• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
Sinema

Sivas

Kaan Müjdeci‘nin Venedik Film Festivali Ana Yarışma bölümüne seçilen ve Jüri Özel Ödülü alan filmi Sivas nihayet vizyonda. 11 yaşındaki Aslan’ın (Doğan İzci) ölüme terk edilen Sivas adlı köpeği sahiplenmesi ve erkekliğe adım atmasının paralel bir şekilde anlatıldığı film, hem yönetmenin ilk kurmaca film denemesindeki başarısıyla, hem “Yeni Türkiye Sinemasında” taşra meselesine bakış açısıyla hem de uzun zamandır kurcaladığımız erkeklik travmalarını ele alış biçimiyle ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.

Yozgat’ın köyünde okulu, arkadaşları, biraz deli abisi, anne babası ve köyün erkekleri arasında gezinip duran Aslan bir köpek dövüşü sonrasında sahibinin öldü sanarak bıraktığı Sivas’ı bulmasıyla çevresinde var olan ancak şu ana kadar ona sirayet etmemiş gerçeklere bulaşmaya başlar. Önce Sivas’a gözü gibi bakar, her yere onunla gider, kendisi bağlar ama başkasının bağlamasına kızar. Devamlı didiştiği arkadaşlarının yanında ilk defa gerçek bir arkadaş bulmuş gibidir. Ancak çevresi ona Sivas’la kurduğu bu ilişkiyi sorgulatmaya başlar. Köpeğini çocuğu gibi görür ve dövüştürmek istemezken, hoşlandığı kız ne de olsa Sivas Kangalı, dövüş köpeği diyerek dövüştürmesini söyler. Babası, abisi ve çevresindeki diğer erkekler Sivas’ı hem para kazandıracak hem de erkeklik gururlarını okşayacak bir araç olarak görür. Aslan da gün geçtikçe bocalar, köpeğini dövüştürür ama dövüştürürken bir şey olacak diye ödü kopar, babasının ve abisinin köpeği sahiplenmeye çalışmasına tepki gösterir ama onların Sivas üzerinden gururlanmalarına söz edemez. Aslan acemice sigara içmeye ve okulunu asmaya başlar.

Kaan Müjdeci ilk filmini ülkenin son yirmi yıldır tartıştığı meselelerle çevreleyip sert anlatım diliyle izleyicinin önüne atıveriyor. Söyleşilerini dinleyenler ya da okuyanların karşılaştığı yönetmenin hırpani tavrı filmde de aynen yer alıyor. Filmin temel meselesi ise birçok kez tartışıldığı üzere erkeklik meselesini ele alış biçimi. Aslan erkekliğe adım atması için zorlayan çevresine hızlıca uyum sağlamaya çalışır, ancak Aslan’ın kendi içinde yaptığı sorgulama film boyunca bitmez. Köpeğini dövüştürmesi gerektiğini söyleyen kız ne yaparsa yapsın ona bakmaz, köyün erkeklerinin toplandığı gece Aslan’ın gözlerinde ait olamama duygusu vardır, köpeği dövüşlerde yendiğinde gururlansa da her seferinde vazgeçer dövüştürmekten. Karşısına çıkan bir adım erkek ol derken, başka bir adım vicdanını dinletir. Sivas’ı dövüştürmeye götürürken yol çevirmesindeki jandarma karşısında pısırıklaşan ancak jandarmanın yanından ayrıldıktan sonra tekrar esip gürleyen köyün erkekleri belki de Aslan’a en büyük sorgulamayı yaptırır. Ne kadar erkeklik taslamaya kalksan da karşında hep bir otorite olacak, erkeklik hiç bitmeyen beyhude bir çaba, erkek olmaya uğraşırken sadece vicdanını kaybetmekle kalacaksın. Filmin en önemli vurgusu da (bazı eleştirmenlere göre eksiği de) bu ayrımı net çizgilerle tarif edip yol göstermemesi. Aslan belki de hayatı boyunca aynı sorgulamaları yaşayıp yine de arada erkekliğini konuşturmaktan geri durmayacak. Böyle erkekliği sorgulayıcı film yapıp söyleşilerde sinirlenmekten ve küfürlü konuşmaktan kaçınmayan yönetmenin kendisi gibi.

