Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Kişisel
  • Kitaplık
  • Ara
  • Menu Menu

Edip Cansever – Dostlar

in Şiir

-Fethi Naci’ye-

Geldin mi, iyi
Yollarından yürüyüşler sızdıran sonbahar
Bir tenhalığı eskisinden çok sezmeyi
Bakımsız bahçeler mi olur, büyük ahşap boş odaları mı olur
Ne olur
Ey bana sevmeme gücü veren güzellik
Eski bir kadını eski bir park kanepesinde bırakan sonbahar
Aldatılmış bir yüzü yağmur oluklarında
O yüz ki bir denizin tekrar tekrar bittiği
Gece yarısı kokularında
Yosunlu bir kıyıda ancak
Dilinde çakılların ve derinliğin en son tadı
İşte
Bir vakit daha geçti, şimdi ne yapsak
Ne yapsak, bir vakit geldi ve geçti
Ey bana sevmeme gücü veren güzellik
Sonbahar
Sen mi kaldın bir
Yok birşey yapacak.

Bin dokuz yüz yetmiş bir yazı, ey unutulmayan yaz
Bıraktığın gibi mi kalsak
Bir çiçek milyon kere katılaştı eridi
Açtı dağıldı
Yaşamadı hiç belki
Bir ışık olsun yakmadı
Tuzlu ve ıslak bir ışık
Tankerler geçti kıyılardan gene
Suyu zonklataraktan
Gül koktu saçlarında taşıdikları benzin
Senin saçlarında
Alnın üstünden kuzular inen bir tepe gibi eğildi
Boynun bir uçurumdan çekiliyormuş gibi gergin
Bitti o yaz, şimdi
Yerleşti çoktan
Bize sevmeme gücü veren güzellik.

Tenha bir meyhanede oturuyorduk sevgilim
İzmir’in eski rıhtımında
Bilirsin, severim çok İzmir’in eski rıhtımını
Hani bir çesit kuşlar vardır bulanık denizinin
İnsanlar gibi konuşur o kuşlar bazen
Ve unutulmuş diller gibi pek anlaşılmaz ne konuştukları
Millerce yıl öteden bir tenhalığı sözlendirirler
Hatırla
Ne demiştim o gün ben sana
“Her tenha semtte kurulmamış bir saat yakışır”
Benim o bunaltılı günlerimden kalma bir mısra
Ve sense bana Aragon’un
-Parisli şair, yüzü aslan dolu-
Sımsıcak, dipdiri bir mısrasını anlatmıştin
Seninle ve parmaklarınla
Bardakta duran suyun bir akarsuyu
Nasıl kıskandığını anlatmıştın boyuna
Nasıl mı
Dedim ya, seninle ve parmaklarınla
Neden olmasın, yeni yakilan bir sigarayla da anlatılabilir şiir
Apansız bir yolculukla da
Bir karpuzu ikiye bölmekle, bir portakalı dilim dilim ayırmakla
Anlatılabilir
Ama bizim memleketimizde şiir
Yazık ki ölümle anlatılır biraz
Ölümle anlaşılabilir
Olsun, diyeceksin ne çıkar bundan
Biz hayatı şiirden
Şiiri hayattan özümlemedik mi
Ölümde girse araya
Sahici aşklar kurmadık mı seninle
Tertemiz, dosdoğru aşklar
İzmir’de
İzmir’in eski rıhtımında
Unutmak için şimdilik
Kolayca unutulmaz ya
İçimizdeki bin dokuz yüz yetmiş bir yazını.

Yeni bir yüzmüydü ne
Kuru bir bozkırı çıkarıp göğsünden
Yeni yazdığı bir şiiri düzeltiyordur Ahmet Oktay
Alnını dayayaraktan cama
Kalemsiz kağıtşiz yazar çünkü Ahmet Oktay
İçinden geldiği gibi
Ve mısra çeker durmadan, hafifçe eğri sırtını doğrultarak
Nemlenir kimi zaman da gözleri
Şiir yürür, şiir sever, şiir içer mi
Şiir mi
Yürür de, sever de, içer de elbet.

Kocaman bir sevgi miydi ne
Dünyanın bütün zamanlarını dolaşan
Bastırıp gögsüne bozkırın
Ey, baksana, diyor, ne biçim kent bu
Geçerek caddelerinden
Dalarak meyhanelerine
Ne biçim kent bu
Bilmiyor ki nice insan kolsuzdur
Sevgisizliğe, bir sevgisizliğe kullanırlar kolu.

