Hasan Hüseyin Korkmazgil – Kızılırmak’tan
Bir gün çıkıp geldiler
anlamsız yüzlerini ve gülüşlerini
tüketim artıklarını üretim organlarını ve eski külotlarını
çikletlerini çukulatalarını getirip bıraktılar
tiklerini mimiklerini çiğliklerini
genç kızların düşlerini getirip bıraktılar
her gün her gün yeniden getirip bıraktılar
iplerini oltalarını konserve kutularını
süttozlarını soyalarını salemlerini
kısırlıkhaplarını madalyalarını tasmalarını
bayraklarını bayrak yırtmalarını sövmelerini
anamıza bacımıza çocuğumuza
en çok önem verdiğimiz şeylerimize
üretim organlarını ve tüketim artıklarını kullanarak
tanrının ve isa’ nın ve bizimkilerin izniyle – atlarını
seyislerini çombelerini tıraşlarını ve dişlerini getirip
bıraktılar her gün her gün yeniden getirip bıraktılar
sonra güzel güzel anlaşmaları
sonra güzel güzel sözleşmeleri
sonra güzel güzel paylaşmaları
asılmışların ve asılacakların izniyle
ve durmadan durmadan baltazar bayramlarını
sonra güzel güzel savaş uçaklarını
radarları rampaları atom bombalarını
denizaltı deniz üstü bir şeylerini
bilinçaltı bilinç üstü herş eylerini
piekslerini bitekslerini bitpazarlarını
eroinlerini kokainlerini getirip bıraktılar
her gün her gün yeniden getirip bıraktılar
ve sonra çekilip gitmediler gemilerine
ve sonra çekilip gitmediler gemilerine
ve sonra çekilip gitmediler gemilerine
ve artık o kadar çok şey getirdiler ki
ve artık o kadar çok şey getirdiler ki
ve artık o kadar çok şey getirdiler ki
bağımsızlığa yer kalmadı ülkemde