• Kişisel
  • Kitaplık
Ufuk Lüker
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Öykü
  • Müzik
  • Sinema
  • Yazın
  • Görsel
  • Ara
  • Menu Menu
ufuk@

Hakkında ufuk@

This author has not written his bio yet.
But we are proud to say that ufuk@ contributed 1896 entries already.

Girdi yapan ufuk@

Şiir

Füruğ Ferruhzad – Pencere

Bir pencere, bakmaya Bir pencere, duymaya Bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi Tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan. Yalnızlığın küçücük ellerini Cömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıyla Dolduran bir pencere Belki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetine Bir pencere, yeter bana Oyuncak bebeklerin ülkesinden geliyorum ben Bir resimli kitap bahçesinde Kâğıt […]

Şiir

Füruğ Ferruhzad – İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına

ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü zaman geçti zaman geçti ve saat dört kez çaldı dört kez çaldı bugün aralık ayının yirmi biridir ben mevsimlerin gizini biliyorum ve anların sözlerini anlıyorum kurtarıcı mezarda uyumuştur ve […]

Şiir

Özge Dirik – Masalınız Var

ardından baktığımda kötü karanlık gülüyordu. sana kimse söyleyemedi sevdayı, gidenlere harcamak bir “ben” klasiği. imana, kitaba dokunulmadan soyulup, başucuna konulan esrarla geri kazanılmış bir fahişe gibi ağlıyordu an. ben trenlerin makaslandığı yerlerde yanlış raylara yatmış bir intihar budalası çocukların kahkahalarıyla açtım yaşlanmış gözlerimi çok açtım bir şarap kılığında gelmiştim masanıza ilk yudumunda reddettiğiniz bedenim garsonların […]

Şiir

Özge Dirik – Kalabalık

“ipek böceği attım eşarp düştü içime…” uyandım rüyamda kanamış dilim belki kıtlama jiletle bağırılan yaşam öyküleri anlatmışımdır çocuklara. çocuklar dedim de onlar da kanadılar kanınca bana. kalktım bir eşkıya rica etti yüklerimi güzel de bir kadın çocuğunu öleceği yaşa büyütemeden giden bir anneyi uğurlamış olsa da onyedi kalp kriziyle yürüdüm adımlarım nasıl da uyarılıyor kapıyı […]

Şiir

Özge Dirik – Kırılış

yağmurun saklandığı yerde bırakmıştım en son kahve telvelerinden kader kısmet kılıklı umutları. —her an ölebilirsin— dedi doktor karalama defterine ölümü yazdı birkaç acı düşürücü. gözkapaklarını sardığın yaralarımdan önce usul kırmızı süzüldü beyazdan ölümsüz biten yolculuklar yaşadım sahte böcekleri ağustosun ağır gelmedi ben’liğim kadar. gidiş tarihimin rötarından sorumlu bahar bir buğday atası gibi yorulduk değirilenler adına […]

Şiir

Özge Dirik – Ruh Timur’ları

—gece kaybetmeye ne kadar meraklı— çok bilmiş ıslığını çalıyor yine rüzgâr. yangının içine giriyoruz, önce çocuksuz ve kadınsızlar önce hep beraber. ağacı vursan, tüm orman Aysan’ı vursan tüm Sivas yanıyor. bir şairin “aşkolsun” ölümü en güzel şiiri kalıyor. —gece kaybetmeye oynuyor— birbirine düşman iki bulut mayınlıyor dize getirdiğim kentin sarıl-sıklam sevdalılarını. Sıtkı anlatıyor, yarısı fondip […]

Şiir

Özge Dirik – Ruh Söküğü

ruhlar incinir. sürekli incinirler. onları yaşatmak için günboyu çalışır bahaneler. çok zayıf hafızaları vardır güçlü doğarlar yaşlandıkça daha unutkan olmak zorundadırlar, bu ölümlerini geciktirir. Evet, evet ruhlar ölürler. o kadar hızlı ölürler ki hiç yanmaz canları. ruhların canları vardır, bir değil, beş değil milyon tane canları vardır. hepsini birden bir kadında da bırakabilirler sakat bir […]

