Süleyman Nesip – Dilenci Kız
kış ortasıydı… hava pek soğuktu, yerlerde
bir arşını mütecavizdi galiba karlar
soğuktu, hatıra geldikçe ellerim sızlar
o kış, evet o şita-yı sefalet-averde
sokakta dondu sanırdım kanım burudetten;
soğuk soğuk ciğerimden geçerdi bad-ı vezan!
yolumda her kimi görsem benim gibi nalan
olurdu titreyerek serdi-yi tabiatten.
bir akşam üstü… bütün donmuş ortaklık, herkes
telaş ile müteveccihti kendi hanesine
elinde bir yiyecek naklederdi lanesine.
erişti guşuma pek ince, pek küçük bir ses:
o karlar üstüne düşmüştü bir zavallı melek,
morarmış ağzı ile derdi: “bir dilim ekmek!”