Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Kişisel
  • Kitaplık
  • Ara
  • Menu Menu

Arkadaş Z. Özger – Gezgin

in Şiir

dün geldim
geç kalsam da bağışlanır

bir bahar bozumuydu yola çıktığımda
yüzümde suçlu bir merak
kalbim heyecandan telaşlı
gözlerimde ısırgan bir hüzün vardı
hüzün: hep bilinir
bir afyon çiçeğidir önceleri
dalayan bir ısırgan yoncası olur sonra
dalayan ve uyandıran o afyon uykusundan

dün geldim
acı sırtımda tabiy

yolum uzundu
yanımda hiç resim yoktu
dağlara baktım: dağıldım
yollara baktım: yoruldum
gece ayışığı içtim, dudaklarım kurudu
gündüz böğürtlen yedim, dilim buğulandı
siz görmeliydiniz o kanı
bir dağ çiçeği sevdasına bin arı öldü
tam ordan geçiyordum, gördüm diyebilirim
aman nasıl petekti öyle
nasıl baldı
böğürtlen gibi kırmızıydı
kan gibi saydam
bir garip kokuydu, onun kokusuydu
dayanamadım, eli titrekti ama
yedim yedim kalbim çatladı
sevdam o dağ çiçeğinde kaldı

dün geldim, anca geldim
usumda vızıldayan bin arı ölüsü
heybemde onarımı gereken bin iğne
önce kendi etime

dün geldim
hoş mu geldim
hoş olmayan şeylerden geldim
bir kentten geçtim ki canım titredi
sıtma kabusuyla sallanıyordu uzaktan
girişte insanlar gördüm, hiç görmediğim
ama sanki biryerlerden tanıdığım, yemin

edebilirim

iğrenç suratları vardı, insandan çok
cüzzamlı bir köpeğe benziyorlardı
kuru birer ağaç dibine çömelmiş
çürümüş bir dalı kemiriyorlardı
omuzlarında soyulmuş yılan derileri
ellerinde pas tutmuş makaslar
iki ucu da kırık
tam ben yanlarından geçiyorken
elma ağaçlarının çiçeklerini kesmeye başladılar
ben sanki tarihini bilmiyormuşum gibi
bakır çalığı bir kasede
elmanın kanını sundular
geldim ya, nasıl geldim
bir elimde tarih atlası

bir elimde güneş humması
soğutulmaya zorlanmış bir çöl kızgınlığından
bir kum fırtınasının
soylu kumcuklarından geldim
yorgundum, susamıştım, dilim kuruydu ama
gördüğüm serap mıydı, gerçek miydi
bilirim ben
çölün tam ortasında sonsuz bir ışıltıydı
yedibin rengi yansıtan renksiz bir kuyuydu
duruydu, aydınlıktı, yaz gökleri gibiydi suyu
uzanıp avuçlasam benimdi

öyle yakın, öyle kolay, öyle dokunsam
ah o kervancıbaşı
ah o sırmalı soyguncu
ve ellerinde kesik başlar ve zebellah ordusu
birden beliriverdiler tam kuyunun başında
ellerinde kan sızıtan kesik başları
tan kuyunun ağzından sarkıtıyorlardı ki
ne olduysa o anda oldu
kızıl bir bulut ağdı kuyunun ağzından göğe
bulut değil
bir devin alev saçan soluğuydu
ardından muhteşem bir kum fırtınası
kum değil
devin çocuklarıydı saçılan
ah görmeliydiniz o savaşı
ne kanlı kervancıbaşı
ne zebellah ordusu
dayanamadılar kum fırtınasının şiddetine
çöl mü yarıldı
kuyu mu büyüttü ağzını
kızgın çöl kavuşunca dinginliğine
bir ben vardım kuyunun başında diri
ve herşeyi görebilen sağlıklı çöl tanığı
öğrendim çöl kızgınsa öfkesi nice olur
kum fırtınasında neler yapılır
nasıl yok edilir çöllerin sırmalı
soygun kervancıları
gördüğüm serap mıydı, gerçek miydi
bilirim ben
bir elimde güneş humması
bir elimde tarih atlası vardı
vakit dardı
kanarak içtim de kuyunun duru suyundan
uçar gibi aştım çölü o sonsuz ışıltıdan
dün geldim

dün ben nerden geldim
ezberlenip unutulmuş bir sıkıntıdan geldim
adı konulmamış bir düşten geldim
terlemiş balıklar gördüm, rengi bozulmuş mavilikler
kabaran denizler gibi coşkun sürücüler
kılçığı beynine saplanmış gözsüz balıklar gördüm
trollenmiş deniz tarlası, iyot vurgunu
derya içindeydim de hani deryayı gördüm
küçük balığı gördüm, peşinde büyük balık
bir su ağası gibi kuvvetli ve saldırgan
oh balık, küçük balık, can balık
anasının kuzusu, deniz kokulum
söyle yavrum, söyle gözüm, söyle kılçığım
kim dokundu senin pullanmamış derine
kim kıydı senin o tazecik gövdene
denizde kum gibi dolgun pullarıyla
doymaz mı büyük balık küçük balığa
ama gördüm ya sonunda
derya içindeki deryayı
büyük balık küçük balık peşindeydi ya
birleşince küçük balık yüzlercesiyle
şaşırıp kaldı büyük balık
şaşırıp kalmadım amma
ne de keskinleşmiş dişleri ol mahilerin
unutulmaz bir deniz anası gibi büyüdü gövdeleri
kıymık kıymık oldu gövdesi büyük balığın
anladım
nice olsa da
denizde kum, büyük balıkta pul
birleşince
edemezmiş küçükleri kendine kul

