• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
Yazın

Şiir Nedir

‘Kunduracıdan ayakkabı beklediğimiz gibi şairden de şiir bekleyelim.’ (Cahit Sıtkı TARANCI)’Şiir nedir’? diye soruyorsunuz. Edebiyat yapmayı, büyük söz etmeyi sevenler için şiir ne değildir ki! Şiir bir çığlıktır, bir ilan-ı aşktır, sallanan bir yumruktur, bir umuttur, bir kurtuluştur vb… Kuşkusuz, bunların hepsi şiirde olabilir, fakat bunlar nesirde de olan şeylerdir. Şiirin ne olduğunu anlayabilmek için onu nesirden ayıran özellikleri aramak, onlar üzerinde durmak daha doğru olur sanıyorum. Düşüncemi bir örnekle açımlayayım:Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz

Dizesini elbette duymuşsunuzdur. Şair ne demek istiyor? Gülüştüklerimiz hatıra geldikçe ağlarım. Bu bir nesir cümlesidir. Şair ne yapmış? Bu nesir cümlesinin her sözcüğünü değerlendirerek bu duyguyu son anlatımına kavuşturmuş. Şair karşımızda olsa göreceğimiz manzara nedir? Bir adam ağlıyor. O halde dizenin ilk sözcüğü ‘ağlarım’ olacak. Neden ağladığını merak etmez miyiz? Bu kez onu söylemek gerek. Bir şeyler hatırladığı için. Öyleyse, dizenin ikinci ve üçüncü sözcükleri ‘hatıra geldikçe’ olacak. Peki neymiş acaba böyle hatırladıkça ağladığı şey? ‘Gülüştüklerimiz’ diyor ve böylece her sözcük yerini alıyor ve bildiğimiz dize ortaya çıkıyor. ‘Şiir bir deyiştir, sözcüklerle güzel biçimleri kurmak sanatıdır’ denilmesi bundandır. Şair de bu sanatı bilen adamdır. Bu sanatın anlatım aracı dil ve gereci de sözcükler olduğuna göre, şiir yazmak isteyen adamın kullandığı dilin bütün kurallarını iyi bellemesi, sözcüklerini sınıf arkadaşları gibi yakından tanıması, hangi sözcüğün nerede ve nasıl kullanıldığı zaman kendisinden beklenen ödevi yerine getireceğini bilmesi gerektir.

 
Şiir yalnız duymakla, parlak imgeler bulmakla değil, dil ve sözcükler konusundaki bu bilgilerle, bu sevgilerle, bu dikkatlerle yazılabilir. Şairden beklediğimiz işte bu davranıştır. Bundan sonrası yani yapıtının çapını belirleyecek şey şiir yaratma gücüdür. Şair ister sevgilinin servi boyundan, ister bir savaştan, ister mahallesinin yoksulluğundan, ister haksızlıktan söz etsin, kendi bileceği iştir, yeter ki her şeyden önce şiir yazdığını bir saniye hatırından çıkarmasın. Baki Efendi, Yahya Kemal, Nazım Hikmet, Ahmet Muhip, Orhan Veli aynı şeylerden söz etmezler, ama hepsine şair diyoruz; çünkü hepsi de şiirin şundan bundan söz etmek değil, güzel biçimler kurmak sanatı olduğuna inanmıştır.Böyle olduğuna göre, şiir toplum için mi? dava için mi? diye düşünmeye yer yoktur. Şiir yazan adam kör ya da sağır değildir ki, çevresinde olup bitenleri görmesin, duymasın; elbette kendisine en çok dokunan şeylerden söz edecektir. Kunduracıdan ayakkabı beklediğimiz gibi şairden de şiir bekleyelim. Nasıl ki kunduracı hem iskarpin, hem terlik, hem potin, hem çizme yaparsa, şair de gününe ve koşullarına göre ıstırap şiiri, aşk şiiri, isyan şiiri, ölüm şiiri, kurtuluş şiiri yazar. Bütün sorun, sanatçının yaratma gücüne karışmamaktır.Bir yıldan beri çıkmakta olan ‘Kaynak’ dergisini sevgi ve dikkatle izliyorum. Daha çok bıyıkları yeni terlemiş çocukların şiirlerini yayımlıyor. İçlerinde umut verici olanlar yok değil, fakat, darılmazsanız söyleyeyim, (hem yalnız Kaynak’ta değil, başka sanat dergilerinde de görüyoruz bunu) yeni yetişenlerin çoğu şiiri ciddiye almamakta, onu nerdeyse günlük bir gönül eğlencesi saymaktadır. Sonra nasıl hepsi birbirine benziyor! Oysa on beş yıl önce Ahmet Muhip’in, Fazıl Hüsnü’nün, Ziya Osman’ın şiirleri hiç de birbirine benzemezdi. Çünkü üçünün de kişilikleri daha o zamandan belli olmuştu. Yeni yetişen arkadaşlardan, şiiri kendilerine aşk ve dert edinmelerini, şiirin gizlerini kendi kendilerine keşfetmeye çalışmalarını, kendilerinden önce gelmiş olan şairlerin ne yaptıklarını, şiire neler getirdiklerini, ne gibi güçlükleri nasıl yendiklerini öğrenmeye çaba göstermelerini ve şiirin sabır ve direnme işi olduğunu daima hatırlarında tutmalarını dilerim.

