Yılmaz Odabaşı – Aşk Tek Kişiliktir
Tek kişilik kalabalıktır aşk.
Aşk tek kişiliktir ikinci bir kişiye bilet yoktur.
Kendinin yayasıdır aşkta ikinci kişi,
Kendinin mayası herkes sevgisini sever…
Aşk nedir İncil’e göre?
Nedir Tevrat’a, Zebur’a, Kuran’a göre?
Bu kitaplardaki aşklar küfürler neyin rengine göre?
İnsandır, insan aslolan, insana göre
Bir bedeni o kıyısızlığa bırakma saati geldiğinde
gitmek bir yalnızlıktır.
Bütün gitmeler bir yalnızlıktır kalmaya göre…
Sevginin ve cesaretin cesetleriyle
Günler ağır ve kirli tortusunu bırakırken
Ömrümüze günler, düşlerimize, özlemlerimize…
Uzaklığın şakağında kaç namlu kimbilir yakın olmasın diye?
Sonra biz buradan uçurumlara teslim olan gençliğimizle!
En rezili belki parayla insan arasındaki yalnızlıktır
Hiçbir inanç, hiçbir ideoloji, hiçbir aşk, hiçbir kitap
Bu yalnızlığın kurallarını bozamıyor
Bu da bir yalnızlıktır…
‘Yalnızlık bir yağmura benzer’
Yağmurdan önce biz,
bütün çılgınlıkları bir bir bölüştük,
bir bir türküleri,
Telaşlı koşuşları, bir bir silahları,
tabuları, ayrılıkları çoğaltıp yalnızlığımızı
Feodal tekkelerde
ellerimizin üstünde bir el bile yokken
bölüştük vuruşları
Sonra bir geceydi ve yalnızdık çoğalttık susuşları…
Yağmura yakalandığımız geceye çarptık geceye olmadı.
Ama biz paramparçaydık!
Ve hayat gaspetti o mağrur duruşları…
Hala dağların üstünde, zambakların içinde işte şu hayat
Destan ve yalnız hayat!
Yalnızlığa halay halay ellerim
Kırılası kırılası ellerim!
Benim ellerim, yuh ellerim, şair ellerim…
Kalemimi silahıyla koruyan, kalemi de silahı da yalnız ellerim
‘Yalnızlık bir yağmura benzer’
Yağmurda sırılsıklam ellerim…
Daha birileri biryerlerde yaralardan söz ediyor
Sonra binlerce ses o bir sesin üstüne, belki de yüzbinlerce…
Ama kime anlatılır ki yara, orada yara olarak yalnız.
Yarayı anlatan, anlatırken yara ise orada yara olarak yalnız!
Destan ve yalnızdır hayat kırılası ellerim!
Herkes kendine göre bir yalnızlıktır!
İyi ki doğmadınız hiç doğmayanlar
Ya da doğması olasılık kalanlar,
Doğarken biz de spermdeki olasılık kadardık
O olasılıkla doğmak veya doğmamak üzere yalnızdık.
Şimdi de yaşamak ve ölmek hala bir olasılıktır.
Hep mengenede, kaderde en çok da yaşamak bir olasılıktır.
Sevişmek ey, yaşamak bir olasılıktır!
Yalnızlığı sevişirken eksiltiyor, eskitiyor ve eskiyoruz…
Seviştiğim gece emzirdiğim gecedir,
Özümü katarım ona
Geceyi kanatırım gece beni kanatır.
Gece insanlığımız
İnsanlığımız ise yalnızlıktır…
Giderek insanlaşıyor, uygarlaşıyor ve insansızlaşıyoruz…
‘Görgü tanıklarının ifadelerine göre’
Günlerin dağınık yüzü ter ve keder içinde
Zanlıları her sabah o resmi geçitlerde…
İşte hayatlarımız intiharların ve cesaretlerin sustuğu yerde
Hayatlarımız diğer hayatların da cesetleriyle…
Hayatlarımızda kimselerin bilmediği yalnızlıklar
Ama kimseler bilse de bilmese de yalnızlık var ey bütün yalnızlıklar!