Ömer Bedrettin Uşaklı – Ufuk Hasreti
sarp dağlardan örülmüş dört duvar içindeyim,
nerdesiniz güneşler, nerdesiniz ovalar?
dağılmaz, simsiyah bulutlar içindeyim;
nerdesiniz güneşler, nerdesiniz ovalar!..
yine duman kapladı zindanımda her yeri,
çoruh’a savuruyor yaprakları sonbahar…
nerdesiniz ey sabah ve akşam güneşleri;
nerdesiniz atımı koşturduğum ovalar?..
duvarlara çarparak çırpınan bir kuş gibi,
gözlerim uzak, geniş bir ufuk aranıyor.
çoruh, dağlar içinde akamaz olmuş gibi;
süzülerek geçtiği ovaları anıyor.
ufuk… ufuk… upuzun deniz olsun, göl olsun!
gözlerimi dikince kanarak indireyim;
doğan, batan günleri içime sindireyim;
ufuk… ufuk… isterse alevden bir çöl olsun…
bir gün ufukderdine gönlümü verip bir an,
ufuk!.. diye dağları gözümle deleceğim!..
bir gün, ufuk!.. diyerek bu çıplak kayalıktan,
bir siyah kartal gibi göğe yükseleceğim…