Ozan Telli – Göçmen İşçiler
göçmen işçileriz göçüp gelmişiz
ayrılık şerbetin içip gelmişiz
sıra sıra sınır geçip gelmişiz
dış düşmana terimizi satmaya
iç düşmanın karına kar katmaya
ve bir ucundan tutmaya
bizim olan geleceği
biliriz toprağı sürüyen seli
kopmuşuz ilimizden
kopmuşuz dalımızdan
biliriz yaprağı sürüyen yeli
nasıl eser
nasıl susar
biliriz
yedi iklim dört köşeden geliriz
dört çiçekten mal alırız
sarı
kızıl
kara
ak
okyanusa akarak
usta’nın doğduğu ülke içinde
genişler halkalar halka içinde
suya düşünce taş
davranınca beden
düşününce baş
gör neler olur
duy neler olur
uyy neler olur
uyy neler
yaban ellerinde doğar dölümüz
yaban ellerinde kalır ölümüz
halkların halaya durduğu yerde
kendi türkümüzü söyler dilimiz
kendi türkümüzü çalar elimiz
gitarla
santurla
sazla sevdalı
ekmekle
şarapla
tuzla sevdalı
duyulur sesimiz sesler içinde
başkaldırır güneş sisler içinde
gün çekişiriz yaşamaya canım hey
can çekişiriz yaşamaya canım hey
güvercin çekeriz gözleri güzel
kartal çekeriz kanatları kahraman
çimento çekeriz çelik çekeriz çark çekeriz
çıkrık çekeriz şelek çekeriz aşk çekeriz
yarılmış ellerimizle
gerilmiş kollarımızla
yapısına yarınların
ve yapıların harcına
akar buram buram duru terimiz
terimizin aktığı yer yerimiz
beklesin bayrağımızı burçlar baharda
nasıl da nazlı salınacak seherde
nasıl da özgür
gölgesinde gönenecek gönüller
destanımız okunacak renginde
kırmızı yelken gibi enginde
türküsünü söyleyecek rüzgarların
geceyi öldürecek
güneşi güldürecek
karışacak gök maviye
mavi maviye
mavi maviye
yarışacak gök denizle
mavi maviyle
mavi maviyle