Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Kişisel
  • Kitaplık
  • Ara
  • Menu Menu

Dekalog

in Sinema

kieslowski‘nin, polonya televizyonu için, tanrı’nın musa’ya gönderdiğine inanılan “on emir“inden yola çıkarak çektiği on kısa filmden oluşan televizyon dizisi.

1988 yılında çekimine başlanan ve her birinde ayrı öykülerin anlatıldığı bu on kısa film, bilinen “dizi” film formatında değildir. her bölümün öyküsü ve oyuncuları farklıdır. buna rağmen, devamlılığı olmayan “dekalog”da oyuncular, kendi oynadıkları bölüm dışında da yer yer görünürler. zaten bütün olaylar aynı bölgede olmaktadır. aynı blokta oturan bu oyuncular zaman zaman asansörde, apartman girişinde, taksi beklerken, postanede vb. yaşamın içinde karşılaşırlar. bunun yanı sıra bütün bölümlerde yer alan “gizemli” bir karakter de vardır; yönetmen, kanımca bu karakterin on ayrı öyküye tanıklık etmesini sağlayarak bütünlüğü korumaya çalışmıştır.

dekaloglar, büyük bloklarda yaşayan insanların küçük dairelerindeki öykülerdir. dekalog, bir bütün olarak üç bin yıldır en büyük öğreti olarak insanın önüne konan din, ahlak, erdem gibi kuramlara yine aynı insan – bu kez 20. yüzyılda yaşayan “modern” insan- tarafından yapılan bir eleştiridir. bu eleştiri, bölümler boyunca doğrudan göndermeler yerine sembol ve imgelerle yapılır. her bölüm, insana açılan bir pencere gibidir.

öyküler kısaca şu şekildedir:

dekalog jeden / bölüm 1 “senin tanrın benim, başka tanrın yoktur.”

birinci bölüm, üniversitede öğretim görevlisi olan bir baba ve onun dünya tatlısı oğlu arasında, hayatın ve ölümün ne olduğu yönünde yapılan tartışmaların anlatıldığı bölümdür. tanrının olup olmadığını öğrenmek isteyen oğul ve bilimin yardımıyla bütün sorunların çözülebileceğine inanan bir baba vardır önümüzde. bir gün oğul, buz tutan gölde patenleriyle kaymak ister, baba da bilgisayarına başvurarak buzun kırılmasının mümkün olmadığını hesaplar ve oğlunun göle gitmesine izin verir. bölüm, dekaloglar içinde en çarpıcı bölümlerden biridir.

dekalog dwa / bölüm 2 “tanrı’nın ismini boş yere ağzına almayacaksın.”

ikinci bölüm, keman çalan bir sanatçı kadın, onun ölmek üzere olan kocası ve kocasının doktoru arasında geçen öyküyü anlatır. kadın, bir başka erkekten hamile kalmıştır, eğer kocası yaşayacaksa çocuğu doğuramayacağını düşündüğü için doktordan -doktor aynı zamanda komşusudur- kocasının yaşayıp yaşamayacağı hakkında kesin bilgi istemektedir. doktorun söyleyeceklerine göre ya çocuğunu düşürecek, ya da doğuracaktır. bir yaşama karşılık başka bir yaşamın çelişkisinin resmedildiği bölüm, dekaloglar içinde sevgi ve duyarlılığın en yüksek olduğu bölümlerden biridir.

dekalog trzy / bölüm 3 “altı gün çalışacaksın, bir gün dinleneceksin”

üçüncü bölüm, yalnızlık ve çaresizlikten bunalmış bir kadın ve onun (evli) eski sevgilisinin arasında geçen öyküyü anlatır. herkesin aileleriyle bir arada olduğu bir noel gecesinde yapayalnız olan kadın, bu geceyi eski sevgilisiyle birlikte geçirmek için bin bir türlü yalan söyler. noel gecesinde sokaklar, tren garları ve hastanelerin acımasız yalnızlığı, kadının ve modern insanın- yalnızlığının ölçüsünü ifade etmektedir. bir tarafta düzenli bir yaşam, aile; diğer tarafta sınırsız bir yalnızlık. bölüm, dekaloglar içinde en iç acıtan bölümlerden biridir.

dekalog cztery / bölüm 4 “anne ve babana saygılı davranacaksın.”

dördüncü bölüm, genç bir kız ve yıllarca babası olduğuna inandığı ama gerçekte babası olmayan bir adam arasındaki öyküyü anlatır. tiyatro öğrencisi bu kız, yıllarca babası olarak bildiği adama karşı -gerçeği öğrendikten sonra- duygularını sorgular. hissettiği şeyler baba sevgisinin ötesinde bir sevgi midir? baba da gerçeğin ortaya çıkmasının ardından benzer bir hesaplaşmaya girmiştir; yıllarca birbirlerine duydukları sevgi aslında bir aşk mıdır? bölüm, sevginin sınırları üzerine çok ciddi sorgulamalar getiren, dekaloglar içinde en güçlü bölümlerden biridir.

dekalog piec / bölüm 5 “öldürmeyeceksin.”