Filmin bir diğer kıymetli tarafı da Anadolu taşrasını ele alış biçimi. Nuri Bilge Ceylan sinemasının ilk dönem filmleriyle (ayrıca Kış Uykusu’yla) Yeni Türkiye sinemasında ve sosyal bilimler camiasında dinginlik, içe kapanma, arınma kavramlarıyla tartışılan taşrayı tam da göbeğinden ele alması. Filme gerçekçi, toplumsal gerçekçi, naturalist vs. gibi belli açılardan doğru birçok yakıştırma yapıldı, filmin şiddet dozu, karakterlerin ağızlarından düşmeyen küfürler tartışıldı. Ancak burada yakalanan filmsel form Aslan’ı çevreleyen hayatın DNA’larında yatan biçimin ta kendisi. Aslan’dan köpek dövüştüren bir “yarı katili” yaratan biçim, sistem ya da daha doğru deyimle karanlık filmin temel formu.

Şiddet demişken, filmin tartışılan köpek dövüştürme sahnelerine dair birkaç söz söylemek de farz oldu. Filmde ilk dövüş sahnesinde iki köpeğin birbirine girdiği birkaç saniyelik görüntü haricinde şiddetli bir görüntü yok. Bunun dışındaki sekanslar hızlı kurgu ve kısa çekimlerle yapıldığı için bir köpek dövüşü izlemiyoruz aslında. Köpek dövüşlerinin pornografik ve olumlayıcı bir temsiliyeti olmadığı da açık. Ancak tabi ki burada temel mesele görüntülerin dışında. Bir sanat yapıtı üretirken yaşananları tartışmak her izleyicide saklı bir hak. Filmde köpeklerin dövüştürülmesini isteyen her izleyici eleştirebilir. Ancak çağdaş et (hatta gıda) endüstrisine, evcil hayvanların kuru mamalarla hayatını geçirmesine söz söylemeyen birinin kendi çevresinden uzakta yaşanan bir şiddeti görmesi karşısında söz söylemesi biraz elitistlik, dahası ikiyüzlülük. Ancak kusursuz bir veganın filme dair eleştirilerini anlayışla karşılayabilirim. Onun dışındaki eleştirilerde, kartları büyütmek gerekirse, hangi hayvansever evine aldığı evcil hayvanı “sahibi olduğu bir evcil hayvan” olarak görmek yerine “ev arkadaşı” olarak görüyor?

Filmi tartışırken ufkumu açan Ozan Ünlükoç’a teşekkürlerimle…

Sivas
Yönetmen, senaryo: Kaan Müjdeci
Türkiye, 2014

 

Kültigin Kağan Akbulut / ARKAKAPAK

Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Deniz Durukan – Refik Durbaş İle
  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif

Site istatistikleri

  • 13
  • 580
  • 479
  • 8.972.486
  • 3.937.170

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Dünya Bu Kadar
  • Sapiens: a Graphic History, Volume 1 - The Birth of Humankind
  • Kara Yarısı
  • Atta
  • Gaip
  • Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
@ufukluker'i takip et