Şiir

Özge Dirik – Çirkin Ördek Derisi(nden eldiven imal eden bahaneler)

kötü huylu bir kist dünya tanrının bedeninde. “ok!” sana rekâtlanmış yüzlerce dize. içimi kaşıyan bekleyişte büyütünce bir şiir şiiri de küstürdüm büyütüp. gördüm ölü göze ait son kareleri küçüktüm siyah beyaz siyah beyaz durdu siyahta. on yedi kalp krizi gücü kırılır elbet bahsi geçen bir anne çocuğunu öleceği yaşa büyütemediğinden dirense de. elmaya dünya düştü, […]

Şiir

Özge Dirik – Ruj Ruhu

Adı —gece değiştiricisi— olan bir melekle anılıyor adım kaç zamandır. “Geceler yarınların negatifleridir” diyor, ne bir harfi var başka, ne bir ünlemi. Eli elime değmedi yüz gündür, ama her gece seviştik onunla. Bilemezsin, elleri hiç olmamış ve hiç durmamış bileklerinden akan kan. İkimiz de çok yoksuluz, gecede yalnızca bir kez sevişecek kadar yoksul şehvetimiz. Ayrıca […]

Şiir

Özge Dirik – İlham Nöbetleri

kırarsın bazen ekmeği öyle buğu falan da çıkmaz bayattır ya da ısıtılmıştır bir bayatlığın üzerine ama masana doluverir ilham perileri masanın altında açlıktan ayağına göz koymuşlar kalemini oynatmaya başladın ya hemen kıskanır ilham kedileri biraz içeri gir dil ovasının altında binlerce şair —mezara nasıl da yakışıyorlar yaşarken kemirilen cesetler— onlara gülüyorlar ilham pireleri öpüştükten sonra […]

Şiir

Özge Dirik – Makas

bak sular çekildi. hep hatırlatır ya sahipliğini işte öyle kapatıp, türbanladı tanrı denizini. kumları oyalayan kir içinde, birkaç çocuk ayağı şimdi. bende kemikleşen babamın mezarını bilmem ama bir çocuğu kemiren ya bir babadır hep ya da yokluğu. bak avuçlarının içindeki raylardan çıkıyor çok yüklediğimiz tren belki boynunu kurtarıyoruz trenlerin makaslandığı yerlerde ilk defa doğru raylara […]

Şiir

Özge Dirik – İkincil Ruhla Pis Duvar Buluşmaları

on iki sandalyeli bir masayla, masanın gençliğinden konuşuyorduk. on bir sandalye ve iki intihar büyütmüş balkon pür dikkat beni dinliyorlardı. zamanın mücadelesi armağan etmişti bizi, birbirimize. pireli bir devletin kanatlarının arasındaki karıncalardık. ne söylesek ayıptı biraz söylemesi. dahası an, tıbben ölüydü. atık kamyonlarında mühürlü bir yürek şehir çöplüğünde martı ziyafetinden önce bir film setine emanet […]

Şiir

Metin Altıok – Kanadı Kırık Bir Akşam

Gün bitti lambayı hazırla; Işık kalmadı girecek odamıza Çek perdeleri sevdiceğim; Kanadı kırık bir akşam Zonkluyor durmadan dışarda. Sen bugünden yarına Birazcık umut sakla Yarın farklıdır bugünden, Adı değişir hiç olmazsa, Kara bir suyu Geçiyoruz şimdilerde Basarak yosunlu taşlara. Sen bugünden yarına Birazcık umut sakla Gün bitti sevdiceğim; Geriye kalan posa. Bu serin güz akşamında […]

Şiir

Edip Cansever – Ester’in Söyledikleri

KENDİME Kimseye karıştım mı? hiç karışmadım Bu ki bana tuhaf sayılmadı Gözleyip sordum mu hiç? hayır sormadım Bu ki bana yalan sayılmadı Acımak işim miydi? hayır Bir evden olmak kötü müydü? hayır Zamana zamanla bakmak ne idi ki Baktım Tarlayı tarlayla ölçtüm Meyvayı meyvayla ölçtüm Denizi denizle ölçtüm Göğü gökle ölçtüm Zaten insanı insanla ölçtüm […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Nisan Tezleri

I (Kimine aşktır yaşamdır kimine, ama nisan bir isyandır senin sessizliğinde.) Adını yasak metinlerde buluyorum bir devrin silsilesinde adını ve namını Bazen mistik bir güç gibi misyonerler gizliyor bazen bir kitap gibi entellektüeller ve işçiler Adını yasak metinlerde buluyorum bir başka devrin kafesinde yasak ve yaslı Gizleniyorum bir düş gibi kaçarak gerçekten gizlendikçe küçülüyorum ve […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Kuytuda Unutulan