beşinci bölüm; ahlaki değerlerden yoksun bir taksi şöförü ve onu aslında bir hiç uğruna öldüren işsiz, amaçsız bir genç arasındaki öyküyü anlatır. genç, bu cinayet nedeniyle ikinci bir “cinayet”le idam edilecektir. yönetmen, her iki cinayetin vahşiliğini ifade etmek için seyirciyi dehşete düşürmekten kaçınmamıştır. bu bölüm daha sonra eklemelerle genişletilmiş ve “öldürme üzerine küçük bir film” ismiyle dünya çapında tanınan bir filme dönüşmüştür. bölüm, modern dünyadaki insanın derin bunalımlarını anlatırken “adalet”i de masaya yatırır, dekalogların içinde en sarsıcı bölümdür.

dekalog szesc / bölüm 6 “zina etmeyeceksin.”

altıncı bölüm; bir delikanlının, evinin karşısında oturan bir kadına duyduğu aşkın öyküsüdür. kadına yaklaşabilmek için türlü tuhaflıklar da dahil pek çok şey deneyen delikanlı bu aşk “yara”sı yüzünden yıkıma uğrar. kadın da aynı süre içerisinde gencin duygularını anlamaya çalışırken aşkı ve bağlılığı sorgulatan sarsıcı bir dönem geçirir. bu bölüm de altıncı bölüm gibi genişletilerek “aşk üzerine küçük bir film” adıyla sinema filmi haline getirilmiştir. bölüm, dekaloglar içinde duyguyu en iyi anlatan bölümlerden biridir.

dekalog siedem / bölüm 7 “çalmayacaksın.”

yedinci bölüm; kendi kızını annesinden çalmak zorunda kalan bir genç kadını anlatır. genç kadının “yasak aşk” sonucu doğan çocuğu, toplumsal ve kişisel çıkarlar nedeniyle aile tarafından yaşlı annenin çocuğu olarak gösterilmiştir. “gerçek” anne bunu kabullenmez ve kendi çocuğunu kaçırmak zorunda kalır. “insan kendine ait bir şeyi aldığında onu çalmış mı olur?” ana düşüncesi etrafında örülen öykü, dekaloglar içinde insanın içini en çok acıtan ve alışılmış kuralları en çok sorgulayan bölümlerden biridir.

dekalog osiem / bölüm 8 “yalan yere şahitlik yapmayacaksın.”

sekizinci bölüm; üniversite’de öğretim görevlisi olan yaşlı bir kadınla onu görmek için amerika’dan varşova’ya gelen yahudi bir kadın arasında geçen öyküyü anlatır. öğretim görevlisi olan kadına, savaş yıllarında nazi’lerden kaçan küçük bir yahudi kız getirilmiş, kendisinden kızın hayatını kurtarmak için kızın “hristiyan” olduğu yönünde şahitlik yapması istenmiştir. bu isteği reddeden kadın yıllarca bu davranışıyla hesaplaşmıştır. aradan yaklaşık kırk yıl geçer ve kadın bu “küçük yahudi kız”la yüz yüze gelir. bölüm, dekaloglar içinde dini kuramların günümüzün değerleriyle yeniden sorgulanmasını en iyi anlatan bölümlerden biridir.

dekalog dziewiec / bölüm 9 “komşunun evine tamah etmeyeceksin.”

dokuzuncu bölüm; iktidarsız olduğunu öğrenen bir koca ile kendisini aldatan karısı arasındaki öyküyü anlatır. test sonuçlarını karısına açıklayan koca, karısından “aşkın bedende değil, kalpte olduğu” cevabını alır, kadın kocasını sevmektedir. fakat, kadının aynı zamanda bir sevgilisi vardır. yönetmenin “cinsellik olmadan aşk, nereye kadar aşktır?” sorusuna cevap aradığı bu bölüm, dekaloglar içinde bağlılığın ve sevginin sorgulandığı en çarpıcı bölümlerden biridir.

dekalog dziesiec / bölüm 10 “komşunun karısına, kölesine, hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin.”

onuncu bölüm; babalarının, ölümünün ardından kendilerine değerli bir pul koleksiyonu bıraktığı, hali vakti yerinde olmayan iki kardeşi anlatır. diğer bölümlere göre “komedi” olarak değerlendirilebilecek bu bölüm; günümüz yaşamı için yeni anlamlar bulmak, insanların davranışlarını anlamak için buyrukların ötesinde başka şeyler bulunması gerektiğini önümüze koyar. kara mizahtır.

dekalogların tümü, izleyen üzerinde ciddi bir etki bırakır. toplumsal ilişkiler ve insan çelişkilerini kavrama konusunda birer ders kitabı niteliğinde olan dizi “erdem nedir?”, “iyilik ve kötülük nedir?” sorularına cevap arıyor, izleyene de aratıyor. üç bin yıllık kurallar bugünün dünyasını anlamamıza yetiyor mu? bu kuralların yardımıyla bu dünya ile baş edebilecek miyiz?

bütün bölümlerde yer alan oyuncuların performansları, kamera ve ışık kullanımı, müzik, senaryo ve önemlisi kieslowski’nin niyeti ve yaptıkları, dekalog’u sinema tarihinin başucu eserlerinden biri yapmaya yetiyor.