Etiketler: Arkadaş Z. Özger
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Arkadaş Z. Özger – Kalbim
Arkadaş Z. Özger – Sevdadır
Arkadaş Z. Özger – Ferhat
Arkadaş Z. Özger – Aşkla Sana
Arkadaş Z. Özger – Yeryüzü Ağacı
Arkadaş Z. Özger – Pencere
Arkadaş Z. Özger – Bir Gün Sevişmeyi Bana
Arkadaş Z. Özger – Günler Perişan

Site içerisinde ara

@ufukluker'i takip et

RSS Son okuduklarım

  • Yalnız Uyuyanlar İçin
  • Çeviri Hikâyeler (Masallar, Hikâyeler 2)
  • Bay Düdük
  • Dipten Gelen Dalga — 2. Cilt
  • Dipten Gelen Dalga — 1. Cilt
  • The Complete Grimm's Fairy Tales

Site istatistikleri

  • 4
  • 204
  • 164
  • 7.851.162
  • 3.153.837

Etiketler

Liana Daskalova Feyzi Halıcı Sandor Petöfi Gülseli İnal Metin Altıok Federico Garcia Lorca Füruğ Ferruhzad Kemal Özer Orhan Veli Kanık Oğuz Atay Bedri Rahmi Eyüboğlu Oktay Rifat Sinan Kukul Refik Durbaş İsmet Özel Mehmed Kemal Fang Vei Teh Cemal Süreya Attila İlhan Ahmet Telli Sabri Altınel Hasan İzzettin Dinamo Ataol Behramoğlu Can Yücel Gabriel Celaya Behçet Necatigil Gülten Akın Sennur Sezer Ahmed Arif Barış Pirhasan Cengiz Bektaş Arkadaş Z. Özger Yaşar Nabi Nayır Philippe Soupault Sun Yu-T'ang Kemal Burkay Murathan Mungan Turgay Fişekçi Altay Öktem Ülkü Tamer Ercüment Behzat Lav Seyhan Erözçelik Cahit Külebi Suat Derviş A. Hicri İzgören Blas De Otero Özge Dirik Müştak Erenus Melih Cevdet Anday Rıfat Ilgaz Özkan Mert Akgün Akova Afşar Timuçin Asım Bezirci Fazıl Hüsnü Dağlarca Bilgin Adalı Louis Macneice Peter Abrahams İlhami Bekir Tez Zafer Ekin Karabay Cahit Irgat E. E. Cummings Erdal Alova Vasko Popa Ahmet Necdet Tevfik El Zeyyad Eugene Guillevic Sait Faik Abasıyanık Vecihi Timuroğlu Paul Eluard İbrahim Karaca Memet Fuat Özdemir İnce Celal Sılay Süleyman Nesip Adnan Özer Kahraman Altun Sabahattin Kudret Aksal Oruç Aruoba Lale Müldür Heinz Kahlau Ozan Telli Abdülkadir Bulut Ingeborg Bachmann Konstantinos Kavafis Necati Cumalı Vyaçeslav Ivanov Türkan İldeniz Suat Taşer Resul Rıza Fethi Giray Adalet Ağaoğlu Asaf Halet Çelebi İlhan Berk Nicolae Dragos Ahmet Oktay Cevdet Kudret Miguel Hernandez Louise Gareau Des Bois Tove Ditlevsen Günter Kunert Bekir Yıldız Behçet Kemal Çağlar Kostas Kleanthis İsmail Uyaroğlu Aziz Nesin Behçet Aysan Edip Cansever Neşe Yaşın Yılmaz Odabaşı Enver Gökçe Nahit Ulvi Akgün Süleyman Çobanoğlu Haydar Ergülen Conrad Aiken Hasan Basri Alp Ahmet Erhan Abdülkadir Budak A. Kadir Birhan Keskin Orhan Murat Arıburnu Metin Demirtaş Dido Sotiriou Orhan Kemal Bertolt Brecht Kutsiye Bozoklar Vedat Türkali Pablo Neruda Jesus Lopez Pacheco Goethe Ümit Yaşar Oğuzcan Yi Men Ahmet Muhip Dranas Vladimir Mayakovsky Kenneth Rexroth Yorgo Seferis Berin Taşan Cahit Sıtkı Tarancı Oktay Taftalı Yılmaz Güney Erdal Öz Turgut Uyar Mehmet Başaran Sabahattin Ali Nihat Behram Suat Vardal Cevat Şakir Kabaağaçlı Bejan Matur Konstantin Simanov Yaşar Kemal Sezai Karakoç Nikola Vaptsarov Halim Şefik Güzelson Ece Ayhan Enis Batur Yaşar Miraç Mehmet Yaşin Sandor Forbath Nazım Hikmet Salah Birsel Hasan Hüseyin Korkmazgil Şükrü Erbaş Arif Damar Kerim Korcan Hilmi Yavuz Talip Apaydın Hasan Biber Yannis Ritsos Ömer Bedrettin Uşaklı Ziya Osman Saba Metin Eloğlu Özdemir Asaf Jose Marti Cahit Zarifoğlu Fakir Baykurt Faruk Nafiz Çamlıbel Adnan Yücel Şükran Kurdakul Ahmet Ada Kemalettin Kamu
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Edip Cansever – DostlarÖzdemir Asaf – Şiir
Sayfanın başına dön