Etiketler

Sabri Altınel Erdal Alova Akgün Akova Sezai Karakoç Peter Abrahams Seyhan Erözçelik Hilmi Yavuz Cahit Zarifoğlu Yılmaz Güney Rıfat Ilgaz İlhami Bekir Tez Ercüment Behzat Lav Yi Men Hasan İzzettin Dinamo Sait Faik Abasıyanık Türkan İldeniz Liana Daskalova Turgut Uyar Konstantinos Kavafis Attila İlhan Murathan Mungan Suat Taşer Yaşar Nabi Nayır Ahmet Necdet Özge Dirik Nazım Hikmet Tevfik El Zeyyad Behçet Aysan Oğuz Atay İbrahim Karaca Yılmaz Odabaşı Ataol Behramoğlu Kostas Kleanthis Enis Batur Ingeborg Bachmann Vladimir Mayakovsky Sinan Kukul Behçet Necatigil Gülten Akın A. Kadir Erdal Öz Blas De Otero Bedri Rahmi Eyüboğlu Gülseli İnal Refik Durbaş Conrad Aiken Metin Altıok Feyzi Halıcı Berin Taşan Abdülkadir Bulut Sabahattin Ali Fakir Baykurt Tove Ditlevsen Ahmet Oktay Ahmet Muhip Dranas Arif Damar Orhan Murat Arıburnu Sandor Petöfi Sennur Sezer Faruk Nafiz Çamlıbel Suat Derviş Jose Marti Suat Vardal Hasan Basri Alp Yannis Ritsos Ümit Yaşar Oğuzcan Cemal Süreya Haydar Ergülen Eugene Guillevic Nihat Behram Halim Şefik Güzelson Yaşar Kemal Lale Müldür Metin Demirtaş İsmet Özel Kenneth Rexroth Müştak Erenus Jesus Lopez Pacheco Heinz Kahlau Kemalettin Kamu Hasan Hüseyin Korkmazgil Fang Vei Teh Kemal Özer Sandor Forbath Behçet Kemal Çağlar Ömer Bedrettin Uşaklı Melih Cevdet Anday Mehmet Yaşin Oruç Aruoba Kahraman Altun A. Hicri İzgören Şükran Kurdakul Neşe Yaşın Birhan Keskin Cahit Sıtkı Tarancı Ahmet Telli Ziya Osman Saba Enver Gökçe Metin Eloğlu Miguel Hernandez Ahmed Arif Nicolae Dragos Kemal Burkay Vyaçeslav Ivanov Abdülkadir Budak Asaf Halet Çelebi Özkan Mert Vecihi Timuroğlu Bilgin Adalı Gabriel Celaya Arkadaş Z. Özger Süleyman Nesip E. E. Cummings Özdemir Asaf Adnan Yücel Vasko Popa Ece Ayhan Louise Gareau Des Bois Bekir Yıldız Cengiz Bektaş Cahit Külebi Salah Birsel Louis Macneice Özdemir İnce Goethe Cahit Irgat Veysel Öngören Füruğ Ferruhzad Mehmet Başaran Kerim Korcan Ülkü Tamer İlhan Berk Asım Bezirci Konstantin Simanov Aziz Nesin Philippe Soupault Memet Fuat Guy de Maupassant Nikola Vaptsarov Adalet Ağaoğlu İsmail Uyaroğlu Sun Yu-T'ang Resul Rıza Hasan Biber Zafer Ekin Karabay Dido Sotiriou Günter Kunert Oktay Rifat Bertolt Brecht Pablo Neruda Nahit Ulvi Akgün Fethi Giray Cevdet Kudret Orhan Kemal Federico Garcia Lorca Yaşar Miraç Orhan Veli Kanık Ahmet Erhan Adnan Özer Turgay Fişekçi Kutsiye Bozoklar Edip Cansever Talip Apaydın Cevat Şakir Kabaağaçlı Süleyman Çobanoğlu Celal Sılay Şükrü Erbaş Vedat Türkali Afşar Timuçin Barış Pirhasan Fazıl Hüsnü Dağlarca Adnan Binyazar Sabahattin Kudret Aksal Paul Eluard Ozan Telli Altay Öktem Necati Cumalı Mehmed Kemal Ahmet Ada Bejan Matur Yorgo Seferis Oktay Taftalı Can Yücel
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Sait Faik Abasıyanık – Dülger Balığının ÖlümüTurgut Uyar – Kantar Köprü’nün Gecesi
Sayfanın başına dön