(Kendi başına yetim, yetim başına kederli bir ülkedeyim. Belki çıkmaz bir sokaktır yüreğim.) Güneşi çalarken suçüstü yakalarım akşamı Gündüz deniz misali yaslanır da gecenin giz- li yüzüne, gecenin gizli yüzünde sisli bir saba- ha ağlarım. Kuytuda unutulan bu şiir ağlar Şimdi bahara randevu veren bir rüyada ve bü- tün yağmurların Ankaralarında ıslanırım.Oysa bahar hakedilmemiş tek […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Kum Saati

Rüzgârla bozduğun sessizliğini dinledim; seni bırakan yaprağın sesini, kuma dokununca ve çölde çizilmiş bir ağaç gibi resmini. oysa süngerde kalmış damlasıydım sana ulaşamayan suyun, yanında üşürken uyu- yordum gözlerimde seni ve öylesine sustun kuytusunda uykumun. kumunu içine saklayan bir saatti çöl- de bulduğun; ters çevrilmedikçe çalışmayan. belki giden zamanı geri getirmekti istediğin, saatini bana bırakıp […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Kapı

Rezenin sessizliği bozması anımsattı telvenin fincana çizdiği aşkı Kim gitse kapı aynı sesi çıkarmazdı dedi, kalbimdeki bekar evi temizliği Hem çıkarsa da kim duyacaktı bir gıcırtının bekle beni demesini

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Kağıttan Gemi

Üstüne yaşamın serdiği perdeyle Geliyor ipi kadın, inceldiği yere Acısını asıyor ve bakıyor üstünden Perdenin: evreni beyazlarcasına Kirleniyor çamaşırı işçinin Sonra yıkıyor onları karısı ve asıyor Kendisini de asarak aynı çamaşır İpine. İçi kirli su dolu çamaşır Leğeni kalıyor geride. Bir de umudunu Kağıttan bir gemiye yükleyen Ve suda yüzdüren çocuk

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Gündelikçi

Güneş biraz önce anımsadı, uysal bakışlarını Odanın burukluğuna sığınan kedinin ve ağlayan Bir kadının ince bir ezgiyle dinen sesini, Perdenin kımıldarken söylediği ve eline Dudağında gülümseyen sözcüklerin sayıklarken Değmesini, sonra aydınlattı gecenin telaşında. Ki kadın Acının sözcüğüydü yeryüzünde, Düşyüzüne serptiği bir avuç suyla uyandığında. Bacaklarında bir intihar cesaretiyle oturduğu Pervaza gün ansızın taşıdı onu, sayıklayarak […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Düşler Ülkesi

I Sen uzakta bir ülkesin Köylerin bırakıp gider dağlarını bir çocuğun uykuları gibi bölük bölük bir gebenin sancıları gibi ansızın Sen uzakta bir ülkesin Ya sen benim sürgün kalbim. nerdesin!.. nerdesin!.. II Düşün eylemle Fırat’ın Dicle’yle seviştiği an yaramaz bir çocukluktur coğrafyam dilim kilitli kalbim uzak bir sığınaktır şimdi Verilmezken’bir karışı bile’ kutsi kumların erdem […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Ararken

Ezginin kederini dinledim Daktilonun sesini Anımsadım düş kırgını seni Anı yitti Gece bıraktı çalar saate sessizliğini Masaya kitaplara Biraz önce giden sesinin yokluğuna Bir hüzün ele verdi seni Gözlerinde görünüp yitiveren Ve özlemini bırakıp gitti Yastığındaki yüzün Serinliğinden başka bir şey giymedim oysa yağmurun Durdum sokakta Sakınımlı ve ıslak Saçların dokundu çıplak omuzlarıma Anımsadım büyücünün […]

Şiir

Zafer Ekin Karabay – Çiçek

toprağa değen su dokununca anlatır elinde kalan mektubu, durula gözlerini sakındığın yarına çiçek sandığın kadar açacaktır sorma mektubun huyu böyle, yoksa kim benzetir harfleri, toprağa deyen suya ben benzetiyorum işte, bir de elini dokununca mektubun ruhuma

Şiir

Ingeborg Bachmann – Bilmece

-Hans Werner Henze’ye, Ariosi dönemi için – Hiçbir şey gelmeyecek bundan böyle. bir daha ilkbahar olmayacak. Herkese kehanetidir bin yıllık takvimlerin. Ama yaz, ve hani derler ya, “yazdan kalma” diye, onlar da olmayacak- artık hiçbir şey gelmeyecek. asla ağlamamalısın, der bir şarkı. Onun dışında bir şey diyen kimse yok.

