Louis Macneice – Buluşma Yeri
zaman yoktu, zaman başka yerdeydi,
iki bardak, iki iskemle vardı,
iki insan, nabızları aynıydı,
(yürüyen merdiveni durdurmuşlardı):
zaman yoktu, zaman başka yerdeydi.
ne yüksekteydiler, ne derinlerde
berrak esmer dereyi bir zaman dinlediler,
sonra hala o sesin duyulduğu yerde
bir kır kahvesi buldular, oturdular
ama ne yüksekteydiler, ne derinlerde.
havada bir çan sesi sallandı durdu
öyle bir huzurla susmuş,
iki vuruş arasında bir çiçek oldu,
tunçtan bir keis, demir bir sesmiş,
havada bir çan sesi sallandı durdu.
fincanlar tabaklar arasında
kum denizleri vardı, develer geçti,
çöl onlarındı, yıldızında hurmasında
iki insan birbirini paylaştı,
fincanlar tabaklar arasında.
zaman yoktu, zaman başka yerdeydi,
garson görünmedi, saat unuttu onları,
radyonun çaldığı valslar o pınar değil miydi
demin kayaların içinde duydukları?
zaman yoktu, zaman başka yerdeydi.
ince parmakları külünü silkti
tropik ağaçlarda biten korların,
kimin umurunda dünya, tomruklar kaça çıktı
onlar sahibiyken bu uçsuz ormanların,
uzun parmakları külünü silkti.
tanrı yahut ne demekse o
büyüktür ki zamanı durdurur böyle,
kalplerin anladığı duyduğu
gerçek olur vücudun huzuruyla,
tanrı yahut ne demekse o.
zaman yoktu, sevgili buradaydı,
yaşamak değildi daha önceki,
çan sesi susmuştu, ses havadaydı,
her yeri bir ışık ısıtmış, çünkü
zaman yoktu, sevgili buradaydı.
(türkçesi: cavit erginsoy)