Hohlayıp siliyorum iyice
Gözlüğümün camlarını
Göğe bakıyorum gözlerimi kısarak
Güneye gidiyor bir leylek sürüsü

Yeni Caminin üstünde
Son bir defa daha süzülerekten
Erimeye yüz tutuyor kentin pembe kapıları
Günbatımı!
Günbatımı! yeni konuşmaya başlayan bir çocuğun diliyle
Kolumu tutuyor Fethi Naci, şu manzaraya bak, diyor
Tam Galata Köprüsünün üstünde
Diyor ya, biz alıştık, yüreklerimize bakıyoruz gene de
Uykusuz gecelerimize bakıyoruz: onurun uykusuzluğu
Susturulmanın
Ve gün batımıyla leylek sürüsü
Hüzünlü bir görüntüyü akıtıyorlar Naci’nin yüzüne
Kırılmak ama birlikte
Birlikte, ama kırılmamak
ve sanki kalplerimiz her yani dökülen bir otobüste
Öyle
İşte son damlalarını da bırakıyor güneş
Karanlık bastiracak neredeyse
Tırmaniyoruz Yüksekkaldırımı
İyi biliyoruz, sevgimiz de öfkemiz de yalnız bizim olmamalı
Güneş çekiliyor iyice
Ne manzara kalıyor, ne göğün evlerindeki kızartı
Ak bulutlar kara bulutlar
Ötede bir bulut yavrusu
Bilinmeli, diyoruz yeniden
Yeniden başlamalı, yeniden
Dostum, görüyorsun ya işte
Bozuldu birkere umudun ordusu.

Gelsene , diyordu İzmir’deki sevgilim
Son mektubunda
Kemetaltındaki kahveleri anlatıyordu
İnce belli çay fincanlarını
Kim bilir, belki de avutmak istiyordu beni
Unutup kendi mahzunluğunu
O kadar çabuk yeşerir ki, diyordu umut
Öyle çabuk çiçeklenir ki
Güçtür çünkü, herşeyden daha güç
Denize, göğe toprağa karışmış bir kalebentlik
Üstelik biliyorsun da
Öfkeliyiz, öfkeyse sonuçtur er geç
Bir aşk gibi yaşamak gerek öfkeyi
Sevginin ağıtıdır bir bakıma
Ve bir gün de gelebilir ki sevgilim
Kapkara bir davet olabilir kin
Zulmün ve tutsaklığın diyeti olabilir
Sen bunu bilemezsin
Bilsen de şairsin, havalar da, soğudu, kendine iyi bak
Ve sakın unutma: sıra öfkenin.

Bin dokuz yüz yetmiş bir yazı
Yok böyle bir sevgilim benim
Ama dayanıklı, ama gözü pek, ama umutla dolu
Olunca böyle bir sevgilim olsun isterdim.

Elimde bir çanta, şurda burda dolaşıyorum
Hep bir yerlere gideceğim sanki
Güvercinler konuyor saçlarıma bileklerime
Uçuşuyorlar
Bir çınar yaprağı düşüyor ayaklarımın dibine
Kupkuru
Elime alıyorum, çiziyorum üstüne kalbimi
Kalbim, diyorum
Yorgunsa da, yaralıysa da, hepimizin aşkına sevgili.

Etiketler: Edip Cansever
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Edip Cansever – Manastırlı Hilmi Bey’e Dördüncü Mektup
Edip Cansever – Dipsiz Testi
Edip Cansever – Horozla Merdiven
Edip Cansever – Biliş
Edip Cansever – Adsız Bir Çiçek
Edip Cansever – Seniha’nın Günlüğünden 6
Edip Cansever – Bir Su Yılı Denebilirdi
Edip Cansever – Şekerli Gerçek

Site içerisinde ara

@ufukluker'i takip et

RSS Son okuduklarım

  • Yalnız Uyuyanlar İçin
  • Çeviri Hikâyeler (Masallar, Hikâyeler 2)
  • Bay Düdük
  • Dipten Gelen Dalga — 2. Cilt
  • Dipten Gelen Dalga — 1. Cilt
  • The Complete Grimm's Fairy Tales

