• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
Yazın

Cemal Süreya İle

‘BİR REKTÖRLÜK YETER!’ Cemal Süreya ‘Paçal’ adı altında ‘Aydınlık’ ta yazılar yazmaya başlayınca, başka yazarlara da örnek oldu bu: ‘Muzaffer Buyrukçu, İsmet Zeki Eyüboğlu, Mehmet Seyda, hafta bir gün gazeteye değer ve renk kattılar. Gelgelelim içeriden birilerini rahatsız etti bu durum. ‘Sanat sayfası liberalleşiyor!’ diyen Gül Zileli, Jdavoncu bir yaklaşımla bayrak açtı bu yazarlara. Ne derler? Keskin sirke küpüne zarar verirmiş. O da kendini açtığı bayrağın altında yapayalnız bulmuştu. Feryadına kulak asan olmadı.Derken 12 Eylül fırtınası çıktı. Gazete kapatıldı, yorgan gitti, kavga bitti. Darbenin kurmay heyeti, ülkeyi bir kışla disiplini içine alma tutkusuyla dört bir yana saldırmaya başladı! Kapatılan gazetelerde çalışanlar, öğretmenler, TRT’ciler, sendikacılar, üniversite hocaları, küçük çapta bir işsizler ordusuna dönüştü. Birçokları Babıali ‘mevkutelerinin’ kapısını aşındırmaya başladı.

Neyse ki ortam şimdiki gibi umutsuz değildi. Yeni yayınlar, yeni kuruluşlar ortaya çıkmakta gecikmedi. Adam yayınları o günlerde kurulmuştu sözgelimi. Hemen Tüm edebiyatçıları kucaklayan bir yayın evi olma iddiasındaydı. Darbenin kısır ve karanlık ortamına bir ışık yakmıştı Nazar Büyüm. Hem ‘Yurt Ansiklopedisi’ hem de ‘Adam Yayınları’ birçok işsize ekmek kapısı oldu!
Sözü Cemal Süreya’ya getireceğim… Devlet memurluğundan sıkılmış, hizmet yılının dolmasını fırsat bilerek kaçmak istiyordu. Kitaplarını Adam Yayınevi’ne vermesi için yaptığımız görüşmede çıtlattı bunu. Sanır5ım Nazar Büyüm’ü uzaktan tanıyordu. ‘Söylesene emekli olacağımı’ dedi, ‘Çalışmak istediğimi… Bana göre bir iş varsa..’

‘Çalışmak istediğimi.. Bana göre bir iş varsa…’

Yayınevine dönüşte konuyu Büyümle görüştüm; çok heyecanlandı. Hiç unutmuyorum: ‘Cemal Beyi ansiklopedinin başına getirelim!’ Dedi hemen ‘Genel Müdür olsun’ Cemal Süreya’ya Nazarın düşüncesini ilettiğimde hiçte ilgisini çekmedi genel müdürlük.. O tezgahta bez dokumaya niyeti yoktu. ‘Abi bize rektörlükte yeter boş versin genel müdürlüğü. O işin meraklısı vardır…’ karşılığını verdi.

Genel müdür olunca adam alıp adam atmak gerekiyordu bu da Cemal Süreya’nın yapısına uygun düşmüyordu. Çalışan ile çalıştıran arasında, işverenden yana tavır almak gerekebilirdi. Kısacası işveren temsilcisi olacaktı koca şair. Bu işe yanamamasındaki sırrı zamanla, onu tanıdıkça anlayacaktım.

