Nihat Behram – Sonuçta Acıdır Yöneten Aşkı
Sevinci arıyor ve
buldukça
yavrusuyla suya inmiş suna gibi coşuyorsa da
sevdadan sevdaya koşarken insan
sonuçta acıdır yöneten aşkı…
Gök ve toprak arasındaki boşluğun
gizemli sesini topluyor düşlerimize
içimizdeki mıknatıslar
istesek de unutamadığımız kimi anılar
ya da bir türlü ulaşılmayan arzularımız
onların tığlarıyla örüyor ömrümüzü;
aynı yürekte aynı gece
tutkunun ve nefretin anlık çırpınışları
cesaret ve korkunun izinde oynaşıyor
erinç ya da keder
aynı yürekte aynı gece
dönüşsüz hızıyla yarışıyor zamanın;
kınsız, duraksız geçiyor dakikalar
gün bekletmeden doğuyor;
nazlanan kendini nazıyla oyalarken
öpülenin, koçulanın hazzıyla pırıltılı
alarıp, tanyerinde şavkıyor ışık;
sevinç duyulduğunca harlı
acı solunduğunca azgın
ve aşk – ki tanrısı da, kulu da insan –
ateşten ve dumandan yavruluyor onları;
ilk öpüşün tadından kaynayan pınar
sonsuzluk duygusuyla akıyorsa da
sonuçta acıdır yöneten aşkı…
Dağların da bir ruhu var rüzgarın da;
gurur, özgüven ve sadakat
sınıyor kendini yıldızlarla, alnında dorukların;
ister bahar tütsün ömrün telinde, ister güz
kanatları kıpır kıpır esen seher yelleri
durmaksızın uçarı, durmaksızın tutuşkan;
çığlar ya da uçurum, kökler ya da tomurcuk
neyin ruhu çınlarsa çınlasın sinesinde insanın
sonuçta acıdır yöneten aşkı…
Doğuyor ve ölüyoruz
göğün ve toprağın bir toplamı olarak
sonsuzluk sadece düşteki ışıltımız
ve sadece sevdayla varılmış sevinçte balkıyor hayat
duyulan – ki kolları da olsa dallarınca ormanın
yar koynunda bal süzene az gelir – onun yankısı fakat
yarasını yarayla saranda ancak
sesini bulan
söylenmiş söylenecek bütün şarkılarıyla
sonuçta acıdır yöneten aşkı.