Site istatistikleri

  • 0
  • 183
  • 149
  • 7.851.141
  • 3.153.822

Etiketler

Bedri Rahmi Eyüboğlu Ziya Osman Saba Ece Ayhan Yaşar Nabi Nayır Enis Batur Ülkü Tamer Nazım Hikmet Liana Daskalova Miguel Hernandez Jose Marti Abdülkadir Budak Akgün Akova Ahmet Erhan Özkan Mert Federico Garcia Lorca Cahit Zarifoğlu Erdal Öz Tove Ditlevsen Oğuz Atay Şükrü Erbaş Faruk Nafiz Çamlıbel Vedat Türkali Asım Bezirci Eugene Guillevic Sait Faik Abasıyanık Sabri Altınel Bekir Yıldız Metin Altıok Talip Apaydın Vecihi Timuroğlu Mehmed Kemal Suat Taşer Sandor Forbath Birhan Keskin Orhan Kemal Fang Vei Teh Louis Macneice Edip Cansever A. Kadir Yi Men Cemal Süreya Orhan Veli Kanık Nihat Behram Ahmet Oktay Nikola Vaptsarov Resul Rıza Can Yücel Yaşar Miraç Bilgin Adalı Türkan İldeniz İlhami Bekir Tez Mehmet Başaran Rıfat Ilgaz Barış Pirhasan Fakir Baykurt Konstantinos Kavafis Ataol Behramoğlu Yannis Ritsos Refik Durbaş İlhan Berk Salah Birsel Günter Kunert Kostas Kleanthis Oktay Taftalı Ahmet Muhip Dranas Aziz Nesin Gabriel Celaya Pablo Neruda Kutsiye Bozoklar Cengiz Bektaş Enver Gökçe Gülten Akın Metin Eloğlu Ömer Bedrettin Uşaklı Haydar Ergülen Nicolae Dragos Seyhan Erözçelik Peter Abrahams Süleyman Çobanoğlu Abdülkadir Bulut Feyzi Halıcı Asaf Halet Çelebi Ahmet Telli Lale Müldür Halim Şefik Güzelson Memet Fuat Vladimir Mayakovsky Kemal Özer Hasan Basri Alp Afşar Timuçin Melih Cevdet Anday Özdemir Asaf İsmet Özel Philippe Soupault Adalet Ağaoğlu Berin Taşan Ozan Telli Kerim Korcan Konstantin Simanov Adnan Özer Kemalettin Kamu Vasko Popa Sabahattin Kudret Aksal Ercüment Behzat Lav Sezai Karakoç Altay Öktem Arif Damar Süleyman Nesip Murathan Mungan Sennur Sezer Özge Dirik A. Hicri İzgören Hasan Hüseyin Korkmazgil Ingeborg Bachmann Kemal Burkay Heinz Kahlau Müştak Erenus Hasan Biber Mehmet Yaşin Conrad Aiken Ahmed Arif Füruğ Ferruhzad Cahit Sıtkı Tarancı Gülseli İnal Yılmaz Odabaşı Turgut Uyar Cahit Irgat Nahit Ulvi Akgün Turgay Fişekçi Şükran Kurdakul Yaşar Kemal Necati Cumalı Dido Sotiriou Hilmi Yavuz Adnan Yücel Behçet Kemal Çağlar Ahmet Necdet Orhan Murat Arıburnu Behçet Aysan Özdemir İnce Sandor Petöfi Sabahattin Ali E. E. Cummings Ümit Yaşar Oğuzcan Sinan Kukul Suat Vardal Yorgo Seferis Blas De Otero Goethe Suat Derviş Bejan Matur Metin Demirtaş Celal Sılay Oruç Aruoba Tevfik El Zeyyad Hasan İzzettin Dinamo Neşe Yaşın Fethi Giray Ahmet Ada Sun Yu-T'ang Vyaçeslav Ivanov Bertolt Brecht Erdal Alova Jesus Lopez Pacheco Kenneth Rexroth Zafer Ekin Karabay Yılmaz Güney Cevdet Kudret Cevat Şakir Kabaağaçlı Attila İlhan Arkadaş Z. Özger Behçet Necatigil İsmail Uyaroğlu Cahit Külebi Fazıl Hüsnü Dağlarca İbrahim Karaca Louise Gareau Des Bois Kahraman Altun Paul Eluard Oktay Rifat
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Özdemir Asaf – YalınArkadaş Z. Özger – Gezgin
Sayfanın başına dön