Şiir

Ingeborg Bachmann – Alacakaranlıkta

Yine ikimiz, koyuyoruz ellerimizi ateşe, sen nice zamandır yıllanmış gecenin şarabı aşkına, ben ise sabahın hiç sıkılmamış pınarı uğruna. Körük, güvendiğimiz ustasını beklemekte. Keder yaydığında sıcaklığını, geliyor cam ustası. Gidişi ortalık ışımadan, gelişi çağırmadın sen, hem de yaşlı, aklaşmış kaşlarımızın alacakaranlığı kadar. Yine kurşun dökmekte göz yaşlarının kazanında, sana bir kadeh için – kutlamaktır önemli […]

Şiir

Ingeborg Bachmann – Ada Şarkıları’ndan

İnsan ayrılırken fırlatmalı şapkasını denize, içinde yaz boyu topladığı deniz kabukları ve gitmeli saçları uçuşarak rüzgârda, kurduğu sofrayı sevgilisine, devirmeli denize, bardağında kalan şarabı dökmeli denize, ekmeğini balıklara vermeli ve denize bir damla kan katmalı, bıçağını dalgalara saplamalı ve salmalı sulara ayakkabılarını, yürek, çapa ve haç ve gitmeli saçları uçuşarak rüzgârda! Döner gelir sonra. Ne […]

Şiir

Seyhan Erözçelik – Jestlerin Ölümü

kurumuş güller duruyor masada. kimin aldığını hatırlıyorum da ne için aldığını bilemiyorum. bir zamanlar – bir zamanlar dediysem çok eski de değil: birkaç ay önce gül alırdık. biz. hepimiz. her şey için, yerli yersiz gül alırdık bir zamanlar. biz. hepimiz. gülleri de eskittik. zaten artık almıyoruz. gül zamanları geçti. rüzgâr esti. sert esti. jestler bitti. […]

Kişisel

Kuşlar da gitti

Dünyanın en güzel ağacının en güzel yaprakları gibiydi sesi. Dünyanınengüzelağacınınengüzeldallarınakonankuşlar bu sesi kıskansa da boy ölçüşemeyeceklerini bildiklerinden onun sesini bastırmaya çalışmazlardı, bu yüzden bizimle dolaşır, biz konuşmadığımızda ancak söylerlerdi şarkılarını. Bence de penceremizden içeri giren bu kuşların sesi asla kıyaslanamazdı onun sesiyle ama yine de afiliydiler. Biz yokken ortalıkta görünmeyen bu kuşlar evde olduğumuzu bilir, […]

Şiir

Gülten Akın – Yağmur Yağmur

Yağmur, yağmur… Bu neyi anlatır? Bunca siste bunca ıslak serçe Hüznü bir köşesinden tutup kaldırmıştır Yağmur, yağmur… Bu neyi anlatır? Son yaz derlenmiş, son ateş sönmüş Düz yollara inen son kaçkın, son eşkıya Hüznü bir köşesinden tutup kaldırmıştır. Yağmur, yağmur… Bu neyi anlatır? Oyun biter, o kesin güz çizgileri Sevgi, bir de ölümle örselenmiş Aklı […]

Şiir

Oruç Aruoba – Gidiyorsun

Gidiyorsun: Bütün ışıklarımı göndersem seninle Aydınlanır mısın? Gidiyorsun: Bütün sevinçlerimi göndersem seninle Mutlanır mısın? Gidiyorsun: Bütün hüzünlerimi göndersem seninle Üzülür müsün? Gidiyorsun: Bütün acılarımı göndersem seninle Yıkılır mısın? Ben Üzüntülü ve yıkık Kalırken Sen Aydınlık ve mutlu Git Işıklarımla ve sevinçlerimle: Üzülme Yıkılma Aydınlan Mutlu ol. Bırak bana, Hüzünleri, üzüntüleri Acıları, yıkımı? Al götür Işıkları, […]

