• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
Öykü

Sabahattin Ali – Millet Yutmuyor

Büyük şehirlerimizden birinin parkında her sene kurulan bir panayırda çeşit çeşit eğlence yerlerinin arasında geziyordum. Koskocaman dönme dolaplar, atlı karıncalar, esrarlı mağaralar, motosikletle dolaşılan ölüm silindirleri, bira, şarap büfeleri, nişan atma yerleri, türlü türlü piyangolar, vücutsuz başlar, elli santimlik cüceler, görülmemiş varyeteler, altı ayaklı danalar, burnuna kadar bütün vücudu kıllı yaradılış cilveleri, güldüren aynalar insanı önlerinde durmaya, içeri girmeye zorluyordu. Her salaşın önünde, kah iskemle üstünde, kah kerevete çıkarak bağıran sırmalı fistanlı, kafkas elbiseli, sarıklı, silindir şapkalı, kalpaklı, fesli kadınlar, erkekler, çocuklar cırlak sesleriyle sanki yolu kapıyordu.
Meşin bir topa vurarak pazı kuvveti denenen bir yerde durmuş, gerile gerile yumruk savuran, sonra sırıtarak ibrenin kaça kadar çıktığına bakan delikanlıları seyrediyordum. Arkamdan doğru kalın, çatlak, hatta biraz da bıkkın bir sesin durmadan homurdandığını fark ettim:

-Haydi bayanlar, baylar!.. Görülmemiş numaralar burada. Bu panayırın en büyük hünerleri içerde. Milli oyunlar, modern danslar, ağlatıcı dramlar, güldürücü komediler… İspiritizma, manyatizma, illüzyonizma numaraları… Dünyanın en büyük kadın ve erkek artistleri içerde… Görmeden geçmeyin!-

Başımı çevirip bakınca, birkaç akşam evvel uğradığım külüstür bir salaş tiyatrosunun önünde olduğumu fark ettim. İçerden yorgun bir davulla cızırtılı bir klarnetin birbirine uymayan gürültüsü geliyordu. Salaşın önündeki kocaman bir levhada, lüzumundan fazla acemice çizilip boyanmış yarı çıplak bir kadın resmi, tek ayağının başparmağı üstünde güya dans ediyordu.

Geçen gün gittiğim için içerdeki harika numaraların ne olduğunu biliyordum: Öksürüklü, sıska bir kız, parçalanmış mantar ayakkabılarını tozlu tahtalara vurup boyalı saçlarını uçurarak aklınca Lakonga yapıyor, arkasından kırk yaşlarında altın dişli bir orospu eskisi Sepetçioğlu oyununu kepaze ediyor, daha sonra da şivesi bozuk, ayağı yemenili, pantolonu dizlerinden ve kıçından yamalı geveze bir adam, siyah bir gözlük takarak, hokkabazlık numaraları diye, ucuz eğlence kitaplarına geçmiş iplik yutma, yumurta saklama hünerleri gösteriyordu. Kırılacakmış gibi sallanıp gıcırdayan tahta iskemlelerin üzerinde bu zavallı marifetleri gördükten sonra insan, verdiği paraya bile acıyamayarak dışarı çıkıyor, bir daha buranın önünden geçerken yüzünü isteksiz bir gülüşle buruşturuyordu.

Gişede oturup bir türlü gelmeyen müşterileri bekleyen patron başını dışarı uzattı, bir an sesini keser gibi olan çığırtkana:

-Bağırsana be!- diye ihtar etti.

Öteki, gişedekine yandan bir göz attı.

-Millet artık yutmuyor!- dedi, fakat sonra avazı çıktığı kadar haykırarak:

-Haydi baylar, bayanlar! Böylesini başka yerde göremezsiniz! Panayırın tek incisi, görülmemiş harikalar meşheri…-

Sonra yarı kendisine, yarı gişedekine hitap eder gibi yavaş bir sesle devam etti:

-Sahiden böylesini başka yerde göremezler… Bir giren bir daha kapıya bile sokulmuyor. Çıkarken bizi sopayla dövmediklerine şükür!-

Tekrar yüksek sesle:

-Estetik danslar… İlmin sırrına eremediği en son keşif hokkabazlıklar… Eşine rastlanmayan Şark oyunları… Türk sazının bayıltıcı nağmeleriyle süslenen, ses kraliçelerinin okuduğu şarkılarla bezenen, firavunlar diyarı, ehramlar ülkesi, harikalar dünyasından Şark’a koşan sonsuz aşkların yakıcı güneşinin cehenneme çevirdiği, heyecandan azamet, sevgiden ızdırap, inkisardan azap toplayan büyük memleket dram komedisi… Buyurun, bir bakın, beğenmeyenin parası geri verilecek.-

Yoldan geçenler bu gürültüye sırıtarak bakıyorlar, ama hiç duraklamadan yürüyüp gidiyorlardı. Bütün gayretinin, gırtlağını yırtarcasına bağırmalarının, geçenlerin yakasına sarılacakmış gibi ellerini uzatmalarının bir fayda vermediğini gören çığırtkan, bitkin bir halde gişedeki patrona dönerek:

-Yutmuyorlar usta, yutmuyorlar!..- diye homurdandı. -Pılıyı pırtıyı toplayıp dükkanı kapatmaktan başka çare yok!-

Öteki bir an gözlerini dikip düşündü, sonra:

-Ulan o zaman ne halt ederiz?.. Topumuz sürünürüz be… Bir ümidimiz bu panayırdaydı! Ne diye başka yerlere gidiyorlar da bize gelmiyorlar?.. Sen bağır!- dedi.

-Başka yerlerde görülecek şey var da ondan, usta… Millet avanak değil…-

-Kızlardan birini dışarı çağır da kendini göstersin bari!-

-Aman usta, bu modası geçmiş mallarla adam kandıramayız. O kaknemleri bir gören bir kurşun atımı uzağa kaçar… İçerde ne olduğunu bilmeden giren olursa ne nimet…-

Davulla klarnet, birdenbire gırtlaklarına basılmış gibi, seslerini yükselttiler, müthiş bir gürültü kapıdaki basma perdenin arkasından, sanki etraftaki satıcıların, salaşçıların bağırışlarını boğmak ister gibi son ve ümitsiz bir gayretle, sokağa yayıldı.

Kapıdaki çığırtkan ise, ne söylerse söylesin, ne yalan atarsa atsın, ne kadar çırpınırsa çırpınsın bir faydası olmayacağını, bu oyunu bir kere gafletle seyredenlerin bir daha aynı tuzağa düşmeyeceğini, bütün panayır halkının bu hileyi öğrenmesine yetecek kadar zaman geçtiği için artık hiçbir ümit kalmadığını bildiği halde nankör işine devam ediyor; bir kere başlanmış olan bu çıkmaz oyunu, binde bir ümitle de olsa devam ettirmenin, yarıda kesip karanlık bir boşluğa doğru yürümekten daha ehven olduğunu düşünerek, dermansız, boğuk sesine yeni bir hız vermeye çalışıyor:

-Başka yerlerin reklamına aldanmayın… Sanatın, ilmin, hünerin göklere çıktığı yer burası! Baylar, bayanlar, teşrif buyurun!..- diye sağına soluna yalvarıyordu.

(Sabahattin Ali, 1945)

Etiketler: Sabahattin Ali
Bu gönderiyi paylaş
  • Share on Facebook
  • Share on Twitter
  • Share on Tumblr
  • Mail üzerinden paylaş
Beğenebilecekleriniz:
Sabahattin Ali – Arabalar Bes Kuruşa
Sabahattin Ali – Bir Orman Hikayesi
Sabahattin Ali – Kanal
Sabahattin Ali – Kazlar
Sabahattin Ali – İki Kadın
Sabahattin Ali – Bir Mesleğin Başlangıcı

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Deniz Durukan – Refik Durbaş İle
  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif

Site istatistikleri

  • 11
  • 1.416
  • 1.074
  • 8.973.322
  • 3.937.765

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Dünya Bu Kadar
  • Sapiens: a Graphic History, Volume 1 - The Birth of Humankind
  • Kara Yarısı
  • Atta
  • Gaip
  • Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
@ufukluker'i takip et

