Ahmet Telli – Dörtlükler
PİR SULTAN
Solgun bir gülün usulca kanattığı yara
Ağacaktır hazin bir gülümseyişle zamana
Ve berdar edecektir her mevsim yeniden
Gülleri ve gülümseyişleri ol hızır paşa
KARACOĞLAN
Halk dilinin yerleşik konuğu
Sevda göçebesidir karacoğlan
Ve sazının düzeni bozulmadıkça
Beyler sofrasının kadim dostudur
DADALOĞLU
Çeliğine öfkenin şahini nakışlanan
Bir aşiret hançeridir dadaloğlu
Binboğa’dan kılçadırı sökünce ferman
Saplanır bağrına kaltak osmanlı’nın
N?ÇZIM HİKMET
Resimlerdeki kuşlar gibi el sallamıyor sana dostlar
Hala tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret
Ve hala başı bulutlarda bir çınar gibi esenliyorlar
Yanımızda değil, yanan kanımızdasın ey nazım hikmet
NERUDA
Kanayıp durmaktayken yüreğindeki ispanya
Arakaunya’nın yeşil yangını, zümrüt kılıçlı
Bromelizaları da soldu bağrında ey neruda
Çiçekler de yitirdiler şili’de onurlarını
LORCA
Granada kırlarının tuzlu ve serin seheri
Üzünçle dinler sevda serçesinin ezgilerini
Ey federico dokun artık tellerine gitaranın
Dağılsın bulutsu hüznü yaralı ispanya’nın