Kişisel

Geceleyin Karanlıkta

…Geceleyin karanlıkta, suya attım ben sesimi… Ülkü Tamer’in ne güzel bir şiiridir bu. Theodorakis ve Livaneli’nin ortak çalışması olan “Güneş Topla Benim İçin” albümünde de yeralıyordu. Bir yerde okumuştum, Theodorakis ve Livaneli Ülkü Tamer’i bir yere ‘zorla’ kapatıp bu albümdeki bütün şarkı sözlerini yazdırmışlar. Ne güzel de olmuş, böyle güzel şeyler yazan insanları arasıra bir […]

Şiir

Özdemir Asaf – Mum Alevi İle Oynayan Kedinin Öyküsü

1 bir mum yanıyordu bir evin bir odasında. o evde bir de kedi vardı geceler indiğinde kendi havasında mum yanar, kedi de oynardı. mumun yandığı gecelerden birinde kedi oyunlarına daldı. oyun arayan gözlerinde mumun alevi yandı, baktı, mumun titrek alevinde oyuna çağıran bir hava vardı. oyunlarını büyüten kedi büyüdü kendi türünde çocukçasına, döndü dolaştı, yavaş […]

Şiir

Özdemir Asaf – Bekle Dedi

Bekle dedi gitti Ben beklemedim, o da gelmedi… Ölüm gibi bir şey oldu Ama kimse ölmedi…

Şiir

Cemal Süreya – Mola

– Kartallar dolanıyor generalim – Kartallar dolanır da dolanmaz da Kaç tane vurmuştum Mütarekede Ama düşman demeye dilim varmıyor Zaten böyle durumlarda ve aşkta Taşınacak silah değildir gurur – Ölüyorum yüzbaşım ölüyorum – Bana bak ben yüzbaşı değilim Üstelik biraz sonra talim var Dört rüzgârı biçen mitralyözlerin Uçlarında gökyüzü mayalanıyor – Çavuş pırpırların ne mavi […]

Şiir

Cemal Süreya – Tristram

Fransızca kitapta fazla bilgi arama Ne de Sir Thomas’ın yazdıklarında Tek şövalye bırakıp kendinden üstün Yazıldı yalnızlığın yuvarlak masasına Mızrağı geçirdi içinden bir flütün Altmış köpek havlaması taşıyan karnında Kimler gördü o hayvanı onlardan biri o da Tek şövalye bırakıp kendinden üstün Aldandı papadanmış gibi gelen mektuba Mızrağını geçirdi içinden bir flütün İki sevdiği vardı […]

Şiir

Cemal Süreya – Resim

Bir savaş: Otlukbeli Bir mavi: Spartaküs Bir soru: niçin Spartaküs Bir kuş: nereye gidiyon kuşu Bir çiçek: bilmem ki çiçeği Bir su: şüpheli Bir belge: noterlerinden Elbet başkent noterlerinden Bir şair: Ahmed Arif Toplar dağların rüzgarlarını Dağıtır çocuklara erken Bir çocuk: ince burunlu Ey ince burunlu Güneyli çocuk Ne soracaksan işte sor Bir çalgı: fayton […]

Şiir

Cemal Süreya – Cellat Havası

Burjuva ihtilalinden sonra Mösyö Giyotin yüz elli yıldır Parisli bir avukat Ve gözleri yaşlanır sabahları Okuduğu intaharlara Sinyor kurşun. İspanya. Asılıp gidebilir bakışlarınız Bir bulutun yedeğinde Tabii Lorca gibi sizin de Gözlerinizi bağlamazlarsa Ya ne buyrulur Mister Elektirik Sandalyasına Kredi yatırım bir yana İyi özetler Amerika’yı William james’ten daha Sıçrayan kan selamlarıdır Kaabil’e Ezra Pound’a […]

Şiir

Cemal Süreya – Rokoko

İşaret parmağını bir bina İtalyan Bankası’na bitişik Uzatıp derdi burdan git Ordan giderdim işim ne Yokuşa kurulmuştu Galata Kulesiyse hemen şurda İçlenir durur koca ayı Uymuş bir gramafona Ama yine de kıskanırdı Çizdiğim bütün Eyfel’leri Korseli A’lar halinde Ben Paris’teyken mektuplarıma Yine de kıskanırdı ya Demem o değil aslında Bir kız vardı sarışın Hisseli bir […]

