Abasıyanık Ümit Yaşar Oğuzcan Rıfat Ilgaz Mehmed Kemal Neşe Yaşın Kutsiye Bozoklar Edip Cansever Yi Men Jose Marti Yaşar Nabi Nayır Paul Eluard Conrad Aiken Sezai Karakoç Özge Dirik Necati Cumalı Metin Eloğlu Fethi Giray Gülten Akın Erdal Öz Refik Durbaş Adalet Ağaoğlu Cahit Külebi Philippe Soupault Yılmaz Odabaşı Abdülkadir Budak Metin Demirtaş Oktay Taftalı Murathan Mungan Jesus Lopez Pacheco Resul Rıza Süleyman Çobanoğlu Can Yücel Fazıl Hüsnü Dağlarca Kenneth Rexroth Attila İlhan Konstantinos Kavafis Nazım Hikmet Müştak Erenus Cahit Zarifoğlu Ahmet Ada Konstantin Simanov Bilgin Adalı Louis Macneice Mehmet Başaran İbrahim Karaca Adnan Yücel Orhan Kemal Bekir Yıldız Heinz Kahlau Kemal Özer Enver Gökçe Celal Sılay Nahit Ulvi Akgün Vyaçeslav Ivanov Vasko Popa Gülseli İnal Özdemir Asaf Veysel Öngören Nikola Vaptsarov Ahmet Telli Turgay Fişekçi Altay Öktem Miguel Hernandez Kerim Korcan Ahmet Erhan Faruk Nafiz Çamlıbel Ece Ayhan Süleyman Nesip Vedat Türkali Guy de Maupassant Fang Vei Teh Yaşar Kemal E. E. Cummings Ahmet Necdet Asım Bezirci Sun Yu-T'ang Cemal Süreya Yorgo Seferis Asaf Halet Çelebi Melih Cevdet Anday Lale Müldür Barış Pirhasan Tove Ditlevsen Hilmi Yavuz Birhan Keskin Salah Birsel Vladimir Mayakovsky Liana Daskalova Suat Derviş Ozan Telli Federico Garcia Lorca Oruç Aruoba Sabahattin Ali Tevfik El Zeyyad A. Kadir Şükran Kurdakul Sennur Sezer Sandor Petöfi Turgut Uyar Halim Şefik Güzelson Orhan Murat Arıburnu Arkadaş Z. Özger Hasan İzzettin Dinamo Cengiz Bektaş Füruğ Ferruhzad Yılmaz Güney Goethe Şükrü Erbaş Kostas Kleanthis Ahmed Arif Kemalettin Kamu İsmet Özel Ahmet Oktay Yaşar Miraç Türkan İldeniz Arif Damar Ömer Bedrettin Uşaklı Blas De Otero A. Hicri İzgören Ahmet Muhip Dranas Metin Altıok Enis Batur Berin Taşan Özkan Mert İlhan Berk Peter Abrahams Kahraman Altun Nihat Behram Adnan Özer Bertolt Brecht Mehmet Yaşin Ataol Behramoğlu Cevdet Kudret Vecihi Timuroğlu Yannis Ritsos Afşar Timuçin Behçet Necatigil Cahit Irgat Sabri Altınel Cahit Sıtkı Tarancı Nicolae Dragos Abdülkadir Bulut Suat Taşer Özdemir İnce Behçet Aysan Zafer Ekin Karabay Oktay Rifat Memet Fuat Günter Kunert Sinan Kukul Seyhan Erözçelik Bedri Rahmi Eyüboğlu Louise Gareau Des Bois Pablo Neruda Fakir Baykurt Akgün Akova İsmail Uyaroğlu Ziya Osman Saba Hasan Hüseyin Korkmazgil Cevat Şakir Kabaağaçlı Haydar Ergülen Aziz Nesin Oğuz Atay Ülkü Tamer Dido Sotiriou Behçet Kemal Çağlar Orhan Veli Kanık Hasan Basri Alp Eugene Guillevic Suat Vardal Feyzi Halıcı Sandor Forbath Sabahattin Kudret Aksal Talip Apaydın Erdal Alova Adnan Binyazar Kemal Burkay Bejan Matur Ercüment Behzat Lav Hasan Biber İlhami Bekir Tez
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Sabahattin Ali – SelamSabahattin Ali – Yeni Dünya
Sayfanın başına dön