‘Nurullah Ataç’ın yarattığı sözcüklerle şiir yazılabilir mi?’ diyorsunuz.Yazılmaz tabii. Ama o sözcüklerden tutanları ile ilerde pekala yazılabilir. Zaten bugün Nurullah Ataç’ın böyle bir şey söylediği yoktur.

Konuşma dilinden ayrı bir şiir dili benim şiir anlayışıma göre olamaz. Bakın Melih Cevdet’in, Oktay Rifat’ın ve onlar gibilerin şiirlerine, hepsi sizin benim konuşurken kullandığımız sözcüklerle yazılmıştır. Bence, şiirde doğru yol da budur. Anamın, bacımın, kızkardeşimin kullandığı dipdiri, her hecesini etimde canımda duyduğum sözcükler dururken sözlüklerde küflenmiş sözcüklerle şiir yazamam doğrusu.

Yeni yetişen arkadaşlarla, Yahya Kemal, Nazım Hikmet, Ahmet Muhip, Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rifat, Cahit Külebi gibi işlerinin ehli olan şairleri örnek gösterebilirim, ama örneğin ikinci bir Muhip veya ikinci bir Melih olmak için değil, kendi kişiliklerini bulmak için; çünkü adlarını gelecek yüzyıllara ancak kişilikleriyle ulaştırabilirler.

(Cahit Sıtkı Tarancı, Kaynak Dergisi, 1 Şubat 1949)

Etiketler: Cahit Sıtkı Tarancı
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Cahit Sıtkı Tarancı – Memleket İsterim
Cahit Sıtkı Tarancı – Affet Bizi Lamba
Cahit Sıtkı Tarancı – Esmer Güzeli Yarim
Cahit Sıtkı Tarancı Üzerine
Cahit Sıtkı Tarancı – Portre
Cahit Sıtkı Tarancı – Desem Ki

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif
  • Behçet Necatigil – Gece ve Yas

Site istatistikleri

  • 8
  • 382
  • 261
  • 7.959.577
  • 3.233.219

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Mutluluk
  • Güzel Dost
  • Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler (Centilmen Piç, #2)
  • Jules Amcam (Seçme Öyküler)
  • Zübüklüğün Sonu Yok
  • Alice Harikalar Diyarında
@ufukluker'i takip et