Şiir

Cemal Süreya – Tabanca

Sigara içenlere ateş etmeyiniz Evli bir kadınla rakı içerken Rozet gibi göğsüne takmış cesaretini Ben Mitridat’tan sözettim siz etmeyiniz Eski bir Osmanlı paşası gibi Feodaliteyi süpüren bıyıklarıyla İstanbul, İstanbul uzakta İstanbul’a ateş etmeyiniz Tutalım yanılıp ateş ettiniz Şeker Ahmet Paşa’nın resimlerini Eski hececilerin şiirlerini bir de Ben çok seviyorum siz de seviniz

Şiir

Cemal Süreya – Terazi Türküsü

Dostum Elif. Harput Kasabı. Güzin. Günde beş vakit Harput ve hüzün Doldur doldur Allahı seversen Anası satılsın burjuvazinin Dostum Necla. Sıhhat Berberi. Dizin. Seni anmak sonu açın yalnızın Doldur doldur Allahı seversen Anası satılsın burjuvazinin Dostum Mahmut. Gül Çayevi. Yazın. Akılda kalmıyor adresin uzun Doldur doldur Allahı seversen Anası satılsın burjuvazinin

Müzik

Pink Floyd’dan ‘Anısına’…

İnsanları dinlediği müziğe göre değerlendirmek ayrımcılık sayılır mı? Ayrımcılık yapmak pahasına da olsa şu cümleyi kurabilirim: Hayatımda hiç Pink Floyd dinleyen kötü bir insana rastlamadım. Müzik tarihinin bir bölümünü biçimlendiren bu adamların melodileriyle dünyaya iyilik aşıladığına inanırım. Ama artık bir dönem sona erdi. Pink Floyd, yeni albümü ‘Endless River’ (Sonsuz Nehir) albümüyle yolculuğunu tamamlıyor. Müzik […]

Şiir

Cemal Süreya – Kars

Öyle güzel ki ölürüm artık Beyaz uykusuz uzakta Kars çocukların da Kars’ı Ölüleri yağan karda Donmuş gözlerimin arası Sen küçüğüm sımsıcak Ne derler ona – bu kızakta Boyuna türküler yakıyorsun ya Sanki her türküden sonra Hohlasan gök buğulanacak Anla ki her durakta Yok sınırları aşkın O iyi yüzlü Tanrı Beklesin dursun bizi Kurduğumuz rahat tuzakta […]

Şiir

Cemal Süreya – Öğle Üstü

Babası ip yerine yılana çekilmiş Bir çocuğun çifte korkusu öyledir Boynundan yavaşça çözülerek Atkısı bir tambur sesine uzanır Gökte bir süre kayar gözleri Öpüşü hançerlenmiş bir kadının Tutunacak yer bulamayınca Gider bir ırmakta karar kılar Ve kururken gözyaşları Gürültüsüz bir platini Usul usul indirir Celladının damarlarına Ey sevgili yalnızlık Senin günübirlik sokaklarında Dopdolu bir öğle […]

Şiir

Cemal Süreya – Bir Park Konuşkanı Üstüne

Güvercin kuşkusu cırlak güneş En dar sokağı İstanbul’un Ve limanı fenikeleştiren Balkona astığı çamaşır Örümcek öpüşlü kardeş Ufak sineması sevginin Yer ve gök imececisi Arttıran dışa döndüren Bir kelebek konsa ağzına Ürküsü taşıran damla Şeyin taşıranı her şeyin Olunç duvarı odada Mutu yaşayan mutsuzluğaysa En yakıştıran kadın kendini Beter bir park konuşkanı Soruları çubuk gibi

Page 5 of 44«‹34567›»

Site içerisinde ara

Son Eklenenler

  • Deniz Durukan – Refik Durbaş İle
  • Ahmed Arif – Basübadelmevt
  • Ahmed Arif – Tutuklu
  • Ahmed Arif – Yurdum Benim Şahdamarım
  • Cemal Süreya – Bir Şair: Ahmed Arif

Site istatistikleri

  • 6
  • 1.920
  • 1.392
  • 8.950.506
  • 3.921.315

RSS [Kişisel] Son okuduklarım

  • Sapiens: a Graphic History, Volume 1 - The Birth of Humankind
  • Kara Yarısı
  • Atta
  • Gaip
  • Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
  • Lizbon Kuşatmasının Tarihi
@ufukluker'i takip et

