Özdemir Asaf Üzerine
ÖZDEMİR ASAF’ın şiirleri, kendi bastığı biçimleriyle yeniden yayınlandı. Kendi bastığı biçimi sözü, onun için önemlidir, çünkü o bir matbaa sahibi olduğundan, şiirinin içeriği kadar dışına, basımına da özen gösterirdi.
Zamanında yayınlandığında, bütün şiir kitaplarından farklıydı.
İyi, has bir şairdir, ölümünden sonraki şiirlerini baskıya hazırladığım için, onun şiir karkasının ne kadar sağlam olduğunu bilenlerdenim. Kolay okunan, zor anlaşılan bir şiir yazdı.
Gerçekte Türk şiirinde şiir mantığını, dile yansıttı.
Şiirinin oluşum formülü böyle özetlenebilir. Şiirin, aza indirgeme sanatı olduğunu bilen ender şairlerden biriydi.
Şiirin nerede başlayıp nerede biteceğini adeta okurla eşgüdüm bir poetika içinde belirlemiştir.
Kimi şairleri okurken, şiir sizde biter, şairde bitmez.
İşte şiirin biçimsel uzunluğunu, etkileyici süresini hesaplayamamıştır şair, sonuçta kötü bir şiir çıkmıştır ortaya.
Divan şiirinin, doğu edebiyatının hikmetle akrabalığının esintileri gözükür şiirinde.
Özdemir Asaf insanını, dünyasını, toplumculuk -bireycilik kolaylığında çözme girişimleri, şiirine çok uzaktır.
Onda, insanın her şeyle, sevgiden, iktidara kadar bir hesaplaşması vardır.
Tam doğru değil bu yargı, şiirce hesaplaşma; bir doktrinin, bir şiir anlayışının, tasarlanmış, şiire uydurulmaya çalışılan bir kalıp değildir.
Dünyayı şiirle algılamanın ustasıdır, yargısı, onu kuşakdaşlarından ve benzetmelerden korur.
Özel imla kullanır, hiç bir şeyin olmadığı gibi, sözlüklerin de esiri değildir.
İstiyorum değil de isteyorum diye yazar:
İkiside uygun yorumdur:
Rüzgar mı dedim..
İsterim ki saçların
dağılsın.
Gece mi dedim..
Hemen düşüncelere
dalmalısın.
Aşk der demez
Kalbin hızlı çarpmalı.
Sabah, dememe kalmadan
Uyanmalısın.’
Ben-sen.
Birlikte şiiri var eden objeleri. Şiirinin pervane gibi dolaştığı eksen. Her türlü dünya ahvalini içerebilen iki kişilik bir zenginlik.
Şiiri felsefeye elverişlidir ama onu anlamak için bir felsefe sözlüğü tavsiye etmem:
Ne kadar hatırlatsan kendini boş. Sensiz de seni sevebiliyorum.’
Çok kullanılmış, havı dökülmüş, eprimiş şiirin elden düşme kavramları, onda birden canlanır, çünkü ince bir ironi, bilineni şiir zekasının bileyinden geçirdikten sonra dizeleştirir:
SAYGI
Sana güzel deyorlar;
Sakın olma.’
Çok beğenilen, antoloji malı olmuş şiirleri bile, şiir borsasında değer kaybetmemiştir.
Hayatın karşıtlıkları, çelişkileri nerede bulur birbirini. Edebiyatta Özdemir Asaf’ın şiirinde.
Şiirin bir işlevi de sizi kendinizle baş başa bırakmaktır. Zoru şiine buna çağırıyor sizi:
‘Bir gün,
Herkes kendi bahçesine derlerse..
Hazır mısınız.’
Şair yazmadan edemez elbette ama onu yok etmek ister mi?
Yazmasam değil,
Yazıp üstünü çizsem..!
Ayrı ayrı kitaplarını okuduğunuzda, iyi bir derinliğine yolculuğuna eşlik edeceksiniz. Üstelik yalnızlık üzerine çok düşüneceksiniz.
(Doğan Hızlan)