Refik Durbaş – Ağlara Takılmış Bir Yürek
-ağlara
takılı bir yüreğin pes! haline dair hikayat-
can abdurrahman’a ve
yaşmağa…
bırakılmış bir gölün
dalgınlığında yüzüyor yüzün
ve
bir çöl gülü misali
imge imge çekiyoruz bu yüreği ağlardan
I.
hiçbir şey sağlam değil bu şehirde
diyor kadın
ne ev, ne arkadaş, ne sevgili
hiçbir şey yok bu şehirde bana doğal olan, bana doğan!
adam,
sol anahtarının ilk notasıyla başlayamadığından,
yapay diyor
kadın, başı avuçlarının koynunda
sol anahtarını düşünüyor
ve kuşlar sol anahtarında düşünerek gölgelerini
akıyorlar, başının üstünden
do, paspasın altında diye fısıldıyor
adam.
kadın doyu düşünüyor
başı avuçlarının oyununda
-kadın doğru düşünüyor-
alıyor paspasın altında paslanmış,
pes’leşmiş doyu
doooruluyor
do diyor kadın
bir ince, bir kalın
kapı, bir satırlık müzikle doğruluyor
ve kuşlar sol anahtarında bekleyerek gölgelerini
bakıyorlar kaçkere, kapının üstünden
kitliyor kapıyı kadın ardından
soyunuyor anahtarın rotasını
daha ilk notasından:
ben hiç küsmeyen biriyim,
açıklamasız gitmeyen bir de…
bir an’ı anlıyor adam.
bir an damlıyor:
dans başlıyor.
II.
adam bahsediyor,
saati zamana durmuş
saat kadına erken
adam zamana geç
(y)amaçsız rüzGAR’larda
yatıp kalktığından
gidip geldiğinden
UUUU’ldayıp durduuuundan bahsediyor adam
yüzükçü dükkanlarında unuttuğu dileklerden
aysberglerinin suyun dibindeki sıcak parçalarından
dışındaki yarım resminin, içindeki yarım sesi nasıl
tamamladığından
tıp tıp çarpan posta kutularından bahsediyor
postacıya hep beş kalan saatlerden bir de…
-ayağına basıyor kadının farketmeden, adam-
kadın,
dalmalara dinleniyor
kah kahverengi
kah ve rengi oluyor
ulan! diyor kadın adama
ulan!
ulanıyor adam
-kadın, utanıveriyor ayağının acısını-
kumral bir gece serpiliyor
etten, kemikten ve cünüpten tenlere
rüyalar göle duruyor abdestsiz
binbir günaha kumral, gece
biz meyk kreyzi diyor cennet papağanı, yılana
rüyalar satene duruyor
saten elmaya
etkem ve etken!
unutmak bir uyku hali diyor rüya, kabusa
etken ve etkem!
hayir uyku hali bir unutmaktır asıl diye sayıklıyor
kabus
hafıza çekimsizleşiyor
bir kedinin dört ayağı üzerine
çelimsizleşiyor
istihareye yatıyor kabus
ve geceye rüya
gece, göle dalıyor
göl geceliyor
gölgeceliyor kadının yüzüne
yüreğini adam,
bir dilden bir döle
gece gölü döllüyor.