(Evin)

Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş

Site içerisinde ara

@ufukluker'i takip et

RSS Son okuduklarım

  • Yalnız Uyuyanlar İçin
  • Çeviri Hikâyeler (Masallar, Hikâyeler 2)
  • Bay Düdük
  • Dipten Gelen Dalga — 2. Cilt
  • Dipten Gelen Dalga — 1. Cilt
  • The Complete Grimm's Fairy Tales

Site istatistikleri

  • 0
  • 218
  • 173
  • 7.851.176
  • 3.153.846

Etiketler

Yaşar Nabi Nayır Yorgo Seferis Kutsiye Bozoklar Ahmet Necdet Yannis Ritsos Suat Derviş Behçet Aysan Orhan Murat Arıburnu Abdülkadir Bulut Nazım Hikmet Sun Yu-T'ang Miguel Hernandez Ümit Yaşar Oğuzcan Celal Sılay Vasko Popa Oğuz Atay Özdemir İnce Metin Eloğlu Can Yücel Kenneth Rexroth Adnan Yücel Ece Ayhan Tevfik El Zeyyad Paul Eluard Müştak Erenus Gabriel Celaya Murathan Mungan Enis Batur Lale Müldür Sennur Sezer Kemal Özer Salah Birsel Orhan Veli Kanık Metin Demirtaş Melih Cevdet Anday Haydar Ergülen Mehmed Kemal Barış Pirhasan Blas De Otero İlhami Bekir Tez Neşe Yaşın Gülseli İnal A. Hicri İzgören Cengiz Bektaş Cahit Zarifoğlu Ataol Behramoğlu Resul Rıza Turgay Fişekçi Ahmet Oktay Yaşar Miraç Cevdet Kudret Erdal Öz Özge Dirik Necati Cumalı Altay Öktem Attila İlhan Louise Gareau Des Bois Hasan Basri Alp Adalet Ağaoğlu Louis Macneice Metin Altıok Eugene Guillevic Sandor Forbath Oktay Taftalı Fakir Baykurt Arkadaş Z. Özger Oktay Rifat Ozan Telli Hilmi Yavuz Fang Vei Teh Konstantin Simanov Liana Daskalova Philippe Soupault Yılmaz Odabaşı Jesus Lopez Pacheco Asım Bezirci Talip Apaydın Cevat Şakir Kabaağaçlı Rıfat Ilgaz Ahmed Arif Vedat Türkali Özdemir Asaf Seyhan Erözçelik Bertolt Brecht Sabahattin Kudret Aksal Nicolae Dragos Peter Abrahams Sabri Altınel Kerim Korcan Hasan Biber Yaşar Kemal Fazıl Hüsnü Dağlarca Heinz Kahlau Behçet Kemal Çağlar Conrad Aiken Şükran Kurdakul Ziya Osman Saba Cemal Süreya Vyaçeslav Ivanov Erdal Alova Berin Taşan Tove Ditlevsen Fethi Giray Ahmet Erhan Füruğ Ferruhzad Kemal Burkay Sinan Kukul Ahmet Muhip Dranas Ülkü Tamer Adnan Özer Ercüment Behzat Lav İsmet Özel Faruk Nafiz Çamlıbel A. Kadir Vladimir Mayakovsky Ahmet Ada Türkan İldeniz Günter Kunert Ahmet Telli Afşar Timuçin İbrahim Karaca Mehmet Yaşin Nikola Vaptsarov Asaf Halet Çelebi Suat Vardal Behçet Necatigil Edip Cansever Akgün Akova Cahit Külebi Abdülkadir Budak Özkan Mert Bejan Matur Sabahattin Ali Sezai Karakoç E. E. Cummings Nahit Ulvi Akgün İlhan Berk Bekir Yıldız Nihat Behram Bedri Rahmi Eyüboğlu Gülten Akın İsmail Uyaroğlu Birhan Keskin Şükrü Erbaş Halim Şefik Güzelson Cahit Sıtkı Tarancı Bilgin Adalı Ömer Bedrettin Uşaklı Arif Damar Hasan Hüseyin Korkmazgil Suat Taşer Kemalettin Kamu Süleyman Nesip Jose Marti Süleyman Çobanoğlu Ingeborg Bachmann Pablo Neruda Orhan Kemal Oruç Aruoba Mehmet Başaran Feyzi Halıcı Kostas Kleanthis Kahraman Altun Sandor Petöfi Yi Men Zafer Ekin Karabay Goethe Konstantinos Kavafis Federico Garcia Lorca Sait Faik Abasıyanık Aziz Nesin Hasan İzzettin Dinamo Memet Fuat Turgut Uyar Cahit Irgat Yılmaz Güney Dido Sotiriou Enver Gökçe Vecihi Timuroğlu Refik Durbaş
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Mulholland Dr. (Mullholland Çıkmazı)Thin Red Line (İnce Kırmızı Hat)
Sayfanın başına dön