Etiketler

Hilmi Yavuz Turgut Uyar Goethe Adnan Özer Ataol Behramoğlu Peter Abrahams Ozan Telli Süleyman Nesip Gülseli İnal Arif Damar Behçet Necatigil Müştak Erenus Füruğ Ferruhzad Celal Sılay Sandor Petöfi E. E. Cummings Sandor Forbath Ahmet Ada Dido Sotiriou Philippe Soupault İsmail Uyaroğlu Şükran Kurdakul Yaşar Kemal Zafer Ekin Karabay Conrad Aiken Heinz Kahlau Fang Vei Teh Jesus Lopez Pacheco Ahmet Telli Özge Dirik Mehmet Başaran Vladimir Mayakovsky Resul Rıza Yi Men Asaf Halet Çelebi Talip Apaydın Tove Ditlevsen Cengiz Bektaş Bilgin Adalı Suat Derviş Adalet Ağaoğlu Birhan Keskin Enver Gökçe Oğuz Atay Ahmet Necdet Ece Ayhan Melih Cevdet Anday Bedri Rahmi Eyüboğlu Orhan Kemal Paul Eluard Fazıl Hüsnü Dağlarca Bertolt Brecht Kutsiye Bozoklar Mehmet Yaşin Suat Taşer Veysel Öngören Federico Garcia Lorca Hasan Basri Alp Pablo Neruda Ahmed Arif Feyzi Halıcı Sennur Sezer Murathan Mungan Nikola Vaptsarov Turgay Fişekçi Halim Şefik Güzelson Refik Durbaş Kemalettin Kamu İlhami Bekir Tez Ömer Bedrettin Uşaklı Ahmet Oktay Seyhan Erözçelik Lale Müldür İbrahim Karaca Louise Gareau Des Bois Berin Taşan Sait Faik Abasıyanık Yaşar Nabi Nayır Metin Eloğlu Mehmed Kemal Ümit Yaşar Oğuzcan Behçet Kemal Çağlar Enis Batur Metin Altıok Sabri Altınel Suat Vardal Cahit Sıtkı Tarancı Hasan İzzettin Dinamo Fethi Giray Erdal Alova Süleyman Çobanoğlu Miguel Hernandez Ercüment Behzat Lav Haydar Ergülen Şükrü Erbaş Vyaçeslav Ivanov Oktay Taftalı Ziya Osman Saba Yannis Ritsos İlhan Berk İsmet Özel Sun Yu-T'ang Eugene Guillevic Yılmaz Güney Yorgo Seferis A. Hicri İzgören Cahit Külebi Nazım Hikmet A. Kadir Nahit Ulvi Akgün Özdemir İnce Özdemir Asaf Özkan Mert Erdal Öz Vecihi Timuroğlu Gülten Akın Jose Marti Nihat Behram Konstantinos Kavafis Behçet Aysan Attila İlhan Afşar Timuçin Kenneth Rexroth Oruç Aruoba Fakir Baykurt Cemal Süreya Aziz Nesin Vedat Türkali Konstantin Simanov Adnan Yücel Memet Fuat Necati Cumalı Faruk Nafiz Çamlıbel Yaşar Miraç Bekir Yıldız Hasan Biber Can Yücel Tevfik El Zeyyad Kahraman Altun Ülkü Tamer Vasko Popa Guy de Maupassant Gabriel Celaya Ahmet Muhip Dranas Neşe Yaşın Kemal Özer Ingeborg Bachmann Adnan Binyazar Bejan Matur Rıfat Ilgaz Kostas Kleanthis Barış Pirhasan Blas De Otero Oktay Rifat Akgün Akova Kemal Burkay Sabahattin Kudret Aksal Cevat Şakir Kabaağaçlı Cevdet Kudret Arkadaş Z. Özger Ahmet Erhan Günter Kunert Abdülkadir Bulut Louis Macneice Asım Bezirci Kerim Korcan Edip Cansever Sinan Kukul Metin Demirtaş Nicolae Dragos Sabahattin Ali Hasan Hüseyin Korkmazgil Salah Birsel Liana Daskalova Orhan Veli Kanık Sezai Karakoç Türkan İldeniz Abdülkadir Budak Cahit Zarifoğlu Altay Öktem Yılmaz Odabaşı Orhan Murat Arıburnu Cahit Irgat
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Attila İlhan ve Toplumcu GerçekçilikFazıl Hüsnü Dağlarca Üzerine
Sayfanın başına dön