Etiketler

A. Hicri İzgören Mehmed Kemal Hasan İzzettin Dinamo Oktay Rifat Ahmet Muhip Dranas Özge Dirik Yaşar Nabi Nayır Aziz Nesin Ahmet Oktay Özkan Mert Şükrü Erbaş Fazıl Hüsnü Dağlarca Arif Damar Edip Cansever Ahmet Necdet Necati Cumalı Bertolt Brecht Ömer Bedrettin Uşaklı Erdal Öz Ataol Behramoğlu Conrad Aiken Fakir Baykurt Faruk Nafiz Çamlıbel Adnan Binyazar Nikola Vaptsarov Özdemir İnce Heinz Kahlau Hilmi Yavuz Vecihi Timuroğlu Philippe Soupault Süleyman Çobanoğlu İlhan Berk Süleyman Nesip Kemalettin Kamu İsmail Uyaroğlu Peter Abrahams Jose Marti Cahit Irgat Sandor Petöfi Abdülkadir Budak Bedri Rahmi Eyüboğlu Mehmet Yaşin Louise Gareau Des Bois Blas De Otero Vedat Türkali İsmet Özel Turgay Fişekçi Metin Eloğlu Bilgin Adalı Kenneth Rexroth Asaf Halet Çelebi Asım Bezirci Sabahattin Kudret Aksal Vasko Popa Melih Cevdet Anday Kemal Burkay Cevdet Kudret Ahmed Arif Barış Pirhasan Miguel Hernandez Federico Garcia Lorca Cahit Sıtkı Tarancı Kutsiye Bozoklar Rıfat Ilgaz Hasan Basri Alp Orhan Veli Kanık Afşar Timuçin Sait Faik Abasıyanık Behçet Kemal Çağlar Mehmet Başaran Ülkü Tamer Fethi Giray Abdülkadir Bulut Ercüment Behzat Lav Nihat Behram Sennur Sezer Louis Macneice Nicolae Dragos Ümit Yaşar Oğuzcan Arkadaş Z. Özger Oktay Taftalı Neşe Yaşın Gülseli İnal Behçet Aysan Ahmet Telli Altay Öktem Celal Sılay Behçet Necatigil Liana Daskalova Jesus Lopez Pacheco Ahmet Ada Ahmet Erhan Goethe Veysel Öngören Füruğ Ferruhzad Kemal Özer Adnan Özer Yorgo Seferis Kahraman Altun İbrahim Karaca Cevat Şakir Kabaağaçlı Sabahattin Ali Vyaçeslav Ivanov Bekir Yıldız Salah Birsel Sinan Kukul Orhan Murat Arıburnu Tevfik El Zeyyad Turgut Uyar Memet Fuat Suat Vardal Talip Apaydın Resul Rıza Nazım Hikmet Yannis Ritsos Feyzi Halıcı Suat Derviş Birhan Keskin Zafer Ekin Karabay Bejan Matur Oğuz Atay Ziya Osman Saba Yılmaz Güney Hasan Biber E. E. Cummings Enis Batur Haydar Ergülen Seyhan Erözçelik Adnan Yücel Cahit Zarifoğlu Cahit Külebi İlhami Bekir Tez Yaşar Miraç Refik Durbaş Ece Ayhan Konstantinos Kavafis Can Yücel Orhan Kemal Metin Altıok Adalet Ağaoğlu A. Kadir Nahit Ulvi Akgün Pablo Neruda Konstantin Simanov Şükran Kurdakul Attila İlhan Gabriel Celaya Eugene Guillevic Erdal Alova Gülten Akın Sezai Karakoç Ingeborg Bachmann Günter Kunert Yi Men Tove Ditlevsen Ozan Telli Lale Müldür Müştak Erenus Murathan Mungan Metin Demirtaş Akgün Akova Dido Sotiriou Enver Gökçe Cengiz Bektaş Kerim Korcan Özdemir Asaf Paul Eluard Sun Yu-T'ang Türkan İldeniz Sandor Forbath Berin Taşan Suat Taşer Cemal Süreya Fang Vei Teh Sabri Altınel Hasan Hüseyin Korkmazgil Guy de Maupassant Yaşar Kemal Halim Şefik Güzelson Oruç Aruoba Yılmaz Odabaşı Vladimir Mayakovsky Kostas Kleanthis
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Sabahattin Ali – BöbrekSabahattin Ali – Cıgara
Sayfanın başına dön