Sonunda bir çocuk ansiklopedisine genel yönetmen yapıldı. Ama çeviri yazıların redaksiyonu da yapmak üzere. Bir de sekreter çevirmen verildi kendisine: Hülya Gönensin. Cumhuriyetin eski yazı işleri müdürü Oktay Gönensin in o zamanki eşi. Bir odaları yok, masaları, telefonları da yok. Hülya ansiklopedinin bölümlerini evde çeviriyor, Cemal abiye teslim ediyor dışarıda, o da götürüp kendi evinde redaksiyon yapıyor. Henüz her şey hazırlık aşamasında. Adam Yayınları Nişantaşı’nda. ‘Villa Belkıs’ denilen bir binada. Cemal Süreya da arada bir ziyaretimize geliyor. İş çıkışı birlikte Kadıköy’e dönüyoruz. Bazen bir meyhaneye gidiyoruz ya da. Mehmet Fuat, Cemal Süreya ile arkadaşlık etmemi yadırgıyordu. ‘onlar farklı insanlar’ sözünü şimdi gibi anımsıyorum. Bir başka günde şöyle diyecekti: ‘çok yetenekli bir insan, ama aynı odada yalnız kaldığınızda ne yapacağı hiç belli olmaz!’ Keskin gözlem yeteneği olan biriydi hiç kuşkusuz, Mehmet Fuat. Böyle duyumsamışa, mutlaka bir gerçekliği olmalıydı. Onlar iki farklı değerdi edebiyat dünyasında. İkisinden de öğreneceğim şeyler vardı elbette. Ama Cemal Süreya, Mehmet Fuat’ın ‘hanım evladı’ havasına karşılık, daha bir ‘sokak çocuğu’ydu sanki. Onun bu havası bana yabancı değildi ki! Hele buyrukçu, özellikle Yenikapı bıçkınıydı. O da böyle güzeldi. İnsanları oldukları gibi benimseyerek dost olabilirdiniz… Başka türlü birbirinizi iterdiniz.
Bir gün yine Cemal Süreya bodrum kattaki odamıza indi. Yüzünde o her zaman görmeye alıştığımız hafif gülümseme. Masamın yanındaki koltuğa oturdu. Yüzü de Aydın Emeç’e dönük. ‘Bugün istifa ettim!’ dedi, .çok yumuşak, pes perdeden bir sesle. Üçümüz birden şaşırdık…

‘Aa, niye yahu?’ dedi Emeç.

‘E, öyle. Boşver abi.’

Nasıl sevinip sayıldığımı bilmesem bu kadar şaşırmayacaktım. Emeç üsteliyor, ağzından laf alabilmek için. Celal şaşkınlık içinde, inanmak istemiyor gibi.

O an bir şey anlatmadı fazla. Sessizce çıkıp gitti. Ama ayrılış nedenini sonradan parça parça anlatacaktı. Sevgili İnci Asena bir pot kırmış: ‘Cemal Bey, daha düzgün bir Türkçe’yle söylenemez miydi şurası?’ demiş, ansiklopediden bir bölümü göstererek. Ona patronluk taslamak için yapmış olacağını sanmam. Öğretmenine danışan öğrenci gibi sormuş olmalı diye düşünüyorum bugün. Vebali üstüne…

Sonraki günlerde bir neden daha çıtlatacaktı. Cemal Süreya: ‘Olmaz abi. Ülkü Tamer’in sekreteri benden fazla maaş alıyor! Ben genel yönetmen görünüyorum. Olur mu öyle şey?’

Sessizliğin ardından fırtınaları olan bir insandı. Alçakgönüllülükte üstüne yoktu ama, onurlu davranmasını da bilirdi. Değerinden kuşku edenlerle bir arada bulunmazdı. Kendi değerini de asla gündeme taşımazdı. Sessizce ayrıldı. Adam Yayınları’ndan; bir daah döbüp geriye bakmadan. Toplam kaç ay çalışmıştı? En fazla üç ay. Emekli aylığıyla ayakta durmak zorundaydı. Oysa emekli aylığı evinin kirasını karşılıyordu ancak. Çalışmaya mecburdu… Hiç değilse kira derdinden kurtulması için, emekli ikramiyesini aldığı gün bir öneride bulundum ona. Yanılmıyorsam bir buçuk milyon lira geçmişti eline toptan. O paraya, o yıllarda bir çatı katı almak mümkündü… Bu fikir hoşuna gitti. Belki deniz gören bir çatı katı bile bulabilirdik. Üsküdar civarında. ‘Olabilir’ dedi ‘Ama parayı bağladık şimdi. Bankada. Ben biraz düşüneyim…’
Düşünmesi uzun sürdü. Bir iki kez ‘N’ oldu Cemal abi?’ diye sorduğumda, konuyu değiştiriyordu. Çok sonra öğrenecektim bu konuyu niye kapattığını… Memo ‘ya vermiş o parayı. Ticaret yapmak istiyormuş Memo. Ticaret yapayım derken batırmış! Böylece, müebbet kiracı olarak yaşamını (pardon, hayatını) sürdürecekti…

(Necati Güngör, Kaçak Yayın Dergisi, Temmuz 2003)

Etiketler: Cemal Süreya
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Cemal Süreya – Kan Var Bütün Kelimelerin Altında
Cemal Süreya – Üzerinden Sevişmek
Cemal Süreya – Fotoğraf
Cemal Süreya Şiirinde Bedenin Yazınsallaşması
Cemal Süreya – San
Cemal Süreya – Göçebe

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Deniz Durukan – Refik Durbaş İle
  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif

Site istatistikleri

  • 3
  • 1.507
  • 1.187
  • 8.970.858
  • 3.935.935

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Dünya Bu Kadar
  • Sapiens: a Graphic History, Volume 1 - The Birth of Humankind
  • Kara Yarısı
  • Atta
  • Gaip
  • Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
@ufukluker'i takip et

Etiketler

Fakir Baykurt Ümit Yaşar Oğuzcan Nikola Vaptsarov Özge Dirik Paul Eluard Orhan Kemal Vasko Popa Cahit Külebi Kemalettin Kamu Gülseli İnal Süleyman Çobanoğlu Seyhan Erözçelik Cemal Süreya A. Kadir Celal Sılay İsmail Uyaroğlu Refik Durbaş İlhami Bekir Tez Orhan Murat Arıburnu Mehmet Yaşin Dido Sotiriou Afşar Timuçin Konstantinos Kavafis Jesus Lopez Pacheco Süleyman Nesip Müştak Erenus Tove Ditlevsen Salah Birsel Erdal Alova Hasan Hüseyin Korkmazgil Nahit Ulvi Akgün Fang Vei Teh Cahit Sıtkı Tarancı Yaşar Miraç Arkadaş Z. Özger Sun Yu-T'ang Ahmet Ada Ömer Bedrettin Uşaklı Şükrü Erbaş Fethi Giray Attila İlhan Erdal Öz Ahmet Telli Kemal Burkay Vyaçeslav Ivanov Conrad Aiken Suat Vardal Ahmet Erhan Ataol Behramoğlu Veysel Öngören Turgay Fişekçi İlhan Berk Vedat Türkali Cahit Irgat Behçet Kemal Çağlar Suat Derviş Özdemir Asaf Bedri Rahmi Eyüboğlu Rıfat Ilgaz Neşe Yaşın İsmet Özel Konstantin Simanov Kemal Özer Heinz Kahlau Mehmed Kemal Adnan Özer Adnan Binyazar Yılmaz Odabaşı Ziya Osman Saba Türkan İldeniz Miguel Hernandez Bejan Matur Haydar Ergülen Metin Demirtaş Hasan İzzettin Dinamo Jose Marti Sennur Sezer Oktay Rifat A. Hicri İzgören Zafer Ekin Karabay Bekir Yıldız Federico Garcia Lorca Ahmet Muhip Dranas Nazım Hikmet Melih Cevdet Anday Edip Cansever Vecihi Timuroğlu Hasan Biber Gülten Akın Talip Apaydın Yorgo Seferis Barış Pirhasan Behçet Necatigil Guy de Maupassant Yi Men Peter Abrahams Gabriel Celaya Oğuz Atay Oruç Aruoba Hasan Basri Alp Özdemir İnce Pablo Neruda Adnan Yücel Metin Altıok Louise Gareau Des Bois Ozan Telli Sabahattin Kudret Aksal Enver Gökçe Yılmaz Güney Cevdet Kudret Turgut Uyar Asım Bezirci Akgün Akova Can Yücel Sait Faik Abasıyanık Sabri Altınel Kostas Kleanthis Yaşar Kemal Behçet Aysan Metin Eloğlu Yaşar Nabi Nayır Cengiz Bektaş Eugene Guillevic Bertolt Brecht Enis Batur Kutsiye Bozoklar Kahraman Altun Füruğ Ferruhzad Berin Taşan Sabahattin Ali Hilmi Yavuz Sezai Karakoç Tevfik El Zeyyad Feyzi Halıcı Suat Taşer Philippe Soupault Faruk Nafiz Çamlıbel Mehmet Başaran Aziz Nesin Ülkü Tamer Adalet Ağaoğlu Sandor Petöfi Özkan Mert Ahmed Arif Resul Rıza Yannis Ritsos Ahmet Oktay Murathan Mungan Günter Kunert Kerim Korcan Liana Daskalova Sandor Forbath İbrahim Karaca Arif Damar Cevat Şakir Kabaağaçlı Memet Fuat Asaf Halet Çelebi Birhan Keskin Blas De Otero Ingeborg Bachmann Şükran Kurdakul Sinan Kukul Bilgin Adalı Goethe Ahmet Necdet Halim Şefik Güzelson Nicolae Dragos Abdülkadir Bulut E. E. Cummings Kenneth Rexroth Orhan Veli Kanık Lale Müldür Vladimir Mayakovsky Louis Macneice Nihat Behram Fazıl Hüsnü Dağlarca Abdülkadir Budak Cahit Zarifoğlu Altay Öktem Ercüment Behzat Lav Ece Ayhan Oktay Taftalı Necati Cumalı
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Ahmet Telli İleCemal Süreya – Fotoğraf
Sayfanın başına dön