Shi Mian Mai Fu (Parlayan Hançerler)
‘Parlayan Hançerler’ için yılın ‘en renkli ve en stil’ filmi dersek deyim tam da yerini bulmuş olur. ‘Kahraman’daki muhteşem görüntü çalışmasıyla adeta gözümüzü boyayan Zhang Yimou, bu son filmiyle de doğu felsefesinden beslenen Uzakdoğu dövüş sanatlarını yine görsel bir şölenle yüceltiyor. Genelevdeki dans sahnesinin ritmi veya bambu ormanındaki hanedan askerlerinin ağaçtan ağaca salındığı koreografi benzersiz. Yönetmen Yimou, rengarenk dekorlarda doğu usulü bir ‘tragedya’ sahneliyor adeta. İpek kumaşlar kılıç ve hançerlerin tüy hafifliğindeki hamlelerine öykünerek havada uçuşurken tutkunun tanımı narin bedenlerden dökülen kanlarla ifade ediliyor. 9. Yüzyıl Çin topraklarında, Tang hanedanının son demlerinde gelişen öyküde beyazperdeyi dolduran güzel yüzlerin üçlü aşk hikayesindeki seyredilesi hallerine dalarsanız eğer, bir süre sonra hüzün de kan da ağırlaşıyor. Nedenini ilerleyen dakikalarda anlayabileceğimiz bir rehavet hali bu. Tam da bu arada, bu ‘Doğu gizeminin’ masal anlatımındaki muhtelif metaforlarla oyalanmak mümkün.Yimou‘nun çabasını Hollywood’dan ayıran, bu klişeleri boyama şekli. Dövüşmenin kaba ve erkek haline nazire, narin ve kör dansçı Zhang Ziyi‘nin karakterinde dişil ve erkeğin aynı ‘çiçekte’ varoluşuna hayran olmak için fazla çaba harcamamıza gerek kalmıyor.
İktidara isyan eden ‘Parlayan Hançerler’adlı yeraltı örgütünün casusu ve savaşçısı bu güzel kıza eşlik ederek, onların konuşlandığı yeri bulmaya çalışan kraliyet askeri yakışıklı Takeshi Kaneshiro ise incelikle uslanan haylaz genç ve bu haliyle ‘delikanlı’ örneğini temsil ediyor. Bir de emek ilişkisini temsil eden, usta savaşçı, askerimizin komutanı Andy Lou‘yu unutmamak gerek. Böylece ‘üçlü’ tamamlanıyor. ‘Doğu gizeminin’ masal anlatımındaki ilerleyen dakikalarda, ‘casus’ teması ağırlık kazanırken, tutkunun üçlü boyutu tragedyası finalini oluştuyor. Zhang Yimou, doğudan esen rüzgarlarla evrensel klişelerin nasıl cazip olabileceği konusunda Hollywood’a atıfta bulunuyor adeta. Tam da bu noktada konu veya karakter gelişimiyle ilgili yukarıda saydıklarımızdan başka da bir şey olmadığı görülüyor. Ne hanedan mücadelesinin, ne de usta-çekirge metaforunun senaryoda ciddiye alınmadığını; bilakis muhteşem kareografik dövüş sahnelerine bahane niyetine kullanıldığını görüyoruz. Yimou, Uzakdoğu filmlerinin sevişme sahnelerindeki beceriksiz hali tekrarlayarak Holywood estetiğini mumla aratan komiklikteki taklit sahneleriyle tutkunun vücuda gelmesi konusunda ikna edici de olamıyor. Kısaca aşk iktidarı da, kalbimizi delip gececek birkaç beceriksiz romantik darbe olarak kalıp hedefini bulamadığında, filmin felsefesi de doyurucu olamıyor. Finalinde rengarenk görüntülerin kar beyazı tonuna dönüşmesi gibi, filmden çıkarken, bir tür ‘soğuma’ halinin yaşanması da kaçınılmaz oluyor. Neticede, Doğu’ya bakan Batılı meraklısı için eğlenceli bir seyirlik de sayılabilir.
Yönetmen: Yimou Zhang
Yapım: Çin, Hong Kong 2004
Süre: 119 dk.
Oyuncular: Ziyi Zhang, Takeshi Kaneshiro, Andy Lau
(Sinema, 4 Nisan 2005)