Etiketler

Melih Cevdet Anday Sennur Sezer Akgün Akova Vyaçeslav Ivanov Murathan Mungan Federico Garcia Lorca Pablo Neruda Jose Marti Kostas Kleanthis Turgut Uyar Asaf Halet Çelebi Suat Derviş Attila İlhan Turgay Fişekçi Abdülkadir Bulut Yaşar Nabi Nayır Yi Men Sezai Karakoç Birhan Keskin Kutsiye Bozoklar Orhan Veli Kanık Kahraman Altun Barış Pirhasan Özdemir Asaf Seyhan Erözçelik Oruç Aruoba Kenneth Rexroth Yılmaz Güney Peter Abrahams Hilmi Yavuz Özkan Mert Yannis Ritsos Hasan İzzettin Dinamo Süleyman Nesip Kemalettin Kamu Metin Eloğlu Behçet Necatigil Vladimir Mayakovsky Gülten Akın Liana Daskalova Ümit Yaşar Oğuzcan Nihat Behram Nikola Vaptsarov Suat Taşer Süleyman Çobanoğlu Cahit Zarifoğlu Fazıl Hüsnü Dağlarca Ingeborg Bachmann Nicolae Dragos Nahit Ulvi Akgün İsmail Uyaroğlu Ahmet Telli İbrahim Karaca Ercüment Behzat Lav Erdal Öz Ozan Telli Lale Müldür Neşe Yaşın Hasan Hüseyin Korkmazgil Philippe Soupault Özdemir İnce Bedri Rahmi Eyüboğlu Vasko Popa İsmet Özel İlhami Bekir Tez Ahmet Ada Veysel Öngören A. Kadir Ziya Osman Saba Enver Gökçe Cevat Şakir Kabaağaçlı Rıfat Ilgaz Sabahattin Ali Ülkü Tamer Mehmet Yaşin Refik Durbaş Vedat Türkali Asım Bezirci Konstantinos Kavafis Adnan Binyazar Haydar Ergülen Konstantin Simanov Salah Birsel Cahit Irgat Sinan Kukul Abdülkadir Budak Bejan Matur Suat Vardal Behçet Kemal Çağlar Türkan İldeniz İlhan Berk Yaşar Kemal Louise Gareau Des Bois Orhan Murat Arıburnu Şükrü Erbaş Sun Yu-T'ang Halim Şefik Güzelson Celal Sılay Metin Altıok Şükran Kurdakul Gülseli İnal Sabri Altınel Enis Batur Adalet Ağaoğlu Faruk Nafiz Çamlıbel Ahmed Arif Heinz Kahlau Zafer Ekin Karabay Cevdet Kudret Kemal Özer Mehmet Başaran Cemal Süreya Cengiz Bektaş Miguel Hernandez Adnan Özer Sandor Forbath Cahit Sıtkı Tarancı Mehmed Kemal Kerim Korcan Müştak Erenus Memet Fuat Feyzi Halıcı A. Hicri İzgören Ece Ayhan Ahmet Oktay Sabahattin Kudret Aksal Altay Öktem Tove Ditlevsen E. E. Cummings Arif Damar Erdal Alova Berin Taşan Afşar Timuçin Bekir Yıldız Arkadaş Z. Özger Dido Sotiriou Edip Cansever Ahmet Muhip Dranas Gabriel Celaya Bilgin Adalı Ahmet Necdet Sait Faik Abasıyanık Blas De Otero Kemal Burkay Orhan Kemal Fang Vei Teh Jesus Lopez Pacheco Fethi Giray Necati Cumalı Adnan Yücel Tevfik El Zeyyad Nazım Hikmet Resul Rıza Louis Macneice Behçet Aysan Oktay Taftalı Yorgo Seferis Talip Apaydın Sandor Petöfi Ataol Behramoğlu Aziz Nesin Yaşar Miraç Metin Demirtaş Cahit Külebi Bertolt Brecht Fakir Baykurt Yılmaz Odabaşı Füruğ Ferruhzad Özge Dirik Ömer Bedrettin Uşaklı Oğuz Atay Conrad Aiken Goethe Hasan Biber Ahmet Erhan Vecihi Timuroğlu Oktay Rifat Hasan Basri Alp Guy de Maupassant Paul Eluard Eugene Guillevic Günter Kunert Can Yücel
by Ufuk Lüker
  • 500px
  • LinkedIn
  • Youtube
Sayfanın başına dön